Türkiye'nin en iyi haber sitesi
DİLEK GÜNGÖR

IMF lobisi dönemi - Bağımsızlık dönemi

Faik Öztrak geçmişi unutup, bugünü eleştirmeye kalkınca duvara tosladı. IMF vesayetçileri DervişÖztrak döneminde dolar-euro tahvillerinde faiz % 12, TL’de % 55’ti. Milli gelirin % 20’si faize gidiyordu. Şimdi TL faizi % 8.8, euroda ise % 2.7

Geçtiğimiz günlerde bu günkü faizleri 'tefecilik' diye eleştirmeye kalkan CHP'li Faik Öztrak fena çuvalladı. Herkesin aklına Şubat 2001 krizi geldi. 2001 krizi öncesinde ülkede bankalar hortumlanırken Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) izliyordu. O dönem BDDK yönetiminde Faik Öztrak da vardı. Öztrak'ın görev süresinde 13 banka batırıldı. Bankacılık sektöründe 1 yılda 40 bin kişiyi işinden oldu. Vatandaşa milyarlarca lira fatura kesildi. Öztrak daha sonra ABD'den ithal edilen Kemal Derviş ile birlikte bu kez Hazine'nin başına getirildi. IMF vesayetinin savunucuları Derviş ve Öztrak Hazine'de ülkenin 30 yılına ipotek koydular. Uyguladıkları IMF reçeteleri, enflasyonu yükseltti, bütçe açığı verdirdi, ülke yüksek faize mahkum edildi. Yüksek faizli borçlarla gençlerin geleceği ipotek altına alındı. O dönemde ülke kaynakları faize harcandı. Dolar-euro tahvillerine verilen yüzde 12'yi bulan faizin dışında TL faizleri de yüzde 55'lerdeydi. Milli gelirin yüzde 20'si faize gidiyordu.

GELİRİN %72'Sİ BORCA GİDİYORDU
Bütçe açığı yüzde 11-18 bandına çıkmıştı. Borç stokunun milli gelire oranı 2002'de yüzde 72'lerdeydi. Yüksek faiz nedeniyle ülkede yatırım ve sosyal harcamalara alan kalmıyordu. Öztrak'ın ekonomi bürokrasisinde kritik görevlerde olduğu 1999-2002 yıllarında 29 milyar TL'lik borç 235 milyar TL'ye kadar çıktı.

ŞİMDİ AB'DEN DAHA İYİ DURUMDAYIZ
2013'ten itibaren ardı arkası kesilmeyen Gezi, 17/25 Aralık yargı darbesi, 15 Temmuz'daki FETÖ'nün hain darbe girişimi, hendek olayları, PKK-DAEŞ müdahalelerini başarıyla püskürten, son 2 yıldır da tüm saldırılara rağmen Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın koordinatörlüğündeki 'ekonomide tam bağımsızlık' vizyonu ortaya koyan Türkiye'nin bağışıklık sistemi güçlendi. 2019'da borç stokunun milli gelire oranı yüzde 32'ye indi. Bu oran, gelişmekte olan ülkeler ve AB ortalamasının çok altında. Derviş-Öztrak döneminde milli gelirin yüzde 20'si faize gidiyordu, şimdi yüzde 2.3'ü. Bütçe açığı da yüzde 3'ün altında.

TARİHİN EN DÜŞÜK MALİYETİ
DÜNYA ekonomilerini yerle bir eden salgına rağmen Mayıs 2020'de TL borçlanmada faiz yüzde 8.8'e kadar geriledi. Kamu bankalarının uyguladığı faizler Gezi olaylarının başladığı 2013 seviyesine geldi. Sadece iç borçlanmada değil, uluslararası piyasalardaki borçlanmalarda da benzer bir durum var. 2017'de yüzde 5.5 düzeyinde seyreden Türkiye'nin 10 yıl vadeli dolar cinsi getirisi, Eylül 2018 tarihinde yüzde 9.1 düzeyine çıkı. Dengelenme sürecinin başarısı ile 2018'i yüzde 7.1 seviyesinden kapattı. 2019'da jeopolitik risklerden kaynaklanan dalgalanmalara rağmen, 10 yıllık dolar cinsi borçlanmanın faizi düşmeye devam etti. Türkiye, 2019'u yüzde 6.1 seviyesinden kapattı. Salgının başlamasından önce, 2020'de söz konusu faiz yüzde 5.4 düzeyine kadar geriledi. Şubat ayında yapılan 4 milyar dolar büyüklüğündeki son uluslararası tahvilde maliyet dolar cinsinden yüzde 4.95, euro eşdeğeri olarak ise yüzde 2.7 ile tarihin en düşük seviyesi yakaladı. Tüm saldırılara rağmen şubat ayında Türkiye en düşük faizli borçlanmasını gerçekleştirdi. Türkiye artık, isteyenin istediği kadar faiz geliri elde ettiği ülke olmadığını ortaya koydu. Derviş-Öztrak- IMF döneminde ülke kaynakları, faize kaptırılıyordu. Şimdi faiz musluğu kesildiği için elde edilen tasarruflar sağlık hizmetlerine, eğitime, savunmaya aktarılıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA