Türkiye'nin en iyi haber sitesi
DİLEK GÜNGÖR

Teknoekonomik atılım...

Birçoğumuz için bilimkurgu filmlerinin ötesine geçememiş bir teknoloji gibi görünen yapay zeka aslında hayatımızın her alanında... Örneğin, arabalarımızdaki fren sisteminin ne zaman devreye gireceğini belirleyen veya yakıt enjeksiyonu parametrelerini ayarlayan bilgisayarlar, telefonlarımızdaki Siri ya da hava durumu aplikasyonları hepsi birer yapay zeka ürünü... Dünyanın birçok ülkesi bu alanda çalışmalarını hızlandırmış durumda... Türkiye de dün itibarıyla bu kervana katıldı. Yapay zeka stratejisini yayımlayan ülkeler arasında yerini aldı.
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın açıkladığı 'Ulusal Yapay Zeka Stratejisi' 5 yıllık dönemdeki yapay zeka çalışmalarına yön verecek.
Türkiye'nin bu alanda kapsamlı bir yol haritası belirlemiş olması sevindirici...
Teknik ve sosyal konuları bir arada ele alan strateji belgesinin pratiğe dökülmesi için üniversitelerden kamu kurumlarına, bakanlıklara özel sektöre büyük iş düşüyor.
Eğer strateji belgesindekileri geliştirirsek önümüzdeki 5 yılda yapay zekâ alanında yüksek büyümeyi gerçekleştirecek Çin, Singapur, Rusya, ABD ve Hindistan gibi ülkelerin arasında yerimizi almamız beklenebilir.
Peki yapay zeka istihdamı nasıl etkileyecek?
Öyle ya...
Herkesin merak ettiği konulardan biri bu...
Bu konu sadece bizde değil tüm dünyada tartışılıyor.
Örneğin, ABD'nin en en büyük bankalarından JP Morgan...
Bankanın geliştirdiği COIN yazılımı var. İnsanlar için analiz etmesi 360 bin saatlik finansal işlemi birkaç saniyede tamamlıyor. COIN sayesinde ticari anlaşmalardaki hata oranı minimuma düşüyor. İnsanı çıldırtacak müşteri dosyaları düzenleniyor. JP Morgan Bilişim Dairesi Başkanı Dana Deasy, yapay zekanın insanların yerini dolduracağı endişelerine "Ben daha değerli işlerle uğraşmak için serbest kalacağımızı düşünüyorum" yorumunda bulunuyor.
Ben de aynı fikirdeyim.
Sanayi devrimini hatırlayın. O zaman da fabrika işçileri buhar gücüyle çalışan makinelerin kendilerinin yerini alacağını düşünüyordu. Ancak öyle olmadı. Makineler geldikçe işçiler başka alanlara kaydı. Ulaşım ve sanayi alanındaki gelişmeler daha fazla insana iş sağladı. Makinelerin üretimi ve bakımı da yeni iş alanları doğurdu. Şimdi de robotlar hayatımıza girdikçe yeni yeni mesleklerle tanışacağız. Veri dedektifliğinden siber şehir analistlerine robot cerrahlarından yeşil araç mühendislerine kadar...
O yüzden Türkiye'nin teknoekonomik atılımını destekliyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA