Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

İnanılmaz deyip duruyordun ya...

"Ahbap, inanılmaz yaaa...
Böyle diyor, burgercide tıkınan genç adam.
Gerçekten mi, diye soruyorum, kağıttan bir kaba konmuş kötü yağda kızartılmış şu tavuk kanatlarına mı inanamadın?
Ömrünün geri kalanında ne yapacaksın?
Gerçekten inanılmaz bir şeyle karşılaştığında nasıl hissedeceksin, ha!"
Bu anekdotu bir Amerikalı komedyenin şovunu izlerken not etmiştim.
Üç, dört yıl önceydi...

***

Malum bu laf bizde de ağızlara pelesenk oldu.
Genci, yaşlısı, herkesin hayatı inanılmayacak şeylerle dolu sanki.
Filmler, diziler, yemekler, kalp çarpıntıları, sevmeler, hayal kırıklıkları...
Hoşlarına giden bir an...
Beğendikleri bir insan...
Tutkuyla bağlandıkları bir eşya...
Hepsi "inanılmaz" sayılıyor.
O kadar çok kullanılıyor ki...
Artık kesinlikle "beklenmedik", "acayip", "olağanüstü" gibi anlamlara gelmiyor.
Bir yandan da her dile getirildiğinde "inanma" hissimizi hırpalıyor, yıpratıyor.

***

Sen misin...
İnanılmaz deyip duran...
Al işte dedi, felek!
İnanılmaz olan, inanamayacağın, aklından bile geçirmeyeceğin şey oluverdi.
Kitaplarda okuyup "mazide kaldı böyle hikayeler" dediğin şey...
Filmlerde görüp de "bu kadar distopik bir hikayeye de inanamam" diye tepki gösterdiğin şey...
Gerçeğin ta kendisi artık!
Yaşadığımız şey...
Geçmişin vebası değil...
Bilim kurgu serüveni değil...
Basbayağı salgın.
Sıkıysa bunu "inanılmaz" bul!

***

Gerçek bir felaketin içerisindeyiz.
Çok can yakıyor, daha da yakacak.
Lamı cimi yok!
Panik çok, orası da doğru.
Belki bir süre sonra...
Arka plandaki küresel çalışmayı; panik üzerinden yeryüzünü hakimiyeti altına alan toplum mühendisliğini berrak biçimde göreceğiz.
Ama şu anki halimiz...
Lafın tam anlamıyla inanılmaz!

***

Dünya duruyor.
Müreffeh ülkelerin zenginliğindeki yoksulluk ve yoksunluk fena halde göze batıyor.
Duvarları beyaza boyayınca, gardıroptan iki üç giysiyi elden çıkarınca "minimalist" yaşadığını sananlar gerçekten minimal bir hayatın içine doğru itiliyor.
Şimdi bütün bunları bir ders gibi okuyup değerlendirmeyeceksek...
İbret almayacak, zamanı sadece "bekleyerek" geçireceksek...
Çok yazık olacak!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA