Türkiye'nin en iyi haber sitesi

HAŞMET BABAOĞLU

Savaş mı, kapanma mı?

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Ne garip değil mi?
Birinci Dünya Savaşı'nda halklar, "Bu savaş bütün savaşları sona erdirecek" diye uygun adım cepheye gitmeye ikna edilmişlerdi...
Bittikten sonrası mı?
İmparatorluklar dağıldı, kolonyalizm şekil değiştirdi, millet bilinci yükseldi, ayaklanmalar, devrimler birbirini izledi, milli devletler kuruldu.
Dünya kökten değişmişti görünüşte...
Ama derin krizlere "son çare" olarak savaşa başvurma modeli ayakta kaldı.
Sadece yirmi yıl sonra tarihin en büyük savaşı çıkarıldı...

***

Bunu neden yazıyorum?
Büyük bir savaşın patlak verme ihtimalini ciddiye alanları "budala" yerine koyanlara aldırmayın diye...
Efendim nükleer denge varmış...
Var mı gerçekten?
Denge var mı, hatta termonükleer bombalar var mı?
Hiç doğru düzgün konuşmadık ki bunları!
(Benim geçmişteki Hiroşima yazılarımı eski okurlarım bilir...) "Çin'in büyük nüfusu gerçek mi?" sorusu gibi hani...
Evrensel ve jeostratejik bakımdan bugüne kadar faydalı kabul edilmiş palavralar olmadığından emin misiniz?
Sovyetler çökerken...
Ne demekse artık, nükleer başlık taşıyacak bütün füzelerinin yer altında "çürüdüğü" keşfedilmişti, hatırlıyor musunuz?

***

Fakat diyelim ki...
Nükleer güçler gerçekten var ve bu denge bir kez daha büyük bir savaş çıkmasını engelliyor.
O zaman insan tam da bugün şundan korkuyor: Nükleer güçler birbirleriyle değil de, "ikinci sınıf" ülkeler üzerinden yaygın ve kapsamlı bir savaş yürütmeyi planlıyor olabilirler mi?
Böyle bir savaş "bir dünya savaşı" etkisi oluşturarak yeryüzünde yeni siyasi ve ekonomik dengelerin kurulmasına kapı açmaz mı?

***

Savaşçılar tarihsel, siyasal ve ekonomik bakımdan eski güçler...
Daha yeni küreselci elitlerin bakışı farklı...
Malum pandemide müthiş bir test yaptılar.
Ve hep birlikte gördük ki...
Toplumları kapatıp sokakları boşalttığınızda...
Devletleri de muma çeviriyorsunuz...
Şimdi durup soralım...
Küreselciler savaşa doğru ilerleyen çarkları durdurmak ve nihai dönüşüm adına...
Bir kez daha pandemi modelini uygularlar mı?
Ya da benzer bir şey...

***


NOT DEFTERİ
Yani, gerçekten ne için çalışıyoruz ki? Sadece daha fazla şeyler satın alabilmek için mi? Yediğimiz dondurmaları, sahip olduğumuz spor ayakkabılarını ya da İtalyan malı takım elbiseleri hak ettiğimize bizi inandıran şey ne? (DOUGLAS COUPLAND / X Kuşağı)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.