Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FUNDA KARAYEL

Haydi kadınlar savunma sanatlarını öğreniyoruz

Son dönemde kadınlar, savunma sanatı sporlarına ilgi göstermeye başladı. Özellikle judo ve jiu jitsu derslerine ilgi gösteriliyor. Bunun sebebi olarak dünya ve Avrupa jiu jitsu şampiyonu İbrahim İnal “Bu sporla kendinizden çok daha güçlü birini etkisiz hale getirebilirsiniz” diyor ve ekliyor: “Tüm kadınlar kendini savunmayı öğrenmeli.”

Ülkemizde ve dünyada her geçen gün şiddet olayları artarken maalesef bizler bununla nasıl baş edeceğimizi bilmiyoruz. Öncelikle şiddete ya da tacize maruz kaldığımızda nasıl tepki vermemiz gerekiyor? Saldırganı tek bir hamleyle nasıl etkisiz hale getirebiliriz? Bunları öğrenmemiz gerekiyor. "Peki nasıl?", dediğinizi duyar gibiyim. Öyle bir savunma sanatı düşünün ki samurayların silahsız zamanlarında kullandığı dövüş stili, rakibini, sıkarak, boğarak veya domine ederek yere sermeyi amaçlıyor. Dışarıdan bakıldığında güreşi andırıyor biraz ama felsefi öğretisi de var. Ülkemizde bu dövüş sanatının tanınmasında öncülük eden Dünya ve Avrupa Jiu Jitsu Şampiyonu İbrahim İnal, "Tüm kadınlar kendini savunmayı, bu tekniği öğrenmeli" diyor ve başlıyor şiddete ya da tacize uğradığımızda ne yapmamız gerektiğini gösteren hareketlere. İnanın tek basit bir hamle karşınızdaki kişinin nefesini kesebilecek gücü veriyor size yeter ki bu tekniği öğrenmeye başlayın. Nasıl mı? Gerisini İnal'dan dinleyin...

- Jiu Jitsu şampiyonu olarak bu dövüş sanatını bize nasıl anlatırsınız?
- Brezilya jiu jitsu'su (BJJ), ağırlığın yerde mücadeleye verildiği bir dövüş sanatıdır. BJJ, büyük bir dövüş sanatları üstadı olan Maeda'nin 1916'da Brezilya'ya yerleşmesi ve Carlos Gracie'yi öğrencisi olarak kabul ederek ona sanatını öğretmesi ile başladı. Ardından ilk 1993 Denver kentindeki organizasyonla bütün dünyaya yayıldı. BJJ, insanın kendini daha iyi ve güvenli hissetmesini sağlayan, sürekli bir sonraki hamlenin düşünüldüğü, vücut kapasitesinin yanında insanın zekasını da zorlayan son derece zevkli bir dövüş sanatıdır. Ayakta başlayıp yerde devam eden, kırışlar ve boğuşlar ile rakibin etkisiz hale getirildiği bir branştır. Dünyada bu spor insan vücuduyla yapılan satranç oyunu olarak adlandırılır.

- Kurduğunuz Checkmat İstanbul ve takımdan bahseder misiniz biraz?
- Uzakdoğu sporlarının bence en önemli tarafı her salonun kendi ruhunun olmasıdır. Checkmat İstanbul bir spor salonundan öte dünyaca ünlü bir takımın parçasıdır. Kocaman bir aile ve önemli bir yaşam tarzıdır. Ve aynı şekilde takımın bir parçası olmuş hem milli takım sporcuları hem de dünyada derece yapmış sporcular, engin tecrübelerini zaman zaman paylaşmak amacıyla minderimizde olurlar. Takımımızın özelliği belli bir disiplin ve plan içerisinde ilerleyen bir sisteme sahip olmasıdır.



- Bu sanatın gelişmesinde en çok ne rol oynamıştır? Sizce kendimizi pandemide daha mı çok korumak istediğimizi fark ettik?
- Bu sanatın gelişmesinin en önemli sebebi herkesin çok rahat yapabilir olması. Çok zevkli ve eğlencelidir. Evet bu sporu yapan ister kadın, ister erkek olsun çok ciddi korumayı öğrenir. Emek ister, her güzel şey gibi sabır ister ve en etkili savunma sistemlerinden biridir .

- Son dönemde kadınlar tarafından daha çok tercih ediliyor olmasının esas nedeni nedir?
- Kadınlar tarafından tercih edilmesindeki sebep çok teknik bir spordur . Kaldıraç sistemine dayalı hareketlerden oluşur. Kendinizden çok daha güçlü birini etkisiz hale getirebilir hatta ciddi zararlar verebilirsiniz . Ama aynı zamanda çok zevkli bir spor ve form tutmanın en iyi yollarından biridir.

- Kadınlar jiu jitsu ile hangi durumlarda kendilerini korumayı öğreniyor? En çok sorulan ve öğrenilmek istenilen hareket hangisidir?
- İnanın her durumda ve benim takımımda kızların en çok sevdiği, boğuş hareketleridir. Bu hareketler kocaman bir insanı bayıltarak etkisiz hale getirmenin en kolay yolu. Gözlemlediğim kadarıyla bütün boğma hareketlerine kadın takipçilerim daha çok yorum yapıyor ve bu hareketlerle ilgili çok soru soruyor.

- Bu sporu kimler yapabilir veya yapamaz?
- Her yaşta ve her fizik özelliğinde insan bu sporu yapabilir. Hatta yurt dışında son zamanda görme engelli ve fizik engelli çocukların yetiştirildiği okullarda en çok tercih edilen spor haline gelmiştir. İnternette birçok öğrenciyi görmek mümkündür. Jiu jitsu turnuvalarında kilo kategorilerini yanında yaş kategorileri vardır. Her yaştan insanın girmesi mümkündür ve turnuvada usta olarak görülen 55 yaş üstü birçok insan görebilirsiniz.

DİLARA LOKMANHEKİM (AVRUPA VE TÜRKİYE ŞAMPİYONU)



BU SPORDA KABA KUVVETE YER YOK

- Ülkemizi gururla temsil ettiğiniz judo hikayen nasıl başladı?
- Çok hareketli bir çocukluk geçirdiğim için ailem beni küçük yaşlardan beri tenis, voleybol, basketbol sporlarına yönlendirdi, fakat ben her zaman çok çabuk sıkılıp farklı bir spor deneyimlemek istiyordum ve judo ile tanıştım. Bu spor çok kısa bir süre sonra en büyük tutkum haline geldi ve küçük yaşta olmama rağmen judoyu ve felsefesini hayat tarzı olarak benimsedim. Yeteneğimi keşfettikçe en büyük hayalim ülkemi judo branşında sporun zirvesi olan olimpiyatlarda temsil etmek oldu. 2007 yılından bu yana her yaş kategorisinde il, bölge ve Türkiye şampiyonu oldum. 2012 yılında iki ay ara ile iki farklı yaş kategorisinde Avrupa Şampiyonu oldum ve aynı yıl Avrupa'nın en iyi genç judocusu ödülünü aldım. 2015 yılında ise dünyanın en iyi ilk 16'sının davet edildiği World Master Yarışması'nda Türkiye'nin ilk madalyasını kazandım. Avrupa, dünya, Grand Prix ve Grand Slam turnuvalarında çok sayıda madalya ve dereceler elde ederek 2016 Rio Olimpiyatları'na katılmaya hak kazandım. Rio Olimpiyatları'ndan sonra yaşadığım talihsiz sakatlıklar nedeniyle yarışmalardan uzak kaldım ve uzak kaldığım bu süre içinde gerekli eğitimleri alarak yıllarca birçok başarı sığdırdığım sporculuk kariyerimi sonlandırıp edindiğim tecrübeleri judo felsefesine uygun bir şekilde gelecek nesillere aktarabilmek için eğitmenlik yapmaya karar verdim. Öğretmen olarak başladığım yeni kariyer hayatımı şimdi Checkmat İstanbul minderinde gelecek nesillere aktarıyorum.

- Judonun kökeni nedir?
- Judo Japonya kaynaklı Jim Jitsu'dan geliştirilmiş ve temel ilkeleri 1882 Jigoro Kano tarafından atılmıştır. Japon modern dövüş sanatlarının ilk örneği olmuştur. İlk olarak 1964 Tokyo Olimpiyatları'nda yer almıştır ve günümüzde halen olimpik spor branşıdır. Judo kelime anlamıyla nezaket, kibarlık, dürüstlük, doğru yol, prensipli olma ve doğru düşünce anlamlarını taşır.

- Daha çok kimler yapıyor bu sporu?
- Judo sporuyla 7 den 70'e herkes ilgilenebilir. Sanat sadece deneyimlenerek öğrenilen bir şey olduğu için ilgi duyan herkesin deneyimlemesini ve öğrenmesini tavsiye ediyoruz. Her ayrıntıyı en iyi şekilde öğrenebilmek için sıkılmadan ve sabırla ilerlememiz gerekiyor. Binlerce kez tekrarlanan teknikler refleks haline gelmedikçe kolay uygulanamaz ve judoda kaba kuvvete yer yoktur.

BÜŞRA KATİPOĞLU (AVRUPA VE TÜRKİYE JUDO ŞAMPİYONU)



KIZ
ÇOCUKLARI KENDİ HAKLARINI SAVUNMALI

- Bu genç yaşınıza rağmen sayısız başarının sahibisiniz, judo ile ne zaman tanıştınız?
- Evet 1992 doğumluyum. Spor hayatıma önce bale, basketbol, voleybol yaparak başladım. Sonrasında judo ile tanıştım. Sekiz yaşında başladığım bu sporda her zaman en büyük hayalim olimpiyatlarda yarışabilmek oldu. 2000 yılından bu yana her yaş kategorisinin, İstanbul, bölge ve Türkiye şampiyonuyum. 2009 yılında ilk Avrupa Şampiyonası madalyamı aldım ve uluslararası maçlardaki performansım giderek yükseldi. Olimpiyat yolu sürecinde çeşitli sakatlıklar atlattım. Ve bu sakatlık sürecinde kendimi geliştirme fırsatı buldum. Hem spor kariyerimi hem de kişisel gelişimimi aynı anda ilerlettim. Olimpiyat puan maçları sürecinde Grand Prix ve Grand Slam maçlarında çok sayıda madalya alarak olimpiyatlara gitmeye hak kazandım. Aynı zamanda Akdeniz oyunları ve İslam oyunlarında da zirvede yer aldım. En büyük hayalim sporcu olarak olimpik boyuta erişmekti ve buna kavuşmak beni gerçekten çok mutlu etti. Bir senedir sporculuğun yanında öğretmen olarak bildiğim şeyleri aktarmanın, bir insanın hayatına dokunabilmenin farkındalığını yaşıyorum. Hayalim artık kendimde bulduğum ışığı etrafıma yaymak. Bu sebeple daha ön yargılarını merkeze alıp, cesaretlerini kaybetmiş çocuklara, olanların neler başarabileceklerini fark ettirmek. Bu konuda onlara destek olabilmek için tecrübelerimi aktarmak istiyorum. Bunu da tabii ki en sevdiğim spor olan judo ile yapıyorum.



- Kadınlara ve kız çocuklarına verdiğiniz savunma eğitimlerinden bahseden misiniz biraz?
- Değişen ve gelişen dünya, yaşam tarzlarımız kadınların yetenek ve güçlerinin farkına varmasını sağladı. Biz Checkmat İstanbul minderinde çocuklara yönelik kapsamlı bir eğitim içindeyiz. Kız çocuklarına yönelik hedefimiz, onların çocukluk, gençlik ve yetişkinlik dönemlerinde daha özgüvenli, kendi haklarını savunabilen, her alanda mücadele becerisi olan insanlar olarak hayatını sürdürmesi. Biz iki kadın sporcu ve eğitmen olarak kendi ayaklarımızın üstünde yere sağlam basarak Türkiye'de eşi olmayan başarılar kazandık. Sporculuk hayatımızda her zaman birbirimize verdiğimiz desteği simdi birlikte çocuklarımıza veriyoruz.

- Öğrenme süreci ne kadar?
- Öğrenme süreci bir ay, bir sene veya 10 sene diyemeyiz. Çünkü bu kişiye ve öğrenme durumuna bağlı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA