Ukrayna'nın 1 Haziran'da drone ordusuyla Rusya'nın içlerindeki beş ayrı üsse düzenlediği saldırı aslında bütün ülkelerin de benzer bir sürprize karşı savunmasız olduğunu ortaya koyuyor. Ne var ki Ukrayna'nın Batı'nın desteğiyle yaptığı bu hamle sahada ve masada beklenenin tersi bir etkiye yol açıyor. Kiev'in bu saldırıyı müzakerelerde elini güçlendirmek ve dolayısıyla Avrupa ile ABD'nin sıkışmışlığını kırmak için yaptığı kanısında olanlar var.
Fakat bu saatten sonra özellikle de asıl hedef olarak belirlenen Çin'in durdurulamaması, dolaylı biçimde Rusya'nın Ukrayna'daki pozisyonunu daha da sağlamlaştırıyor.
Unutmayalım ki Batı nasıl kolektif bir bilinçle Moskova ve Pekin'e karşı aynı safta buluşuyorsa Çin ve Rusya da Batı'ya karşı aynı stratejik akıl ve kolektif ruhla birlikte hareket ediyor. Vladimir Putin ile Şi Cinping arasında Ukrayna savaşının hemen öncesinde başlayan stratejik işbirliği hamlesi peş peşe imzalanan ekonomik koridor ve enerji hatları projeleriyle daha da perçinlendi.
***
Nitekim Çin ve Rus liderler, Ukrayna savaşının başlamasından (24 Şubat 2022) 20 gün önce Putin'in Pekin Kış Olimpiyatları için Çin'e yaptığı ziyarette görüştü. Buluşmada 'iki ülke arasındaki dostluğun limiti olmadığına' vurgu yapıldı. Bu ziyaret, Pekin'in kısa süre sonra başlayacak Ukrayna operasyonundan haberdar olduğu ve buna onay verdiği şeklinde yorumlanmıştı.***
Putin ise Şi'nin ziyaretine 17 Ekim 2023'te karşılık verdi. Pekin'de iki lider küresel ticaret ve ekonominin rotasını belirleyecek iki önemli projeye daha imza attı. İlki Çin'den Avrupa'ya uzanan, 'Yeni Avrasya Kara Köprüsü/NELB' denilen demiryolu ağı projesiydi. Çin yönetimindeki Doğu Türkistan'dan başlayan NELB projesi Hazar Denizi, Kazakistan, Rusya ve Doğu Avrupa'dan Almanya'ya uzanıyor. İkincisi ise 'Çin-Rusya-Moğolistan Ekonomik Koridoru/CRMEC' projesiydi. Bu da Çin'in kuzeyini Moğol stepleri üzerinden Sibirya'ya bağlayacak.