Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

İçimizdeki yeni kıpırdanmaların jeopolitiği

Dünyanın ve elbette buna bağlı olarak Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafyanın jeopolitiği değişiyor...
Çok keskin bir değişim kapıda...
O yüzden siyasi oluşumların ve ittifakların durumu da değişebilir.
Şöyle düşünelim...
Ortadoğu'nun bilinen "yeri" Yeni Dünya Düzeni'nde giderek solmaya mahkûmsa...
Türkiye'nin politik dikkati ve içerideki yapılanmalar hep aynı kalabilir mi?
Bu bağlamda bir iki ipucuna değineceğim.
Kapsamlı anlatacak kadar yerim olmadığı için dikkatinizi toplamanızı isterim.

***

Neden muhalefet bütün gücüyle mülteciler meselesine yükleniyor?
Sadece böyle bir mesele var olduğu için mi?
Bunun "dışarısı"nın yeni istekleriyle doğrudan bir bağı var mı?
Önce şunu söyleyeyim...
Mülteci meselesi köpürtülüyor, korkarım ki daha da köpürtülecek...
Çünkü...
Yeni bir siyasi yolun/oluşumun buradan başlayacağı düşünülüyor.
Nedir o?
Seküler milliyetçilik...
Ülkemizde seküler milliyetçi geniş bir siyasal taban oluşturulmasını isteyen dış odaklar hiç hafife alınmamalı...
İnşa için lojistik çalışma hızlandırıldı.

***

Peki bu gelişmelerin jeopolitik temeli nedir?
Bakışınızı doğuya doğru çevirdiğinizde cevabı hemen göreceksiniz...
Bölgemizde gözler hep güneyimize bakıyordu.
Şimdiyse doğuya bakılıyor.
Çin, Hindistan, Rusya...
Ama bir dakika!
Aralarında bir Türk kuşağı var: Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan...
Bu hattaki ülkelere Batı blokundan "biri"nin, mesela Türkiye'nin vaziyet etmeye başlaması, mesela ABD için hayati önem taşımaz mı?
Taşır, taşıyor, taşıyacak.
Plan bu...
Oluşturulmaya başlanan "seküler milliyetçilik" akımlarının arkasındaki hesap da böyle bir zemine dayanıyor.
Mülteci düşmanlığıyla birlikte sosyal medyada yeniden patlatılan "Arap nefreti", hatta "Osmanlı'ya düşmanlık" söylemleri de bu anlattıklarımla bağlantılı...
Şimdi bunları bir kenara not edin.
Önümüzdeki günlerde daha çok konuşacağız.

***


NOT DEFTERİ
"Tüm bu yıllar boyunca sizlerin varlığının nasıl farkına varamadık?" Sorum onu hiç şaşırtmamıştı. Girizgâh kabilinden şöyle dedi: "İnsanların körleşme arzusu hep hafife alınır. Bilmek istemiyorlarsa, ömürleri boyunca yanlarından geçseniz bile asla görmeyebilirler." (AMIN MAALOUF / Empedokles'in Dostları)

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA