Burası hakikaten çılgın bir ülke... Mesela metroda AKM çıkışına doğru yürürken çıkmayıp, sergi gezip, bir fosil koleksiyoneriyle tanışmak mümkün... Sergi bir fosil sergisi...
Ortama inanamazsınız. Metroda işine gücüne koşmayanlar tek tük iskemlelere oturmuş elinde mikrofonlu paleontolog olduğunu iddia eden beyi dinliyorlar.
Birileri sergideki karides fosilini incelerken bir başka bey gelip 'Yardımcı olmamı ister misiniz?' diyerek lafa giriyor. İzleyiciye adım başı en az iki rehberin düştüğü bu minik fosil sergisinin metrodaki mekanı, 10 günlüğüne, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden günlüğü 250 TL'ye kiralanmış. Fosil koleksiyoneri Onur Yıldız, bir biyolog olarak kendine ait fosillerini burada sergileyerek bilime hizmet etmek istemiş. Fosil koleksiyoneri nasıl olunur kendisine sordum.
Google'a 'fossil sale' yazmanız yeterli oluyormuş. Fosil tedarikçileri burada karşınıza çıkıyormuş. Koleksiyonerin deyişiyle 'internetten DVD alır gibi fosil almak mümkün.' İyi fosil nerede olur peki? Eski kıtalarda, mesela en iyi fosil Çin'de olurmuş. Türkiye'de de varmış ama bulup satan yokmuş. Biyolog Onur Bey, fosil sergisi aracılığıyla canlılardaki ani varoluş ile türlerin değişmemesindeki sabitliğin altını çiziyor. Sergideki rehberler; bıyıklı bıyıksız, takım elbiseli ama kravatsız, yakasında mendilli, zaten lafı dönüp dolaşıp buraya getiriyorlar.
Zaman zaman bilimsel kitapların kapaklarını ve makaleleri referans gösteren dev bilgisayar çıktısı panoyu işaret ederek kuşun zamanla kertenkele olmayacağına, türlerin diğer türlere binlerce yıl geçse de dönüşmeyeceğine, DNA'ların aynı kaldığını ifade ediyorlar.
Sergi denen kurgunun herkesin işine yaradığı çok ilginç zamanlardan geçiyoruz.
Sergiler aracılığıyla çok insana ulaşmak; fosil gösterirken bilime karşı çıkmayı ya da tarihin en pahalı sergisini düzenleyerek Türk resim tarihi için mihenk taşı bir sergi olmayı denemek... Bir sergiyle iki kuş vurmak... Türkiye hakikaten çılgın bir ülke...