Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERSİN RAMOĞLU (GÜNEY)

İmamoğlu+Kavuncu+Lawrence işbirliği

Bir büyüğüm pazar günü,"Ekrem İmamoğlu çabuk deşifre oldu" dedi.
Ben de bu 'Proje Adam'ın kendi kendini patlattığını söyledim.
Sözcüsü Murat Ongun'un da cortladığını...
"Algılarla yapılan seçimin sonu budur" diyerek bitirdik sohbetimizi.
Ekrem efendi İngiliz Büyükelçi ile çevirdiği gizli işler için İstanbul halkından özür dileyeceği yerde, Mobesecinin peşine düştü...
Adam görüntüleri servis edeni arıyor.
Bulursa üşüyen insanlar ısınacak sanki.
Yani cinayeti işleyeni değil barutu icat edeni suçluyor herif.
Ulan kış günü millet sayende perişan oldu be!
Balıkçıya giden yolu açtırdığın dakikalarda İstanbul halkı çoluk çocuğuyla birlikte donmak üzereydi biliyor musun?
Adam suçüstü halini tespit eden fotoğrafı inkâra kalktı önce.
Ama işin inkârla geçiştirilemeyeceğini anlayınca çark etti.
Bay Kemal de geceliği yüz bin liralık otel odasından fukara edebiyatı yaptı.
Belediye başkanı da rakı-balık meselesini "Lezzeti konuştuk" diye geçiştirmeye kalkar.
Sözcü yazarı Saygı Öztürk ise 'yalan' aklama makinesine döndü.
Kısacası İstanbul, İstanbul olalı böyle zillet görmedi.

***

Bay Ekrem, İngiliz monşerle rakı balık yapıyor!
Aynı dakikalarda kara saplanan halk donmamak için soğukla mücadele ediyor.
Murat Ongun şeysi de İsviçre'de 'kar' keyfi yapıyor.
Bundan daha büyük skandal mı olur?
Casuslar kralı Lawrence'i müftü olarak içimize salan İngilizlerle İmamoğlu'nun işbirliği yapmasının elbet bir sebebi var.
Tesadüfe bakın ki, Ekrem İmamoğlu Dominick Chilcott ile İP'çi Buğra Kavuncu da konsolosla birlikte yemek yiyordu.
Aslında Türk milletine tuzak kuruyorlardı.
İmamoğlu seçilir seçilmez Sevr Antlaşması'nın mimarı Chatham House'un (İngiliz Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü) konuğu oldu...
Orada özel bir ilgiyle de karşılandı.

***

Chatham House derin İngiltere demektir!
Chatham House, 2015 seçimleri sonrası yayımladığı bir bildiriyle Reis'ten Güneydoğu'yu PKK'ya bırakmasını istedi.
"Verilmemesi halinde..." diye, tehditler de savurdu.
Anlaşılan bu talepleri yerine getirecek birini buldular!
Büyükelçi İngiliz Chilcott eski bir ajandır, rakı-balık ise işin bahanesidir.
New-York belediye başkanı gibi kar küremek, İmamoğlu'nu amacına ulaştırmazdı.
İngiliz büyükelçi ile rakı içmek ona her kapıyı açar!
Daha niye kar küreyip yol tuzlasın ki?
İngiliz'i memnun etmek daha önemli.
Chatham House'ın şu isteklerine bakın.
1- PKK-HDP ile barışık bir lider istiyoruz!..
2- Kıbrıs Türk'ünü yok sayan bir başkan olsun.
3- Ermeni soykırımını tanısın ve taviz versin...
4- Güneydoğu'yu PKK'ya bıraksın.
5- PKK'nın siyasi kanadı HDP'yi hükümete alsın...
İmamoğlu HDP'nin zaten kucağında, attığı işçilerin yerine de PKK'lıları aldı.
Durum Mersin'de, İzmir'de, Ankara'da ve Adana'da da aynıdır.
Rumcu Mustafa Akıncı'yı destekliyor.
Mazbatayı alınca Rumlar niye bayram etti sanıyorsunuz.
İmamoğlu yıllar önce de Makarios'un rölyefini yaptırmıştı.
Her şey kabak gibi ortada değil mi?

***

SEDEF KABAŞ

Polisler Sedef Kabaş'ı çok ters zamanda gözaltına almış!
Galiba bu terslik de Kabaş'ın Üsküdar'daki bir otelden gözaltına alınmasıymış.
Kadın kendisini gözaltına alacak polisleri bir saat kapıda bekletmiş.
Odadan çıktığında ise yanında Adanalı evli iş adamı Turgut Paksoy vardı.
Fondaş ve malum medya bunu yazmadı...
Yazamaz, yazmaz ki!
O bizim mahalleden biri olsaydı, dumanını attırmışlardı şimdi.
Neyse...
Bu olayı daha sonra genişçe yazacağım...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA