Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

En büyük yanılgım: Gözyaşı Çetesi

ŞİMDİ tutup da, "Ben ekranda tutacak diziyi, gözünden tanırım" diyecek halim yok. Ama önsezilerim ve mesleki deneyimim bu konuda isabetli tahminler yapmamı sağlıyor. Bu sezon en büyük yanılgıyı (ve tabii hayal kırıklığını) atv'nin Gözyaşı Çetesi dizisinde yaşadım. İlk bölümün ardından beğenimi ifade eden bir yorum yazmıştım. Dizinin günü, saati değişip durdu ama mayası tutmadı. (Belki de tutmamasında bu değişikliklerin payı vardı.) Oysa içinde dolu dolu duygu, kent kadınına özgü gerçekler, abartısız, duru oyunculuklar, özenle yazılmış diyaloglar ve çokça hayat dersi vardı. Olmadı, tutmadı... Benim gibi bunun şaşkınlığını ve üzüntüsünü duyan izleyiciler bugüne kadar Türk Televizyon Tarihi'nde görülmemiş bir protesto eylemini sürdürüyorlar. Gözyaşı Çetesi'nin gözü yaşlı müdavimleri, atv'yi ve yapımcı firmayı gönderdikleri mendillerle protesto ediyorlar. Mendil protestosunu ilk olarak İspanya Futbol Ligi'nde görmüştüm. Tribünlere de iç savaştan miras kalmış. Kötü sonuçların ardından yönetimi ve futbolcuları protesto etmek isteyen taraftarlar, tribünde beyaz mendil sallıyorlar. Bu, onlara göre protesto etmenin, isyanın en sessiz ama en "iç acıtan" yöntemi. Peki bu protesto, diziyi geri getirir mi? Sanmıyorum... Ama dizilerin, kanal ya da yapımcı firmaların malı olmaktan çıkıp, seyircinin mülkiyetine girdiğinin açık ispatı olur. Umarım, giderek izleyici beklentilerinin uzağına savrulup, reytinge göbekten bağlı hale gelen köhne televizyon anlayışının arkasından mendil sallayacağımız günler de gelir...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA