AK Parti kesintisiz iktidarının yirmi yılını tamamladı. Kurulduktan bir yıl sonra tek başına 3 Kasım 2002'de iktidara gelen AK Parti'nin bu başarısının çok partili hayatımızda eşi ve benzeri yok. Bu başarının arkasında çok şey var. Liderlik, seçmen ile bağını hiç koparmadan kendini yenileyebilme kapasitesi, hizmet/ eser siyaseti, vesayetle mücadele ve reformlar, dış politikanın dönüştürücü fonksiyonunun etkili kullanımı, kriz yönetme becerisi, iç ve dış siyasi konjonktürü iyi okuyarak adapte olabilme yeteneği ilk akla gelenler. AK Parti'nin lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan, dinamizmi, stratejik öngörüleri, pragmatizmi, mücadele azmi ve halka ulaşabilmesi ile sürekli olarak rakiplerinden ayrışıyor.
***
Geçtiğimiz birkaç günde Erdoğan'ın "Türkiye Yüzyılı" vizyonunu açıklayarak ülkemizi geleceğe taşımadaki iddiasını muhalefetten önce kamuoyu ile paylaştığını, ilk yerli-milli otomobil Togg fabrikasının açılışını yaptığını ve Putin'i arayarak bir gün içerisinde tahıl koridorunun yeniden çalışmaya başlamasını sağlayarak dünya başkentlerini rahatlattığını hatırlatmak bile neyi kastettiğimi anlatıyor.***
Türkiye'yi kimlik açılımlarından savunma sanayiine kadar birçok alanda dönüşüme taşıyan AK Parti'nin geçtiğimiz iki on yıl boyunca tartışmanın odağında kalması ise gayet anlaşılabilir bir durum. Zira bu yirmi yılda 2001'de AK Parti'nin kuruluş toplantısında Erdoğan'ın yaptığı "Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" öngörüsünü ispatlayan çok sayıda dönüşüm yaşandı, kritik hamleler yapıldı. 1990'lı yıllarda her genel seçimde hükümetin değişmesine alışık kimi çevrelerin bu "kesintisiz yirmi yıllık iktidardan" kendilerince bunalmaları da anlaşılabilir. Ancak büyük bir öfke biriktirmek çözüm değil. AK Parti'nin başarısını birtakım olağanüstü uygulamalara bağlamak da yanıltıcı. Birkaç ay öncesine kadar "Her şartta AK Parti gidici" diyenlerin şimdi "Muhalefet nasıl bir hava yakalar?" teyakkuzuna geçmesi basit bir gerçekliğin sonucu. AK Parti ve lideri Erdoğan, krizleri aşma ve kendini yenileyebilme kapasitesine sahip. "Türkiye Yüzyılı" vizyonu ile kapsayıcı bir dile yeniden ağırlık verilmesi buna son bir örnek.***
2023 seçimlerine giderken AK Parti için bazı öneriler...