Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

4 A... Akıl... Ahlak... Adalet... Adap

Meclis tatili sonrası... Bayram tatili öncesi... Ankara'da son "Dostlar Meclisi buluşması."
Siyasetçiler... Eski Meclis Başkanı... Eski bakanlar... Milletvekilleri... Değişik siyasi görüşteki arkadaşlar... Sivil toplum liderleri... Yüksek bürokratlar... Bilinen isimler.
Yemek bahane... Sohbet şahane.
Cemil Çiçek... Saygın bir siyaset ve devlet adamı... Söz, bayram atmosferinden... Ülkenin birlik ve beraberliğinden açılınca, "4 A" dedi... Ve devam etti:
Birlik ve beraberlik binasının, 4 ana sütun üzerine inşa edilmesi lazım.
Akıl... Ahlak... Adalet... Ve adap.
Eğer geleceğimizi... Devlet, siyaset ve iş hayatımızı, bu dört sütun üzerine inşa edebilirsek, emin olun, Türkiye'nin önünde kimse duramaz.
Ne kadar dış güç bir araya gelirse gelsin, ne kadar tertip ve kumpas kuranlar olursa olsun, bunların hepsini defederiz... Ülkemizden uzaklaştırırız... Üzerimizde bir kara bulut gibi dolaşmasına engel oluruz.
Ne kadar dış güç bir araya gelirse gelsin, ne kadar tertip ve kumpas kuranlar olursa olsun, bunların hepsini defederiz... Ülkemizden uzaklaştırırız... Üzerimizde bir kara bulut gibi dolaşmasına engel oluruz.
Dostlar Meclisi'ndeki sohbetler orada kalır... Yazılmaz.
Cemil Çiçek'i dinlerken... Dedik ki:
- Bunları yazacağız. Arkadaşlar... Arka çıktılar:
- Yaz... Mutlaka yaz.
Cemil Bey, "Siz bilirsiniz" dedi.
Öyleyse... Buyurun dostlar sohbetine.

***


'Coğrafya kaderdir'
Cemil Çiçek, "Artık herkesin bildiği bir söz var" dedi:
Coğrafya, milletlerin kaderidir.
Bizim coğrafyamız, Madrid zirvesinde de görüldüğü gibi, tüm ülkeler açısından son derece önemli.
Değerli ve stratejik bir coğrafya.
Bu coğrafyada, devlet ve millet olarak sonsuza kadar yaşayabilmemizin ön şartı barış, huzur, birlik ve dirlik içinde olmamızdır.
Onun için birliktelik sorumluluğunu hepimiz kendi vicdanlarımızda hissetmeliyiz.

***


Erken uyarı
Günümüz dünyası duyguların değil, aklın öne çıkarılmasını gerektiriyor. Cemil Çiçek, bunları söyledi ve devam etti:
O nedenle birbirimizin aklına ve sağduyusuna hitap eden bir söylem geliştirmemizde sayısız fayda var.
Başka türlü bu coğrafyada yaşama şansımız yok.
Bir duygu toplumu olmak yerine, akıl toplumu olmanın zamanı çoktan geldi.
Birçok yanlışı yapıyoruz, sonunda pişmanlık duyuyoruz ama iş işten geçiyor.

***


Telafisi zor
Cemil Çiçek... 57 yıllık siyasi tecrübenin ardından diyor ki:
Dini literatüre hâkim olan vatandaşlarımız bilirler... Farz veya vacip namazlarda bir rükün yanlış yapıldığında, 'sehiv secdesi' imkânı vardır... Yani, 'düzeltme'.
Fakat siyasette, sehiv secdesi yapmak mümkün değil... Bir yanlış yapıldığında, telafi etme imkânı çok ama çok zor... Tarihimizde bunun acı örnekleri o kadar çok ki.
Onun için altını çizerek söylüyorum... Bizden sonraki nesillerin geleceğini karatmak istemiyorsak, birbirimizin aklına ihtiyacımız var... Böyle bir süreçten geçiyoruz.

***


Ayet ve tefsir
Kuran-ı Kerim... Haşr Suresi'nden bir ayet... Din âlimlerinden tefsir... Cemil Bey söyledi:
Bir ülkenin birlik ve beraberliğinin duygusal zeminde değil, önce akli zeminde çözülmesi gerekli.
Akli zeminde çözülemiyorsa, kısa bir süre sonra, duygusal birlik ve beraberliğin devamında ciddi zorluklarla karşılaşılıyor.
Ben de buna yürekten katılıyorum.

***

Gerçek bayram
Âdettendir... Bayramda hep birlik ve beraberlik mesajları yayımlanır.
Cemil Çiçek, "Birlik ve beraberlik sadece söylemde kalırsa kimseye yararı olmaz" dedi:
Bunu hepimizin teker teker iyi düşünmemiz lazım... Birliğe, beraberliğe toplumca yelken açmalıyız.
İşte o zaman bayramlar gerçek bayram olur...
O zaman bayramlar, gerçekten bayram olur.

***


Dudaktan kalbe
Birlik ve beraberlik... Siyaset sektörünün en çok kullandığı söz... 7/24... Bütün yıl. Ama... Fakat... Lakin... Türkiye'nin sorunu yine, "birlik ve beraberlik."
Biz bu "çelişkiden" söz edince... Cemil Çiçek gülümsedi:
- Demek ki, dudaklardan çıkan sözlerin kalplerde yeterince karşılığı yok... Söylemlerde bir samimiyet sorunu var... Önce bunun görülmesi, anlaşılması lazım.
Unutmadan... "Dudaktan Kalbe" Reşat Nuri Güntekin'in romanı.
Sinema filmi oldu... Cüneyt Arkın... Hülya Koçyiğit... Muzaffer Tema... Gönül Yazar... Avni Dilligil.
Televizyon dizisi de oldu... Burak Hakkı... Aslı Tandoğan... Fadik Sevin Atasoy.
Ah bir de... Dudaklardan dökülen, "birlik, beraberlik" söylemlerinin kalplerde karşılığı olabilse.

***


Vicdan muhasebesi
Cemil Çiçek'ten bayram çağrısı... "Vicdan muhasebesi ve sorumluluk" üzerine:
Bayramlar, vicdan muhasebesi yapmak açısından çok önemli.
Birlik ve beraberlik açısından, 85 milyon vatandaşımızın, teker teker böyle bir sorumluluğu var.
Her yaşta, her görevde, her makamda bu sorumluluğun gereğini ne kadar yerine getirebilirsek, ülkemizin geleceğini de o kadar teminat altına almış oluruz.
Şunu vurgulamak istiyorum... Birlik ve beraberlik bir siyasi söylem değil, yaşanması gereken bir mecburiyettir.
Bunun yolu da, birbirimizi anlamaktan, ilişkilerimizi kurumsallaştırmaktan, kökleştirmekten, birbirimizin hukukuna saygı göstermekten geçiyor.

***


Uzun sözün kısası
Vedalaşma zamanı... Herkes tatile... Sahile... Memlekete... Dinlenmeye.
Siyaset... Elbette yaz sıcağında da devam edecek... Bayramda da... Sonrasında da.
Cemil Çiçek'in önerisi... Beklentisi:
- Kırıp dökmeden... Birbirimizi incitmeden.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA