Google, Microsoft, Apple, Facebook gibi teknoloji devleri genelde "Biz aslında ortak da çalışıyoruz" mesajı vermeye bayılıyorlar. Fakat sahnenin arkasında birbirlerini boğazlamaya çalıştıklarının da farkındayız. Mottosu "Dont be evil – Kötü kalpli olma" olan Google, aslında melek yüzünü göstererek her alanda diğer firmaların pastasından pay alma peşinde. Diğer yandan da tabii "Hem pastam dursun, hem karnım doysun" diyerek arama motorlarındaki pazar payından koklatmıyor.
Hepsinden biraz
Android ile iOS'u, Chrome ile Explorer ve Firefox'u, Chrome OS ile Microsoft'u eritme planları yapan Google'ın hedefindeki şimdiki dev ise Facebook. Google'ın daha önce Gmail'da da yaptığı gibi "Sadece davetliler girebilir" şeklinde kullanıcı aldığı Google+, yoğun olarak kullanılan sosyal ağların iyi yanlarını almış bir "karma sosyal ağ" gibi görünüyor ilk bakışta.
Google+'ın ana ekranı Facebook'un News Feed'inin neredeyse birebir aynısı. Paylaşımların altında Like butonunun eşdeğeri "+1" butonu, Yorumla ve Paylaş bulunuyor. Notification yani Bildirimler de neredeyse Facebook ile aynı. Herhangi bir mesaj, yorum ya da arkadaşlık teklifi aldığınızda Google'ın yeni sosyal barının sağ üstünde aldığınız uyarı kadar sayı görüyorsunuz. Yani bir yorum ve arkadaşlık uyarısı gelirse o alanda "2" yazıyor.
Farklı servisler tek çatı altında
Fakat Google+ diğer yandan da aslında Google'ın yıllardır bu ana hazırlandığını gösteren bir servis. Google'ın neredeyse tüm sosyal servislerini bir çatı altında topluyor. Gmail, Gtalk, YouTube, Picasa gibi servisleri Google+ içinden kullanabiliyorsunuz. Örneğin bir video paylaşmak istediğinizde YouTube altyapısıyla paylaşıyorsunuz. Ayrıca küçük bir ayrıntı; animasyonlu GIF dosyalarını paylaşabiliyorsunuz sorunsuzca. Facebook'ta ise animasyonlar oynatılmıyordu.
Sosyal ağlar artık genel olarak masaüstü ya da dizüstü bilgisayarlar yerine taşınabilir cihazlardan kullanılıyor. Bu yüzden mobil erişim ve kullanım kolaylığı çok önemli. Google+ , Android uygulaması ile her türlü paylaşımı rahatlıkla yapıyorsunuz. Yakın zamanda diğer mobil işletim sistemlerinde de uygulamalarının çıkması kaçınılmaz tabii ki.
Google Çevreleri
Google'ın internette adı dolaşan bir yeni servisi, ya da Google+ özelliği de Circles, Türkçesiyle Çevreler. Bu sistem sayesine isterseniz Google+'yı Facebook gibi, isterseniz Friendfeed gibi isterseniz de Twitter gibi kullanabiliyorsunuz. Yani bir insanın iletilerini takip edebilmeniz için (eğer özel bir kısıtmala koymazsa) onun da sizi takip etmesi ya da arkadaş olarak kabul etmesi gerekmiyor. Çevrelerinize farklı gruplar oluşturarak insanları gruplayabiliyor, daha sonra paylaşımlarınızı sadece belirli gruplara ya da herkese yapabiliyorsunuz.
Google+ genel olarak çok çiğ şimdilik. Pek çok eksiği, hatası var. Zaten şu anki haline beta hatta alfa diyebilriz. Şimdilik Google'ın Google+'yı herkese açmamasının bir sebebi de bu tabii ki. Bu eksikleri kullanıcıların yardımıyla Google kapatacaktır. Google+'nın ilerleyen zamanlardan nasıl bir yol izleyeceğini de yine kullanıcılar belirleyecektir.
Facebook'un ilk zamanlarda "Haydar size bir duble rakı gönderdi" şeklindeki uyarılarla dolup taştığını hatırlarsınız. Ya da "dürtme" olayını. Zamanla zaten insanlar bu gereksiz özellikleri kullanmamayı tercih ettiler. Aynı şekilde Google+'nın nereye gideceğini, hangi özellikleri ekleyip hangilerini çıkaracağını da kullanıcılar belirleyecektir.
Benim Google+ ile ilgili izlenimlerim oldukça iyi. Facebook, Twitter ve Friendfeed'i izleyerek Google pek çok şey öğrenmiş sosyal ağ konusunda. Tabii Buzz ve Wave tecrübelerini de bunlara ekleyince, bu sefer Google sağlam tutunacak gibi görünüyor.