Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Yeni alaturka

Türk usulü iş yapma kültürünü anlatan kelime. Karşıtı olan "alafranga" tabiri, Batılı yöntem, teknik ve yaklaşımların ifadesi...
Genelde "bizden adam olmaz" cümlesiyle ifade edilen toplumsal aşağılık kompleksinin kötü örnek arayışında "alaturka" diye damgalanan "yurdum insanı" alaycılığının ifadesi...
Fakat bu durum değişiyor. Öncelikle Türkiye'nin kendisi değişiyor.
Ekonomi değişiyor ve daha da önemlisi "alaturka yönetim" kavramının içeriği değişiyor.
Ve daha "olumlu" bir yapıya taşınıyor.
1980 öncesi, kapalı ekonomide, "ithal ikameci" yapılar zamanında kurulmuş pek çok aile şirketi, daha sonra değişen ekonomik atmosferin getirdiği yeni şartlara uyum sancısı içinde.
KOBİ dediğimiz küçük ve orta boy işletmelerin kurucu patronları, dışa açılan, rekabetin arttığı ve hele ki küresel krizle birlikte işlerin giderek karmaşık hale geldiği ortamda, geleneksel yapıları içine, "dış akıl" katmak zorunda kalıyorlar.
İşte bu dış akla, çoğu kez "profesyonel" diyoruz. Profesyonel çalıştırma pratiği oluşmamış birinci nesil aile patronları, "kendi elinde tutmak istediği karar süreçlerini" değil bir profesyonel, ikinci kuşak aile şirket yöneticisi durumunda olan çocuklarıyla dahi paylaşırken sıkıntı çekiyor.
Ya, mod-a-mod, başarılı bir Batı örneğini alıp deniyor ve çuvallıyorlar. Ya da kendi geleneksel yapılarının tıkandığı noktalarda, şirket ile aile arasında bir orta yol bulmaya çalışıyorlar.
Bu süreçte, ailenin kendi mevcut değerleri, normları, yapılarına göre bazen yardımcı oluyor bazen de en büyük sıkıntı kaynağını oluşturuyor.
Ailenin mevcut normları, aile şirketlerinin büyük bir çoğunluğunda kullanılıyor.
Bir başka sorun, genişleyen ürün ve hizmet yelpazesi ve buna bağlı olarak büyüyen sermaye ihtiyacının nasıl karşılanacağı tercihinde yatıyor.
Aile şirketleri genellikle aile bireyleri tarafından kurulduğundan kapalı bir görünüm arz ediyor.
Dolayısıyla bu şirketler finansal zorluğa düştüklerinde halka açılmaktan, ya da borçlanmaktan çok aile bireylerinin mali desteğini almayı tercih ediyorlar.
Bu tercihte şirkete ilişkin bilgilerin paylaşılmak istenmemesi temel rolü oynuyor. "Bilen adam" ile "bizden adam" arasında tercih, çoğu kez "bizden ve güvenilir aile bireyi" yönünde kullanılıyor. Aklı başında olanların en fazla yapabildiği, "eşitler arasında birinciliği", aile bireyine verme tercihindedir.
Oysa şirketin ve ailenin işini görecek, iyi yetişmiş gençler, "aile bireyi kadar güven telkin edemediğinden" dışarıda tutulabiliyor. Aile şirketlerinde firma sahibi ile tepe yönetici çoğunlukla aynı kişi oluyor. Para sahibi ile karar sahibi aynı kişi olunca, işletme fakültelerinde okutulan yönetim modelleri de bir işe yaramıyor.
Alaturka Çağı, çoğu kez eleştirel tanımda sunduğumuz bu yönetim tarzının, küresel ihtiyaçları, yerel kaynaklar ve töresel kabiliyetlerle "karşılayabilme" dinamiğini anlatıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA