Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BURHANETTİN DURAN

Merkel, Macron ve Miçotakis’i ikna edebilir mi?

Son günlerde Ankara ve Atina arasındaki gerginlik üst noktaya ulaşmıştı.
Ege ve Kıbrıs merkezli klasik gerilim konularına mülteciler ve Doğu Akdeniz yetki alanları uzlaşmazlığı sebebiyle yenileri eklendi.
Atina, Türkiye'nin Libya ile imzaladığı mutabakatı geçersiz kılmak için çabalıyor.
Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi Antalya Körfez'in sıkıştırmak istiyor.
Fransa, Mısır, BAE ve GKRY ile kurduğu beşli ittifak sayesinde hakkaniyetsiz ve maksimalist politikasını gerçekleştireceğini zannediyor. Ege'deki adaların karasuları sınırı ihtilafı ile birleştiğinde Doğu Akdeniz, Ankara ve Atina arasındaki çekişmenin ana mücadele alanına dönüşüyor.

***

Yunan askeri yetkililerin "savaş" sözcüğünü ağzına alır hale gelmesi Türkiye'nin bölgedeki yeni hamleleri karşısında Atina'nın ne kadar sıkıştığını gösteriyordu. Ancak Yunanistan'ın Türkiye ile askeri bir karşılaşmaya giremeyeceğini 1996 Kardak krizinden ve 1998 Öcalan krizlerinden biliyoruz. 1990'ların Türkiye'si ile bile boy ölçüşemeyerek geri adım atan Atina'nın bugünün Ankara'sı ile sıcak çatışmaya gözünün kesmeyeceği açıktı. Başkan Erdoğan'ın Yunan tehditlerini "kuru sıkı" diye nitelemesinden sonra Yunan Başbakanı Miçotakis, gerilim düşürmeyi seçti. Geçen yıl ABD Başkanı Trump ile görüşmesinde Türkiye ile "askeri çatışma" durumunda yalnız kalacağının dersini de almıştı zaten.

***

Miçotakis, Delfon 20 Ekonomik Forum'undaki konuşmasında deniz yetki alanlarının sınırlandırılması için Türkiye ile "diyaloğa" açık olduğunu söyledi. İkili görüşmelerde uzlaşmazlık durumunda Lahey'e gitmeyi önerirken, "egemenlik haklarının" ihlali durumunda ise Türkiye'nin "Avrupa'dan karşılık" göreceğini iddia etti. Yani her zamanki Yunan kozuna geri döndü: Ankara'ya AB üzerinden baskı yapmak. Pazartesi yapılacak AB Dışişleri Bakanları toplantısında Yunan bakanın ülkesinin Doğu Akdeniz'deki çıkarları için canhıraş bir çaba göstereceği açık. Agresif Yunan tezlerinin AB'nin Türkiye politikasını esir alması Avrupa'nın uzun vadeli stratejik çıkarlarına zarar verdiği görüşündeyim. ABD'nin küresel rolünün değişimi, Transatlantik ittifakın dayanışmasının azalması ve Brexit ile birlikte AB, Çin ve Rusya ile yeni bir ilişki tarzı arıyor.
Bu arayışta mülteciler ve güvenlik başta olmak üzere Türkiye ile ilişkiler Avrupa'nın geleceği için kritik önemde.

***

1 Temmuz'da AB dönem başkanlığını devralacak olan Almanya'nın Türkiye ile ilgili konulara (gümrük birliğinin güncellenmesi, vize serbestliği ve mülteciler) bu perspektif ile bakmasında yarar var. Atina'nın maksimalist hırslara dayalı Doğu Akdeniz politikasını Ankara'nın önüne bir şart olarak koymak çözümü değil gerginliği besler. AB'nin Ankara'yı Libya ile yaptığı deniz yetki paylaşımını geçersiz kılmaya ikna etmesi mümkün değil. Şansölyeliği sırasında son kez AB dönem başkanlığını yürütecek olan Merkel, AB'yi yeniden birleştirici rol oynamak istiyor. AB'yi Koronavirüs krizinden çıkararak "dünyadaki rolünü" güçlendirme niyetinde. Zaten sloganı da "birlikte Avrupa'yı yeniden güçlendirmek." Türkiye ile ilişkileri Doğu Akdeniz ihtilafı üzerinden kilitlemek bu amaca hizmet etmeyecek.

***

Ankara'nın son aylardaki Libya angajmanı ve başarısı şu gerçeğin altını çiziyor. Türkiye, Yunanistan'ın Ege ve Doğu Akdeniz'deki hakkaniyetsiz ve saldırgan emellerine göz yummayacak. Fransız Cumhurbaşkanı Macron'un Kuzey Afrika'daki çıkarları için Yunanistan'ı bir koç başı olarak Türkiye'ye karşı kullanması beklediği etkiyi üretmiyor.
Hafter zayıflarken Rusya, Avrupalıların hatası yüzünden Libya denkleminde öne çıkıyor.
Rusya'nın Libya'da artan varlığı, NATO üyesi Türkiye'ninki ile kıyaslandığında, AB için daha tehlikeli. Bakalım Merkel, AB'yi toparlamak ve Türkiye ile ilişkileri canlandırmak için Macron ve Miçotakis'i ikna edebilecek mi?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA