Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SELAHATTİN DÖNMEZ

Mide küçültme ameliyatları obeziteyi önlemiyor

Cerrahi yöntemlerle kilo kaybının obeziteyi ortadan kaldırmadığını, bu operasyonları geçiren hastalardan elde edilen verilerle açıkça görüyoruz. Yine en doğru yöntem; diyetisyen, psikolog ve psikiyatrist üçgeninde, doğru beslenme ve aktiveyi birleştirerek çözüm aramak...

Dünyanın salgın hastalığı olarak kabul edilen obezite için her gün yeni bir tedavi şekli fenomen oluyor değil mi? Yakın zamanda tok tutan ilaçlarla zayıflamak revaçta iken günümüzde artık neredeyse sağlıklı şişmanlara bile bariatrik ve metabolik cerrahi uygulamaları yaygın bir şekilde uygulanıyor. Ama sonuç hep yeniden kilo almayla sonuçlanırken ameliyat sonrası yaşam kalitesindeki bozulma da artık gündemde. Bugün artık yapılan ameliyatların obezlerin yaşam şekillerini de sıkıntıya soktuğunu görüyoruz.
Mesela "Roux en Y gastrik bypass" adı verilen; midenin bir kısmının alınıp bağırsakların da bir miktarı kesilerek bu iki bölgenin bağlanmasıyla oluşan oldukça da sık uygulanan ameliyat... Bu ameliyatla marjinal ülserin gelişmesi, emilim bozukluklarının oluşması ve hayati risklerin belirginleşmesiyle artık cerrahi operasyonların risklerinin daha ciddiye alınması gerekliliği de gündeme gelmiştir. Tabii obez olup zayıflamaya yönelik herhangi bir cerrahi operasyon geçirenlerde; kanama, tıkanma, bulantı, kusma, mide şeklinde bozulma, hipoglisemi, dumping sendromu ve psikolojik bozuklukların sıklıkla yaşanması da ayrı bir sıkıntı olarak karşımıza çıkıyor.
Öncelikle bu ameliyatlara aday obezlerin oldukça dikkatli seçilmesi gerektiğini söylemeliyim. Ve bazı önemli kriterlerin muhakkak karşılanması en önemli kritik konu. Bunun için sıkı kılavuzlar mevcut. Durum böyle olunca da aslında cerrahi için kriterleri sağlayan kişilerin sayısı şu an yapılan ameliyat hızından çok daha az diyebilirim.



NEDENLERİ ÇOK AÇIK
Kilo kaybının obeziteyi ortadan kaldırmadığını, bu cerrahi operasyonları geçiren hastalardan elde edilen verilerle de açıkça gördüğümüzün altını çizmeliyim. Çünkü ameliyat olanların büyük bir kısmı yeniden kilo alıyor. Çünkü yeme davranışını maalesef kalıcı değiştiremiyorlar. Ameliyat sonrasında verilen kilonun hemen hepsini geri alan olgular da artık çoğunlukta. Genelde eski beslenme alışkanlıklarına geri dönebiliyorlar, hormonsal veya metabolik hastalıklar eşlik edebiliyor, mental sağlık sorunları yaşayabiliyor ve aktivite yapmayabiliyorlar. Sonuçta sık atıştırma, kontrolsüz yemek yeme, bir yiyeceği aşırı isteme, sosyal destek yetersizliği, genelde ameliyat sonrası sıkı takibin hiç yapılamaması, depresyona bağlı faktörler yeme üzerinde olumsuz etki göstererek yeniden kilo almayı sağlayabilmektedir.
Ayrıca hızlı zayıflayan hastalarda sadece yağ dokuları değil, kas ve su kayıpları da çok fazla oluyor. Bu durum da vücudun yeniden yağ depolamasının hızlı bir şekilde açığa çıkmasına sebep olarak kilo almayı da hızlandırıyor. Bazı ameliyatlarda ikinci yılda daha fazla zayıflama görülse de komplikasyonlar da göz ardı edilmeyecek kadar fazlalaşabiliyor. Bu hastalar, yeme alışkanlıklarına düzenleme yapılmazsa yeniden kilo almaya meyil gösterebiliyorlar.

YEME BOZUKLUĞU TEMEL SORUN
Genelde obezite cerrahisi olan hastaların ortak özellikleri; aşırı yeme davranışı sergilemeleri, gece yemek yeme sendromu sorunu yaşamaları, yiyecek bağımlısı olmalarıdır. Ve ameliyat prediyabeti, diyabeti ciddi azaltsa da mide perforasyon, kaçak, kanama, majör mide ülseri görülen sık komplikasyonlarıdır. Psikolojik boyutu ayrı bir konu, onun da altını çizmek gerekir. Ve hastaların çoğu birinci yıl, en geç ikinci yılın sonunda verdikleri kiloların da çoğunu almaktadırlar.



AMELİYAT TERCİH EDİLİYOR
Sleeve Gastrektomi yöntemi midenin büyük bir kısmının operasyon ile kesilip sadece 150-200 ml hacminde mide tüpü oluşturularak yapılan bariatrik cerrahi yöntemlerden bir tanesidir. Mide hacmi küçüldüğü ve endokrin etkilerin düzenlendiği bazı mekanizmalar üzerinden hastalar zayıfladığı için son yıllarda en sık tercih edilen cerrahi yöntemlerin başında gelmektedir. Mide tüp şeklinde hacmi kısıtlandığından, bir öğünde yenebilen besin miktarı büyük ölçüde azaldığı için obez kişiler kilo kaybetmeye başlarlar.

