Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Bahar gelmiş olabilir mi?

"Asıl sihirli bahar, nereye gitseniz beraber taşıyabileceğiniz bahardır; ruhumuzdaki bahardır. Bu baharı buz denizine ve kum sahrasına, her iklime, kanun gecelerinden temmuz öğlelerine, her mevsime götürebilirsiniz."
Ne yapsam şimdi?
Refik Halit'e inansam mı?

***


Üç gün önceydi...
Anadoluhisarı'nın sokaklarında baharı aramaya gittim.
Güneş vardı ama bahar henüz ortalarda yoktu sanki!
Göksu kıyısından yürüdüm.
Yürüdükçe, ağaçların da artık duruma uyandığını, bahar mevsiminin geldiğine tam emin oluncaya kadar kendilerini yeşillenip çiçeklenmeye bırakmadıklarına inanmaya başladım.
İçim üşüdü.
Eve dönünce Refik Halit Karay'ın "İnsan ve Bahar" başlıklı yazısını açıp belki bir ilaç olur diye bir daha okudum.

***


"Ruh baharı" diyor sevgili yazarım.
Esas olan odur, diyor.
İkna olsam mı, bilemiyorum...
"Ruh baharına hiç kavuşmadan ne kadar dünya baharı seyretmiş adamlar vardır. Bunların gördükleri bahar sadece ışık ve boyadan ibarettir; bu baharda nur ve renk eksiktir."
Eh, haklı!
Bütün ömür tecrübem bu tasnifi doğruluyor ama insan biraz da "dışarıdan" destek istiyor, tabiatın elini tutmasına ihtiyaç duyuyor.
Özellikle de içimizdeki mevsimlerin takvimi şaşmış, karışmışsa...

***


Pazar günleri eski yazarların "bakış" ve anlatışındaki "fark"a eğiliyoruz ya...
Oradan devam edelim...
Refik Halit bizim "ruh hali" dediğimiz şeye "iklim" diyor mesela...
Bana bu tanımlama şu sıralarda nasıl da anlamlı geliyor.
"İklim" deyince, iş değişiyor çünkü...
Kavramlar nötr değil, asla eş anlamlı değil ve sandığımızın tersine sadece benzerlik kurmakla kalmıyor, bir "anlayış"ı da inşa ediyorlar.
Şu cümlelere bir bakın...
"Dünya iklimleri gibi insan iklimleri de olduğunu bilirsiniz: Daima koyu, sisli veya daima çiğ güneşli ruhlar... En coşkun gül bahçesinde bir İzlanda pusuyla dolaşan, en sulak mayıs çayırında Tih kuraklığıyla duran bu katı ruhlu adamlar için bahar, hazımsızlık veren bir ziyafetten başka bir şey olamaz."

***


Yazının bir yerinde şunu da demiyor mu Refik Halit!
"Ferah, dinç bir tebessümde bütün bir bahar sabahının keyfi sezilebilir."
İşte orada durup kalıyorum.
Yahu dostlarla karşılaşıyoruz, ne tebessümü, maskeden birbirimizi tanıyamıyoruz..
Neyse...
Sabırla hem içimizdeki hem de tabiattaki baharı bekleyelim, bakalım.
Gelir elbet!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA