Maç kadrolarını gördüğümüzde Daum'un intihara meyilli bir ruh yapısı olduğuna kesin inandık. Sihirbaz, bunca haftadır tel tel dökülen ekibini düzeltecek taktiksel formüller yerine kurtuluşu yine oyuncu değişikliklerine bağlayıp, Samsun gibi bir deplasmana orta saha direnci olmayan bir takımla çıkmıştı. Ne kadar çok forvetle oynarsanız oynayın, ya da ne kadar iyi bir santrforunuz olursa olsun; pas üreten, pres yapan, hücuma ve defansa destek veren bir orta sahanız yoksa maçları kazanmanız tesadüflere kalır.
***
Samsun, Daum'un bu zaafını iyi değerlendiren bir formülle orta sahada sürekli baskı yapıp ayağa top oynayarak kale önüne gelmekte zorluk çekmedi. Hatta ayağına topu alan her Samsunlu 15- 20 metre driplingi karşısında kimseyi görmeden rahatça yaptı. Böyle bir ortamda F.Bahçe'nin rakibi yenecek pozisyonu üretmesi veya bunları üretirken gol yememesi mümkün değil. Oyunun ve sonucun bedelini Daum'a kesiyoruz. Çünkü sahadaki futbolcuların iyi niyetine, mücadele isteğine şahidiz. Hepsi görevini en iyi şekilde yapma uğraşında. Bir de taşların doğru olduğunu görseler, akıttıkları terin karşılığını alacak, kulübedeki garip adamın kaprisleri yüzünden başları yere eğilmeyecek. Daum, böylesine bir kadroyu Saracoğlu'nda sahaya sürse yine normal karşılayabilirdik. En azından seyircisi önünde rakibini belli ölçüde sindirebiliyor. Ama macera tutkusu ona emanet edilen bu kadroyu intihara sürüklüyor.
***
Dün Hooijdonk müthiş bir takım lideriydi, tüm arkadaşlarına örnek oldu. Ümit Özat ise iyi oynamanın cezasını yine kulübede oturarak çekti. Fenerbahçe Rebrov'la iki net pozisyon buldu. Bir de ofsayt diye sayılmayan golü var. Servet'in 57'de atılmasıyla Fener'in maçı kazanmak için tek umudu Erol Ersoy'un sarı kartlarına kalmıştı. Ancak maçı tekrarlatacak bir hata bu faciayı örterdi. Bu kez o da olmadı. Erdoğan Arıca'nın Samsunspor'u Olimpiyat Stadı'nda Galatasaray'ın kalesine bile gidememişti. Bir ay sonraki takıma baktığımızda müthiş bir gelişim ve değişim olduğunu görüyoruz. Bunu başaran Arıca'yı tebrik ederiz. Demek ki bir teknik adamın sahaya ne kadar büyük katkısı olabiliyormuş.
Not: Meslek büyüğüm Taner Kutlay'ın vefat ettiğini üzüntüyle öğrendim. Kendisine rahmet, kederli ailesine başsağlığı diliyorum.