Türkiye'nin en iyi haber sitesi
TULU GÜMÜŞTEKİN

Aydın taraf karanlık taraf haline gelince

Türkiye'nin büyük sorunu, daima "şiddet" unsurunun siyasette kendine yer bulması oldu. Oysa Osmanlı devlet geleneğinde, Bab-ı Ali yazışmalarında hep bir ölçü, hem bir itidal arayışı vardı. İkinci Meşrutiyet ile başlayan, Cumhuriyet, Tek Parti, Darbeler gibi dönemlerle devam eden siyasi yaşantımıza, "şiddet" unsuru daima egemen oldu.
Şiddetin kullanımı kadar, algılanması da önemlidir. Düşüncenin kalıplarını kemikleştirir, duygudaşlığı, karşısındakini anlamayı, diyalog kurmayı giderek ortadan kaldırır. Geçmiş siyasi hayatımızda bunu çok yaşadık. Fiziki şiddet gibi, düşüncelerin hoyratça yasaklanması, var olan etik kalıpların tümüyle unutularak fikirlere saldırılması, siyasi üslubu giderek düşmanca, giderek yıkıcı hale getirdi.
Bu denli karanlık bir çerçeveye itilen siyasi mücadele, genellikle aynı toplumun, aynı kentin, aynı sokakların insanlarının birbirini "rakip" gibi görme ve nefret etme duygularını da körükledi. Her toplumda var olan sosyal farklılıklar, sınıf ayrımları, bizde daha da siyasi bir kırılma çizgisine oturtuldu. Sosyal tabakanın orta ve alt sınıflarından olanlar, "oy vermeyi bilmeyen", "ayak iken baş olanlar" konumuna itildi.
Bugünlerde ise, bunların hiçbiri de yeterince siyasi getiri sağlamadığında, Türk siyasi hayatının en büyük kara lekesi, idam cezaları ve öldürmenin haklı gösterilmesi aşamasına geçildi.
Bütün bunlar, on üç yıldır siyasi istikrarın meşru seçimlerle sağlandığı ve giderek daha fazla seçmen teveccühü gördüğü Türkiye'de gerçekleşti. Demokratik ülkelerde, çoğulcu, şeffaf, katılımcı seçimlerin düzenlendiği rejimlerde, her seçimde iktidarın değişmesi gereklidir diye bir kural yoktur. Seçmen kitlelerinin memnuniyeti sürdükçe, büyük ekonomik bunalımlar toplumun dengelerini bozmadıkça, iktidarlar sürer. Japonya'da geniş bir kitle partisi olan Liberal Demokrat Parti, neredeyse hiç kesintisiz 1955'ten 2009'a dek iktidar oldu. Kimsenin aklına Japon başbakanlarını tehdit emek ya da Silahlı Kuvvetlerin darbe yapmasını temenni etmek gibi bir husus gelmedi. Geçmişte yaşanan büyük felaketler, Japon muhalefeti tarafından hükümete fatura edilmedi. Benzer biçimde, hükümeti oluşturan seçmen tabanının Japonya'daki üst sınıflardan olmaması alay konusu yapılmadı.
Bütün bu saçmalıklar, Türkiye'de yapıldı, yapılmaya da devam ediyor. Halk kitlelerinin bu tür bir muhalefete prim verip vermediği ayrı bir tartışma konusu olabilir. Türkiye örneğinde, seçmenin 13 yıl iktidar olmuş bir harekete olan desteğinin azalmaması, çok etkili bir muhalefet yapıldığına işaret etmiyor. Ancak "etkili muhalefet" kavramından anlaşılan, çağdaş demokrasilerde hiçbir zaman iktidarı ve Cumhurbaşkanını, satır arasında askeri darbe sonucu idama mahkûm edilebileceğinden dem vurmak değildir. Hele tarihinde, Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan idamları, Namık Gedik cinayeti olan bir rejimde, bu bahsin hiç açılmaması çok daha yerinde, çok daha demokratik ve insancıl bir tavırdır.
Bütün bunlardan daha da vahimi, şiddetin en son noktası olan "idam" sözcüğünü kullanarak muhalefet yapmanın, "ilerici" ve demokratik bir tavır olduğu yanılgısıdır. Kendinizi "aydın taraftan" göstererek, karanlıkların en koyusunun içine düşmenin de en emin yoludur.
Muhalif basın, "idam" sözcüğünü manşete taşıyarak yaptığı vahim hatanın ağırlığı altında eziliyor, son derece karanlık bir yaklaşımı aydın bir girişim gibi göstermeye çalışıyor, ancak beyhude... Mısır'da, bağımsızlıktan bu yana gerçekten demokratik seçimlerle iş başına gelen ilk Cumhurbaşkanını idama mahkûm edenlerin, bu cinayetlerinin ayıbını taşımak için muhtemelen başkalarına ihtiyaçları var. Ne var ki, Türkiye gibi demokratik bir ülkede varlığını sürdüren bağımsız medya organlarının ve medya gruplarının bu konuda istekli olacakları ne kadar düşünsek aklımıza gelmezdi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA