Altındağ'ın "bizce çok başarılı" Belediye Başkanı Veysel Tiryaki ile geçen hafta "Altındağ turu" atmıştık.
Çıkrıkçılar Yokuşu'nu geçip, Koyun Pazarı'na doğru yürürken, 64 yaşındaki Ahmet Mermerci ile karşılaşmıştık.
- Ahmet bey, ne iş yapıyorsunuz.
- Yapağı, tiftik.
- İşler nasıl?
- İyi olan iyi.
- Ya ötekiler?
- Ekmek derdindeler.
- Ahmet bey, parti kapatma davası... Dağdaki çobanın oyu... Ne diyorsunuz?
- Bey bırak bu boş şeyleri... Milletin sorunu ekmeği büyütmek, işi geliştirmek... İşi yoksa, iş bulmak.
***
Yaşar Yunus Uslu, Ankara Kalesi'ne çıkan yolda "resim atölyesi" açmış.
"25 yıldır" resim yapıyor.
"Meraklısına" satıyor.
- Yaşar Yunus bey... Siyaset... Kriz... Parti kapatma davası... Ne diyorsunuz?
- Yavuz bey biz burada kardeş kardeş geçinip gidiyoruz... Ortamı germek doğru değil.
***
"İlahiyatçı" Doç. Dr. Nihat Hatipoğlu "kaleye" gelmiş... Sadık Usta'nın lokantasına.
Bu sırada "ocak ateş almış, alev bacayı sarmış."
Her kafadan bir ses çıkıp da panik başlayınca...
Nihat Hoca sesini yükseltmiş:
- Paniğe gerek yok... Yangına körükle gitmeyelim... Hepimiz ateşe birer maşrapa su dökelim.
Ve "yangın sönüvermiş."
***
"Kale esnafı" dedi ki:
- Paniğe, farfaraya gerek yok... El ele verirsek çözülmeyecek sorun da yok.