"Bize bizden başka dost yok" deriz sürekli...
İçimize işlemiştir bu laf...
Millet olarak, toplum olarak, belli bir çevre olarak ve gayet kişisel meselelerimizde de buna inanmışızdır.
Öyle şeyler yaşarız ki...
Gel de inanma hani!
Ama niyesi karışıktır...
Dünya pek dostluk yeri sayılmaz zaten...
Tecrübelerimiz fenadır...
İyilerini de nedense çabuk unuturuz...
Ve zaten çıkarlar, ittifaklar, yabancılıklar, işbirlikleri veya düşmanlıklar öyle geniş yer kaplar ki, has dostluk ya uzak idealdir ya da basbayağı hayal...
***
Fakat şunu hiç anlamam...***
Yani işin esasına gelelim...***
Hısımlık gibi bir şey sanıyoruz dostluğu, akrabalık gibi bir şey, zorunlu yakınlık sanıyoruz...***
Nasıl mı?***
Günümüzde zor bu iş...
Sanal mesafeler girdi aramıza...
Soğuk çıkarlar sardı hepimizi...
Ve zaten "Dost dost diye nicesine sarıldık" ve yanıldık, biliyorum.
Doğru!
Lakin ille de bulacağız diye bir şart yok ki!
Dost olmasın, ama dostu ummak ve aramak güzel...
Kara toprağa sarılıncaya kadar...
***
NOT DEFTERİ
Halkların ve insanların birbirlerini anlamadıklarını için dalaştıklarını ileri sürmek hatadır. Halklar ve insanlar birbirlerini anladıkları için dalaşırlar! (EMILE AJAR / Yalan-Roman)