Doğu'da Güneydoğu'da "ağalar, şeyhler" vardı. "Az da olsa" hâlâ var.
Siyaset "onların tekelindeydi."
Tekel kırıldı ama "yer yer etkisi devam eder." Milletvekilliği "babadan oğula, yeğene, toruna geçer."
***
Karadeniz'de ise
"ağa da yok, şeyh de."
Ama
"bazı yerlerde", bazı ailelerin sözü geçer. Siyaseti
"o aile" belirler.
***
Örneğin Trabzon- Araklı... 1953'te
"belediye" oldu.
"Belediye başkanlarının" birkaçını sayalım. İsmail Çebi,
"İhtilal döneminde" Albay Ferhat Çebi, Yılmaz Çebi, oğlu Niyazi Çebi, Ümit Çebi... Şu anda da Recep Çebi. Belediye
"Çebi ailesine" sanki
"tapulu."
***
Of'ta ise varsa
"Saral" ailesi, yoksa
"Saral" ailesi. Devirler, iktidarlar değişir ama belediyede daima bir
"Saral" oturur.
Şu anda Başkan
Oktay Saral.
***
Rize-İyidere de
"böyle bir yer" işte.
1953'te
"belediye" oldu.
Muhammet Mete, başkanlık koltuğuna oturdu. Sonra Nihat Mete
"tam 27 yıl" Belediye Başkanı'ydı.
Ardından Ahmet Mete. (ANAP)
Adil Mete. (DYP)
Şu anda yine Ahmet Mete. (Ama artık ANAP'lı değil, AK Parti'li)
***
Ömer Lütfi Mete
"işte o aileden... Rize-İyidere'den."
Taaa
TERCÜMAN'dan tanışırdık. Sonra
SABAH'ta birlikte olduk.
Ve bir gün sorduk:
- Ailece göbeğiniz siyasetle kesilmiş, hamurunuz siyasetle yoğrulmuş... Ailede senin dışında "siyasetin dışında kalan"
var mı?
Rahmetli demişti ki:
Abi biz ailede iki antikayız.
Biri ben, diğeri emicemoğlu (amcaoğlu/ kuzen) Halim Abi. (Halim Mete... TOBB Başkan Yardımcısı.)
Halim Abi konuşmayı seveyi... Toplantılarda kanuşayi... Ben de okumayi, yazmayi.
***
Yaşasaydı, yazacağı daha çok şey vardı.