Meclis'te "Vakıflar Yasası" konuşulurken...
Muhalefet "eleştiride bulunurken..."
Evlerde, kahvelerde "ne oluyor?..
Yoksa ülke yabancı vakıflara peşkeş mi çekiliyor" diye konuşulurken...
AK Parti'nin "sokak temsilcisi" durumu "mahalle temsilcisine" bildirmiş.
Mahalle temsilcisi "daha yukarıya."
Daha yukarısı "daha da yukarıya."
***
Ve hemen Keçiören'e bir "parti büyüğü" gelmiş:
"Böyle eleştirilere, şöyle yanıt verin" demiş.
***
Yine "aynı hiyerarşi" işlemiş.
Parti büyüğünden alınan bilgi "en alt birime... Sokak temsilcisine" kadar iletilmiş.
***
Şimdi gelelim "bu pazar seçim olsa sandıktan kim çıkar" konusuna...
AK Parti "bu şekilde çalıştığı sürece..."
Soru "boşlukta" kalmıyor mu?