Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HOP KÜLTÜR SAMİ TOSUN

Kendini aptal gibi hisseden tosunlar

Sami Tosun, Twitter'da soyunanlar ve kadınların kilosuna dair yapılan uyduruk araştırmaları duydukça, utancından mutfağa kaçıp tombullaşmayı tercih ediyor

Courtney Love da Twitter'da soyunmuş. Ya, böyle oluyor işte. Bunalan soyunuveriyor, stresini atıyor. Batı'nın ilmini mi alacağız, teknolojisini mi alacağız diye tartışıp duruyoruz ya, bence bu tür şeylerini alalım Batı'nın; bizim de ünlü simalarımız Twitter aracılığıyla soyunsun, hayatımıza renk gelsin... Şimdi, bu işte 'de' öncü olmayı ve çıplak pozlarımı bizzat yayınlamayı isterdim ama tabii benim değil de biraz formda hanımların soyunması işin mantığına daha uygundur diye düşünüyorum. 'Form' demişken, Radikal'in internet sitesinde rastladığım bir haberi siz kıymetli okurun dikkatine sunmak isterim: "Zayıf olmak, kadınları herhangi bir erkeğin yapabileceğinden daha mutlu ediyormuş. 24 yıl süren araştırmaya göre kadınların kilosu, ruhlarına herhangi bir erkeğin yapabileceğinden daha çok olumlu etki yapıyor." Şimdi kıymetli okur, malumunuz gazeteler ciddi müesseselerdir. Geliniz ve görünüz ki, böyle haberleri okuyunca benim zihnimde yay atıyormuş gibi oluyor, ciddiyetimi kaybediyorum. Şimdi, kadınların zayıf olmasının onları bir erkekle beraber olmaktan daha mutlu hissettirdiğini, 24 yıl boyunca süren araştırmalarla kanıtlamaya çalışmak, en hafif tabiriyle bir ruh hastasının işi olabilir. Batı'nın ilmini falan almayalım mümkünse. Ya da şöyle söyleyeyim, böyle ilim irfan mı olur kardeşim?! Neymiş efendim, psikolog Dr. Pam Spurr, çok sayıda aşırı kilolu kadınla görüştüğünü ve kilonun, bu kadınların sürekli aklında olduğunu söylüyormuş. Sanki bizdeki aşk doktorları, ilişki gurularının köküne kıran girmiş gibi, balondan haber arayan arkadaşlar gidip Daily Mail gazetesinin Pam Spurr'undan medet umuyor, ilim adamlarına 24 yıl araştırma yaptırıyor! Haber o değildir, böyle uyduruktan bir konunun 24 yıl araştırılmış olmasıdır. Yani, ben gazetede müdür olsam ve önüme böyle bir haber gelse, "Arkadaşım, lütfen bu araştırmayı yapan manyakların kim olduğunu bulun, mümkünse kendilerinden uzak duralım," gibisinden bir tepki verirdim herhalde. Evet efendim, gün geçmiyor ki, önümüze böyle tuhaf haberler gelmesin. Cem Yılmaz 'İsviçreli bilim adamları' üzerinden bir servet yaptı ama benim hayatım cehenneme döndü. Gazetede her okuduğuna inanan annem durmadan beni arayıp, artık o gün ne saçmalık okumuşsa o mevzu üzerinden mutat tacizlerini gerçekleştiriyor. Pam Spurr, "İnsanlar obezleri aptal ya da tembel buluyor," diye yazmış, eh ben de biraz topluyum ya, annem arayıp, "Samiciğim lütfen kendini aptal gibi hissetme," diye bir terapi girişiminde bulundu. Hepsi bu da değil. Bekar olmanın toplumda kilolu olmaktan daha kabul edilir olduğunu da yazmış Pam Abla, valide hanım benim bu yüzden evlenmediğimi düşünüp, evliliğin faziletlerini anlatmaya başladı ve en sonunda, "Hem evlenirsen belki kilo da verirsin," gibisinden erotik bir nasihat verdi. Ve bombayı patlattı: "Bak oğlum, şarkıcı Hamiyet Facebook'ta koca arıyormuş. Gazete yazdı. Çok hanım bir kıza benziyor. Gir bilgisayara, alıcı gözle bir bak..." İnsanın hayatı bu şekilde cehenneme çevrilir mi kıymetli okur? Bana da yazık değil mi? Gazetelerimizin bize bunu yapmaya ne hakkı var?! Hayır, sadece gazeteler değil ki, her kanalda evlilik programı yapılıyor. Annem kanal kanal görücüye çıkıp, en münasebetsiz zamanlarda arıyor ve, "Samicim, aç falanca kanalı, çok hanım bir kızımız var orada, bir bak," diye beni başgöz etmeye çalışıyor. Bu vesileyle, Star'da Zuhal Hanım'ın evlendirme programına baktım, öylece dehşet içinde takıldım kaldım! Kıymetli okur, tribünde iki adam oturuyor, her gün o programa gelip yorum yapıyorlar. Bilmiyorum Zuhal Hanım kendilerine maaş veriyor mu ama bilim adamları bu abileri 24 yıl incelemeye alsalar, hiçbir şeyi çözemezler ve en nihayetinde delirirler, onu anladım ben. Bir insan niye her gün evlendirme programının stüdyosuna gidip elalemin elektrik alışverişiyle alakadar olur ki? Hayır, canlı yayında kadınlar adamların suratına tükürüyor, türlü kepazelikler patlıyor, Allah sizi inandırsın ekran başında yerin dibine girip mutfağa kaçıyorum. Beni bağlasalar beş dakika duramam öyle bir cinnet ortamında. Tabii bu arada televizyonda birileri adına utandığım zaman nedense hep mutfağa kaçıyorum. Sizce tombullaşmamda bunun da etkisi olabilir mi acaba?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA