Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BERCAN TUTAR

Ukrayna savaşının küresel vurguncuları

Ukrayna savaşının dar kapsamlı bir 'Rus veya ABD askeri operasyonu' olarak kalamayacağı açıktı. Hemen herkes savaşın Atlantik ve Avrasya arasında jeopolitik bir küresel güç mücadelesi olduğunu dile getiriyordu. Nitekim savaşın taraftarları da bu gerçeği çatışmalar başlar başlamaz vurgulamıştı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov işgalden bir ay sonra "Bu kesinlikle Ukrayna ile ilgili değil, dünya düzeniyle ilgili. Tek kutuplu dünya geri dönülmez bir şekilde tarihe gömülüyor. Çok kutuplu bir dünya doğuyor" diye özetlemişti olan biteni ve olacakları.
Oxford Üniversitesi tarih profesörlerinden Peter Frankopan gibi birçok Batılı uzman da aynı görüşteydi. Onlara göre ABD'nin dünyanın jandarmalığını yaptığı dönemler geride kalmıştı.
Bu yüzden Rusya'nın her karşı hamlesi ABD'nin 'hegemonik ölümü'nün birer kanıtı olarak yorumlanıyor. Bunun en bariz göstergelerinden biri ABD'nin çekirdek müttefik kadrosunu etrafında toplamasına rağmen yeni küresel güç mücadelesinde taraf olmayı reddeden diğer birçok ülkeyi yanına çekememesidir.

***


Bu tablodan güç alan Rus lider Vladimir Putin, Batı'nın sömürdüğü ülkeleri ortak hareket etmeye çağırıyor. Rusya'yı bile sömürgeleştirmeye çalışan Batı'nın diğer güçsüz ülkelere neler yapacağını hayal etmelerini istiyor.
Kuşku yok ki Putin'in "Batı eşit işbirliği istemiyor, bizi soymak istiyor" mesajı Afrika ve Asya başta olmak üzere Güney Amerika'da hayli ses getiriyor.
Batı ile mücadelesinde Rus lidere en büyük destek Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'den geliyor. Şi, 21 Nisan 2022'deki Boao Asya Forumu'nda "Tek taraflı yaptırımlara karşı çıkmamız gerekiyor" diyerek ABD'ye kazan kaldırmıştı.
Bu çıkıştan 10 ay sonra Çin Dışişleri Bakanlığı 22 Şubat 2023'te yayımladığı "ABD Hegemonyası ve Tehlikeleri" başlıklı görülmemiş sertlikteki makalede, küresel kaosun ana kaynağının ABD olduğunu resmen ilan etti.
Görüldüğü üzere Batı'ya karşı sadece askeri değil bir uygarlık savaşı da verdiğinin altını sık sık çizen Putin yalnız değil.

***


Küresel çapta Amerikan karşıtlığını yeniden canlandıran Putin'in de işaret ettiği gibi yüzyıllarca süren sömürgecilik, dikta ve hegemonya stratejisiyle Batı'nın 'dünyanın üzerine tükürmeye alıştığı' düzen artık çözülüyor.
Dengeler değişiyor. Ülkeler küresel statükoyu savunan ABD'den çok değişim ve barış isteyen Rusya ile Çin'in başını çektiği yeni küresel bloka destek veriyor.
Fakat bu küresel değişim arzusundaki bityeniğini de görmezden gelmemek lazım. Zira geçen yıl 850 milyar dolar gibi akıl almaz gelirlere ulaşan OPEC üyesi devletlerin yanı sıra geçen yıl toplam 200 milyar dolar kâr bildiren BP, Shell, Exxon, Chevron ve Total Energies gibi petrol devi Batılı şirketler de küresel sistemde dönüşüm istiyor.
Çünkü tarihteki en büyük servet transferlerine yol açan Ukrayna'daki savaşın tetiklediği ve fosil yakıtı zengini devletlerle Batılı şirketlerin kazançlarına kazanç katan enerji krizi, paradoksal bir biçimde dünya düzeninin değişimini hem finansal hem siyasal açıdan daha da hızlandırmış durumda.
İşte tam da burada bu 'küresel değişimin enerjisini ve yapılan vurgunu' iyi analiz etmek lazım. Yoksa dünyayı soyanlarla savaşanların aynı zamanda küresel soyguncuların servetine servet katmasının yol açtığı dilemmayı bir türlü açıklayamayız.
Yani Ukrayna da dâhil zıttı ile kaim dünyada hiçbir şey görüldüğü gibi değil ne yazık ki!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA