Gazzeli masum bebeklere, çocuk, kadın, yaşlı ve gençlere karşı ayrım gözetmeden tarihin ve insanlığın görüp görebileceği en vahşi, en barbar, en sadist ve en sapıkça katliamlarını sürdüren İsrail'e yönelik küresel tepki artık kırılma noktasına dayandı. Korku duvarlarını yıkan cesur yürekleri artık hiçbir sansür ve ceza korkutmuyor.
Dayandıkları siyonazi sisteminin sallandığını gören İsrail'in suç ortağı Batılı hükümetler küresel tsunamiye dönüşen bu öfke seli karşısında birer birer geri adım atmaya başladı.
Günah çıkarıyorlar. Fakat geç kaldılar. Zira Gazze'deki soykırım bize Rus lider Putin'in de işaret ettiği şu gerçeği bütün çıplaklığıyla gösterdi: "Batı, dünyaya insan haklarının İsrail'in çıkarlarının sınırlarında başladığını ve bittiğini öğretti..."
Çünkü Batı'ya göre insan olan sadece Yahudi ve siyonistlerdir. Gazzeli masum bebekler insandan sayılmıyor. İşte bu yeni küresel gerçeklik soykırımcıları da suç ortaklarını da er veya geç hüsrana uğratacaktır. Gazze'de soykırıma başladığında Tel Aviv'e koşup Binyamin Netanyahu'nun sırtını sıvazlayan ve Filistinli masum sivillerin hunharca katledilmesi için İsrail'e her tür askeri, ekonomik ve siyasi desteği sunan Batılı ülke liderleri şimdi zevahiri kurtarmak için birbiriyle yarışıyor.
***
ABD, ateşkes için çabaladığını söylüyor. Fransa, Filistin'i tanıyacağını ilan ediyor. İngiltere ve Almanya ise İsrail'e göstermelik çağrılarda bulunarak çocukların açlıktan
öldüğü Gazze'ye yönelik ambargoyu
hafifletmesi talebinde bulunuyor.
Bazıları Batılı ülkelerin
siyonistlerin barbar yüzünü görüp imana geldiğini düşünebilir. Ben o kanıda değilim.
Dünya kamuoyu İsrail'in 7 Ekim 2023'ten
bu yana sürdürdüğü toplu katliamların
içyüzünü belki ilk kez bu kadar yakından
görüyor. Çünkü kitleler gerçeği
optik rasyonalite merceğinden algılar.
Ama Batılı devletler bunu yüzyıldır biliyordu. Hep
üç maymunu oynadılar. Hatta İsrail'in Filistinlilere yönelik yüzyıldır süren soykırım ve etnik temizlik stratejisini bizzat organize edip pratiğe döken sömürgeci Batılı ülkelerdir.
Ne var ki
Gazze herkesin foyasını ortaya çıkardı. Soykırımcı ve
sadist siyonistlerle birlikte
Avrupa ve
Amerikalı suç ortakları da deşifre oldu.
Bütün
kravatlı psikopatların ipliği pazara çıktı.
***
İnsanların bakmaya, dokunmaya ve öpmeye kıyamadığı bebek ve çocukların topluca katledilmesi akıl alır gibi değil.
Hiçbir din, ideoloji, amaç, hedef, suç, kabahat veya kutsal değer bırakın hunharca öldürülmelerini bebeklerin kılına bile dokunulmasını ne savunabilir ne de meşrulaştırabilir.
Hiçbir
ideolojik cinnet veya teolojik saçmalık masum bir bebeğin
hunharca katledilmesini haklı çıkaramaz.
Bu sapıklıktır. Buna göz yummak
da
kolektif sadistlik ve sapıklıktır.
Oysa soykırımcı İsrail tam
1 yıl 9 ay 18 gündür sürdürdüğü kesintisiz
katlamalarla
19 bini bebek ve çocuk 60 bin masumu katletti.
Soykırımcı sadistler neredeyse iki yıldır
hemen her gün 30'u bebek ve çocuk 100'e yakın masum sivili canice öldürüyor.
Bu mezalime hiçbir vicdan dayanamaz. Bu suç ortakları şimdi çıkmış
hâlâ diplomatik hamlelerden bahsediyor. Bu kurnazlıklar
uyanan küresel vicdanı oyalamaktır.
Canilere daha fazla bebek katletmeleri için zaman kazandırmaktır. Bebek soykırımını hâlâ 'savaş' diye niteliyorlar.
Siyonistlerden
"Gazze'deki savaşı" bitirmesini istiyorlar. Ne var ki
yarattıkları canavarı artık kontrol edemiyorlar.
Soykırımcılarla birlikte suç
ortakları da yok olacak. Ne yapsalar
da
zamanın ve maşeri vicdanın gazabından kurtulamayacaklar.
Bebeklerin kanı yerde kalmayacak. O masumların ahı ve
annelerinin yeri göğü inleten feryadı er
ya da geç İsrail'den de Batılı suç ortaklarından
da misliyle sorulacaktır.