Birisi, Hüseyin Çelik'ten istekte bulundu:
- Sayın Bakanım, Allah rızası için bana bir iş?
- Oğlum doğruyu söyle, maaş mı istiyorsun, iş mi?
- İş istiyorum.
- Öyleyse bir meslek öğren, gel... 24 saatte işin hazır... Maaş istiyorsan, elimden bir şey gelmez.
***
Bu defa "istek sahibi" bir kadın:
- Efendim siz muhafazakâr bir partiye mensupsunuz. Ailelerin parçalanmasına karşısınız. Ama bizim aileyi parçaladınız. Ben Ankara'dayım, eşim Ağrı'da.
- Hanımefendi, kim yapmış bu hatayı?.. Hemen düzelteceğim... Yarın sizi Ağrı'ya tayin edeceğim.
- Hayır efendim, kocam Ankara'ya gelsin.
- Hanımefendi siz eşinizle bir arada olmak mı istiyorsunuz, yoksa fırsat bu fırsat, eşimi Ankara'ya getireyim mi diyorsunuz?
Hüseyin Çelik, Azerbaycan'da bir mağazanın vitrininde "koca bir yazı"
görmüş:
"Kıymetler aşağı salınır."
Hemen "mihmandar" a sormuş:
- Ne demek bu?
- Efendim, orada yazıyor ki, indirim vardır... Yani siz diyorsunuz ucuzluk.