Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Bu akılsızlıklara defalarca tanık olmak da varmış kaderimizde

Demek bu coğrafyada bir siyasi partiye verilen oyların, o partinin seçmen tabanının yaşadığı topraklara kurşun, bomba ve terör eylemleri biçiminde geri dönmeleri doğalmış... Verilen oylarla siyasi temsilin sağlanmasından mutluluk duyanların kentlerinin kan ve ateşe, yollarının güvensizliğe dönüşmesi, demek bu coğrafyada demokrasinin doğal bir yansımasıymış.

Terörkolikler

Demek Irak'ta, Suriye'de, Mısır'da, Libya'da yaşanan trajedilere bakıp "Türkiye bu coğrafyada bir istikrar ve barış vahasıdır" diyenlere karşı, Türkiye'yi bu ülkelere benzetmeyi planlayanları sayıları da hiç az değilmiş.
Bu kesime ve terör eylemlerine karşı dut yemiş bülbüle dönüşenler ve teröre "Terör" diyemeyenler, meğer bunu özgürlük adına yaptıklarını bile söyleyebilirlermiş.

Darbekolikler

Geçmiş dönemlerde seçilmişlere karşı askerin darbe yapmasına bel bağlayanların, bugün teröristlerin kurşunları ve bombaları ile askerlerin şehit olmalarından siyasi çıkar hesabı yapmaları da, meğer bu coğrafyada yadırganmaması gereken normal düşünce değişimleriymiş.
Türkiye'yi Doğu ile Batı arasındaki bir köprüye benzetenler, zaman zaman Doğu'daki ayağın Batı'daki ayağı yıkmaya çalıştığını herhâlde defalarca görmüşlerdir. İşin garip olan yanı, Batılılığı, modernleşmeyi temsil ettikleri sanılan ve kentsoylular olarak bakılan toplum kesiminden bazılarının siyasete girince inanılmaz derecede Ortadoğulu olduklarının fark edilmesi değil midir?

Dedeleri de böyleydi

Aslında bunların İttihatçı dedelerinin de ne tür marifetlere imzalarını attıklarını görmedik mi? Bunların kişilere dönük takıntılarının ülkeyi sürüklediği ortamın sonunda Osmanlı'nın milliyetler arası barışı sona ermedi mi?
Bunların dedelerinin işlediği "Tehcir Suçu"nu, bir insanlık ayıbı olarak hâlâ sırtımızda taşımıyor muyuz?
Ve bunların elinde Osmanlı Devleti çöküp yok olmadı mı?

Kına yaksınlar
Şimdi de bunlar Tayyip Erdoğan takıntısı ile "Açılım Süreci"ni hedef alan terör eylemlerine destek veriyorlar. Şimdi de hedeflerinde Türk-Kürt birlikteliği var.
"Kürt realitesi"ni demokratik siyasete katan, gerçekleştirdiği anayasa reformu ile Kürt siyasi partilerinin musluk kapatılır gibi kapatılmalarına son veren Tayyip Erdoğan'a değil, kentleri kana bulayanlara ve bunu doğal bulanlara destek veriyorlar.
Siz de merak etmiyor musunuz bunların ne düşündüklerini? HDP'ye verdikleri oyların kurşun ve bomba olarak geri dönmesi ve barışı hedef alması bunlar için beklenen sonuç mudur?
Bunların arasında kına yakanların oranı acaba nedir?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA