Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ

ÜNAL ERSÖZLÜ (EGE)

Ayvalık'tan gelen ses

Ayvalık'ın önemli işadamlarından, aynı zamanda Coca-Cola'nın Dünya Başkanı Muhtar Kent'in yeğeni Salih Madra ile Cem Boyner'in damadı Ali Kürşat, birlikte bir mektup kaleme almışlar. Bize de ulaştırdılar. Ayvalık, Ege'nin gözbebeği bir yer. Zeytin ise sadece Ayvalık için değil, tüm Ege için çok önemli bir ürün. Aynı zamanda Ayvalık Zeytin Üretecileri Derneği üyesi olan her iki işadamı da, yazdıklarında haklı bir isyan içindeler. Sizinle de paylaşayım, belki yetkililer seslerini duyarlar da, bu haklı isyanları karşısında önlem alırlar:
"Ayvalık Ticaret Odası ve Ayvalık Belediyesi nin düzenlediği ve derneğimizin destekçisi olduğu 8. Hasat Günleri'nin üzerinden bir aydan biraz fazla zaman geçti.

FİYATLAR DÜŞTÜ
O sıralarda sizlere gelmekte olan 200 bin ton mahsulün büyüklüğünü, maliyetlerimizin yüksekliğini esas alan sorunlarımızı anlatmış, zeytin üreticilerinin zor durumunu açıklamış; yetkililere de destekleme priminin arttırılması talebimizi iletmiştik.
Bu süre içinde ham rafinelik zeytinyağı fiyatların kilosu 4.30 liradan 4-4.10 liraya, Ayvalık yöresi sızma fiyatları ise 5.60 liradan 4.70 liraya geriledi. Bu gerilemenin nerede duracağını bilen yok! Daha hasat mevsiminin başındaki bu keskin düşüşün, hiç hesapta olmayan bir nedeni var. Suriye'den kaçak giren büyük miktardaki zeytinyağı olduğu yönünde aldığımız net duyumlar var. Yaptığımız araştırmalar, bu kaçak yağın, şu ana kadar 7- 8 bin tona ulaştığını, sezonda ise 40-50 bin ton seviyelerine çıkabileceğini gösteriyor. Yani Türkiye'nin henüz ne yapacağını bilemediği, 200 bin tonluk kendi üretiminin üzerine, bir yüzde 20 kaçak Suriye zeytinyağı ekleniyor. Suriye bu sene 180 bin ton civarında üretim yapacak olsa da; savaş yüzünden bunun 120 bin tonda kalması bekleniyor. Geleneksel olarak, İtalya ve İspanya'ya ihracat, savaş koşulları nedeniyle işlemediği ve çatışmaların getirdiği belirsizlikten; dünya fiyatlarından kopuk, ucuz fiyatlarla Türkiye'ye kaçak ihracat, en kolay çözüm oluyor. Edindiğimiz bilgiye göre, Suriye'deki zeytinyağlar 40/50 kiloluk plastik kaplar veya 18 litrelik tenekelerde, 3-5 tonluk küçük partiler halinde, kamyonet vb araçlarla, halen kontrol edilmeyen bir nevi açık sınırdan girip, Hatay'daki zeytinyağı fabrikalarına geliyor. Kaçak yağlar, burada Hataylı üreticiler adına müstahsil makbuzu kesilip, hem destekleme primi almaya hak kazanıyor, hem de resmi yağa dönüşüyor. Bu tür yağlar 20 ton üzerinde, bir tanker yükü olunca 'borsa tescili' yapılıp, ülkedeki bütün zeytinyağı alıcılarına düşük fiyatlarla pazarlanıyor. Zeytin çiftçisi dışında kalan zeytinyağı sektörünün diğer oyuncuları, bu beklenmedik ucuz yağın menşeini fazla sorgulamıyor. Yani gene 'zeytin üreticisi' mağdur ediliyor ve bu haksızlığa kimsenin sesi çıkmıyor! Halbuki bu kaçak işinden önceki beklenti; 'Suriye dünya pazarına yağ veremeyecek ve İspanya'da da kuraklık nedeniyle eksik mahsul olduğundan', fiyatların bu ölçüde çökmeyeceği şeklindeydi. Daha Aydın ve Milas gibi, en büyük rekolte beklenen bölgeler hasata başlamadan gelişen bu korkunç tablo, rafinelik ham yağların 3.50 liraya, Ayvalık sızmaların ise 4.50 lira seviyelerine inebileceğini düşündürüyor. Sektörde daha iyimser düşünen hiç kimse yok. Bu gibi fiyat seviyeleri, biz zeytin üreticileri için, cidden altından kalkamayacağımız bir nokta olacaktır.

DENETİ MLER ARTSIN

Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi ile Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Kooperatifi, 'zeytin üreticilerinin' bu konudaki hassasiyetini paylaşmaktadırlar. Bizler de konuyu yetkili resmi makamlara iletmeye ve önlem aldırmaya çalışıyoruz. Sizlerin de konunun kamuoyuna duyurulması ve kaçak Suriye zeytinyağının sınırdan geçmemesi için, denetimlerin artırılması hususunda önlem alınmasına, her türlü yardımlarınızı, desteğinizi bekliyoruz."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.