Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

CHP yeni Türkiye'ye uymak için, eski Türkiye'den dersler alabilir

Eski Türkiye ile Yeni Türkiye ne kadar farklıysa, eski CHP ile yeni CHP de o kadar farklı... Bu fark Kemalist ideolojinin yorumlanması biçiminden kaynaklanmıyor.
Tamamen insanlara ve kişiliklere bağlı bir fark bu... Eleştiriyi hakaretle karıştırmamaya bağlı bir fark bu...
Mesela bir Faik Ahmet Barutçu vardı, bir Turan Güneş vardı eski CHP'de... Bu iki isim de gençliklerinde Tek Parti CHP'sinin karşısında yer almışlardı.
Çok partili dönemin CHP'sine katıldıktan sonra da "Halkçılık" ilkesinin özde "Halka saygılı olmak" anlamını taşıdığını anlatmaya çalışmışlardı. Bu arada keskin zekâları ve siyaseti felsefe boyutunda yorumlayabilen birikimleri ile demokrasimize soluk aldırmışlardı.

Ağır ol molla teorisi

Davranışları ve söylemleri ile her türlü hafifliği sergileyen siyasetçilerin, nasıl olup da "Ağır ol molla" teorisini benimsediklerini hep alaya alırdı Turan Güneş... CHP'nin bir Parti Meclisi toplantısında söz alanların sürekli "Partimizin Programı"ndan söz etmelerini izleyen Turan Güneş, "Fazla ileri gitmeyin...
Hepinizi Parti Programından sınava sokarsak, hiçbirinizin bu programı okumadığı ortaya çıkar
" demişti.
Demokratik siyasetin bir rekabet mesleği olduğunu, bir ölüm kalım savaşı olmadığını sürekli anlatmaya çalışmıştı.
Söylemek istediğim şu... AK Parti'nin 12 yıldan beridir iktidarda olması ve her seçimden galip çıkması, bu partiyi desteklemeyenler ve CHP'liler için bunaltıcı ve bıktırıcı olabilir... Ama bu ruh haleti, onları mesela "Cemaatçilik"e yönlendirirse veya eleştirilerini hakaret düzeyine taşımalarına neden olursa, bundan sonra da hiçbir seçimi kazanamazlar.

Kalite ve mizah eksiği

Biraz kalite ve hakaret etmek yerine biraz mizah yapmak, CHP'ye farklı ufuklar açabilir.
Tabii bu arada Kemal Kılıçdaroğlu'nun Tayyip Erdoğan'ın yapamadığı icraatı kendisinin yapabileceğine dönük bir vizyonu da kitlelere sunması, galiba iktidara alternatif olabilmenin temel bir şartıdır...
2'nci Dünya Savaşı'nı kazandığı halde seçimde yenilen ama beş yıl sonra yeniden seçim kazanıp Başbakan olan Winston Churchill benzeri siyasetçilerin söylemleri ve siyasi mizaha katkıda bulunan cümleleri, belki CHP'lilere örnek olabilir.
Bir kitaptan (The Wicked Wit of Churchill/ Enright/ Michael O'Hara Books) alıntılarla bazı örnekler vereyim.
Mesela Muhafazakâr Churchill için, Sovyet Komünizmi, en büyük siyasi düşmandır.
Sovyet rejimi için, "Rusya'da bir adamın malına mülküne el konulup, çocuğu ile karısı öldürülünce adam buna isyan ediyorsa, ona 'Karşı Devrimci' derler" dediği bilinir.

Bazı özlü sözler

Amerika hakkındaki izlenimlerini soran Kanadalı gazetecilere de "Amerika'da tuvalet kâğıtları çok ince, gazeteler çok kalın" yorumunu seslendirir.
Savaş kabinesinin başbakanı olarak bir paraşüt fabrikasını gezerken sigarını yakınca, fabrikanın itfaiye sorumlusu Churchill'i "Burada sigar içmek çok tehlikeli" diye uyarır. Churchill de adama "Merak etmeyin.
Dumanı içime çekmiyorum
" diye cevap verir.
Churchill'in bazı diğer özlü sözleri de şöyle
- Sorumsuz ve haklı olmak, sorumlu ve haksız olmaktan iyidir.
- Fanatik, düşüncesini de konuyu da değiştiremeyen kişidir.
- Her havlayan köpeğe taş atmaya çalışırsan, uzun yolculuğun sonunu getiremezsin.
- Ressamlar için peyzaj yapmak daha akılcıdır.
Çünkü hiçbir ağaç "Beni kötü çizmişsin" diye eleştiri getirmez.
Her dakika rejim kavgası yapan, konuşurken şakaklarındaki damarların kabardığı bizim "Ağır ol molla"cı siyasetçilerimizi dinlerken, Churchill'i yukarıdaki gözlemleri ile anabiliriz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA