Türkiye'de internet üzerinden alışveriş yapma kültürü gelişiyor. İlk başta insanların işine yaramayan ürünleri internet üzerinden satmasına olanak veren Sahibinden.com gibi web siteleri popülerlik kazanırken bir yandan da insanların güvenini test ediyordu. PlayStation kutusundan çıkan kültablası, cep telefonu kutusundan çıkan tuzluk gibi doğruluğu tartışılan ama sürekli anlatılan hikayeler de insanları online alışveriş konusunda tedirgin ediyordu. Şu günlerde ise online alışveriş konusunda geldiğimiz durum internete artık ne kadar güvendiğimizin bir göstergesi. Akşam işten gelip yemeksepeti.com 'dan siparişimizi veriyoruz. Yeni alacağımız cep telefonuna internet üzerinden yaptığımız araştırma ile karar verip yine internet üzerinden siparişini veriyoruz. Facebook sayfamızda hiç bilmediğimiz birisinin sayfasında gördüğümüz bir yazıyı dostlarımızla paylaşabiliyoruz, hem de bu yazının altında bir ünlünün imzasıyla. Muhtemelen Google'a girip yazının doğruluğunu ya da aslında ne ile ilgili yazıldığını dahi araştırmıyoruz.
Beni ilgilendiren konu ise aslında teknolojik ürünlerin internet üzerinde nasıl tanıtıldığı. Gözlemlediğim dostlarım, arkadaşlarım elektronik bir ürün almadan evvel internet üzerinden detaylı bir araştırma yapıyorlar. Öncelikli bilgi kaynağı ekşi sözlük oluyor. Ürünün adına açılan bir başlığı yok ise, o ürün mücadeleye 1-0 geriden başlıyor. Benim bizzat takip ettiğim ekşi sözlük benzeri internet ortamlarından bir tanesinde yakın zamanda pek çok karması yüksek yazar kapı dışarı edildi. Ekşi sözlükten farklı olarak karması yüksek yazarların hakkında yorum yaptıkları ürünleri ana sayfaya çıkarma imkanı olan sitede, bazı yazarların firmalardan para alarak ürünlerinin reklamını yaptığı anlaşıldı. Reklamcıların bunu çoktan keşfedip, aynısını ekşi sözlük'te de yapmaya çalıştıklarından eminim.
Daha sonraki adres ise alışveris sitelerinde ürünün altına yapılmış olan yorumlar oluyor. Genelde bu yorumlar arasında çok farklılık olabildiği için, kararda etkili olamıyor. Son olarak ise bakılan yer teknoloji sitelerinde editörlerin yaptıkları incelemeler oluyor. Konunun uzmanı editörlerin uzun uzadıya inceledikleri ürünler hakkında yaptıkları yorumlar çok önemli. Çoğu kişinin elektronik ürün almadan evvel danıştığı ilk adres olan teknoloji siteleri, her ürünü mutlak ki uzun sayılabilecek bir inceleme döneminden geçiriyor. Fakat nedense bazı web siteleri, belirli markalar ile ilgili bu dönemde karşılarına çıkan sorunları ya yazamıyorlar, ya da yazsalar bile sonuç olarak verdikleri puanı etkilemiyor. Haliyle bu da teknoloji firmalarının müşterisi, web sitesinin de ziyaretçisi olan kişilerin kararını yanlış yönde etkileyebiliyor.
Yakın zamanda İstanbul'da gerçekleştirilen COMPEX fuarında ünlü bir bilgisayar üreticisinin yetkilisiyle görüşme fırsatım oldu. Marka ismi vermeyeceğim fakat, oldukça yüksek performanslı dizüstü ve masaüstü bilgisayarları buna orantılı olarak yüksek fiyata satan bir firma. Firma yetkilisine Teknokulis'te ürünlerini incelemek istediğimi belirttiğimde aldığım cevap beni oldukça şaşırttı: "Biz sadece anlaşmalı yayınlara ürünlerimizi gönderiyoruz." Nedeninin sorduğumda aldığım cevap ise daha da ilginçti: "Çünkü bizim çok pahalı olduğumuzu yazıyorlar." E, değil misiniz? Daha sonra ise hangi yayınlara ürün gönderdiklerini sorduğumda teknoloji takipçilerinin yakından tanıdığı bir dergi ve iki web sitesinin ismini aldım. Tabii onları da burdan söylemek istemiyorum.
Sonuç olarak, ülkemizdeki pek çok derginin gelir kapısı, bu tarz büyük firmaların verdikleri reklamlar. Bu geliri kaybetmemek için de "Padişahım çok yaşa" yapmalarını yanlış bulsamda, zorunlu olduklarını biliyorum. Aynı şekilde bazı internet sitelerinin de gelir döngüsü bu reklamlara bağımlı halde. Bu yüzden tarafsızlıktan uzak bir biçimde, ziyaretçilerini yanlış yönlendirebiliyorlar. Öncelikli amacı ziyaretçilerini doğru bilgilendirmek olan Teknokulis ise farkını bu noktada belli edecektir.