Türkiye'nin sorunu yabancı dil bilip bilmemek değil, gerçek anlamda bilim ahlakının yerleşip yerleşmediğidir. Bu yerleşmediği, ek dersler kaldırılıp öğretim üyelerinin kafaları sadece bilime ve öğrencilerin eğitimine yönlendirilmediği sürece, insanlar istedikleri kadar yabancı dil bilsinler Türkiye'de bilimsel üretim yapılamaz. Öncelikle, toplumda bilime ve bilim insanına saygının 12 Eylül sonrasında iktidara gelenlerce minimuma indirilen seviyesinin bir an önce yukarılara çekilmesi gerekir.
Türkiye'nin sorununun öncelikli olarak yabancı dil bilmeyen öğretim üyeleri değil, bilime ve bilim insanına duyulan saygıdaki eksiklik, bilim yuvalarının, o yuvaların değerini ve kıymetini anlamayan ve gerçek bilim insanlığının, bilim felsefesinin ne olduğunu anlamayan, oraya sadece ya unvan almak için giden ya da muhafazakar görüşleriyle dünya meselelerini çözebileceğine inanan insanlarca işgal edildiğini söylemek istiyorum.
O nedenle Türkiye'de bilime ve bilim insanına kaybolan saygınlığın bir an önce yeniden inşa edilmesi, bilim insanlığı yeteneklerinin sadece alınacak unvanlarla elde edilemeyeceğini, gerçek anlamda bilim insanlığının, diğer tüm mesleklerde olduğu gibi bu mesleği de içinde hisseden insanlarca yapılabileceğinin görülüp ona göre tedbirler alınmasının öncelikli görev olarak kabul edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Dr. Emin Bülent ERENOĞLU - Stuttgart / Almanya