DOĞAL BESLENME VE AKTİVİTE DAHA ÖNEMLİ

Obez hastalarda yeme davranışı problemlerinin çok derin olması bunun çözülemeyeceği anlamına gelmemektedir. Doğal beslenme, evimizde olan doğal besinlerin sağlıklı bir şekilde hazırlanıp tüketilmesi demektir. Ülkemizde her hane evinde çok sağlıklı yemek pişirmektedir ve ev yemeklerini doğru miktarlarda yiyen kişiler de kilo almamakta uzun yıllar kilolarını sağlıklı indeksler aralığında tutabilmektedirler. Obez bireylere ilaç ve cerrahi yöntem alternatifi sunmadan önce ısrarlı bir şekilde yeme davranışlarını düzeltebilecek diyetisyen, psikolog, psikiyatr üçgeninde mutlaka yeme farkındalığını sağlamak önemlidir. Metabolik kontrollerinin endokrin uzmanı tarafından takip edilerek gerekli tıbbı tedavilerinin ayarlanması birçok ciddi obez vakanın vücut ağırlığında kayda değer kayıpların oluşmasına destek olabilmektedir.

CERRAHİ SONRASI GELİŞEN 5 VİTAMİN, MİNERAL EKSİKLİĞİ

DEMİR EKSİKLİĞİ: Cerrahi operasyonun çeşidi ne olursa olsun en yaygın mikrositik anemi dediğimiz demir eksikliği anemisi hemen her hastada karşımıza çıkıyor. Demir eksikliğine bağlı mikrositik anemi ile soluk ten, göz kapaklarını kaldırdığınızda kanlı canlı bir görünüm yerine sapsarı bir renk, saç dökülmesi, uykudan zor uyanma, gün içinde elini bile kaldıramayacak kadar bitkin hissetme ve yürüyüşe çıktığında kısa sürede soluk soluğa kalarak egzersizini yarıda bırakacak kadar halsiz hissetme başlıca sağlık sorunlarını cerrahi operasyon sonrası sıkça yaşayabilmektedirler.
B12 VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ: Birçok cerrahi operasyon geçiren hastanın B12 düzeyleri oldukça düşüktür ve bu hastalarda megaloblastik anemi grubundan pernisiyöz anemi hastalığı mevcuttur. B12 eksikliğinde anemiye bağlı solukluk, taşikardi, solunum düzensizliği gibi hematolojik bozukluklar; el ve ayaklarda karıncalanma ve uyuşma hissi, bilişsel değişiklikler, unutkanlık gibi nörolojik bozukluklar ve ileri seviyede eksiklikte depresyon, demans gibi psikiyatrik bozukluklar oluşabilir. Dilin üzerindeki papillarda silinme, düzleşme görülebilir ve dil normalden parlak, kırmızı bir renk alabilmektedir.
D VİTAMİNİ VE KALSİYUM EKSİKLİKLERİ: Operasyon sonrasını takip eden aylarda ortaya çıkan kalsiyum ve D vitamini eksiklikleri, hastanın kemik mineral yoğunluğunda azalmaya, zamanla kemiklerde yumuşamaya ve kemik yapısında bozulmalara kadar giden sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalmasına yol açar. Kırık için risk faktörü olan kalsiyum ve D vitamini eksikliğinin önüne geçmek çok önemli. D vitamini eksikliği hem bağışıklık sistemini olumsuz etkilerken hem de yorgunluğun bir kat daha artmasına neden olabilmektedir.
A VİTAMİNİ: Özellikle ağır emilim bozukluğu ameliyatları sonrasında A vitamini eksikliği çok sık görülebilmektedir. Gözün kornea tabakasında değişikliğe neden olarak başlayan A vitamini eksikliği gece körlüğüne yol açabilir. Tedavi edilmeyen hastalarda ise körlüğün oluştuğu vakalar bulunmaktadır. Mutlaka emilim bozukluğu yaratan ameliyatlarda yağda eriyen A, D, E ve K vitaminleri yakın biyokimyasal değerlendirme ile takip edilmelidir.
B1 VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ: B1 vitamini eksikliği de cerrahi operasyon geçiren hastalarda çoğunlukla görülmektedir. Bu vitaminin eksikliği ameliyat dışında iştahsızlığı tetiklemektedir. Böylece sadece kilo vermeye yönelik yapılan operasyonlara bir de iştahsızlık eklenince çok daha vahim bir zayıflama meydana gelmektedir. Buna ek olarak depresyon, sindirim rahatsızlıkları, kas ve sinir sistemlerinde bozulma, nörolojik bozuklukların oluşmasına neden olmaktadır. En kötü tablo ensefalopati denilen bir tabloya sürüklemesidir. Bu sendrom hafıza kaybından nistagmus yani gözde sağ sola kayan ritmik bozukluk, denge güçlüğü ve çevre ile iletişimin kesilmesi gibi bir dizi psikozun da eşlik ettiği sağlık sorununa neden olmaktadır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA