Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Çocuk istismarı

Türkiye'nin de altına imza attığı Avrupa Yayın Birliği (EBU) ilkelerine göre; çocuklar sadece direkt faydalanacakları ürün ve hizmetlerin reklamlarında oynayabiliyor. Yani çikolata, süt, oyuncak ve okul çantası reklamlarında miniklerin rol almalarının bir sakıncası yok. Ama çocuklar, tüketmedikleri ürün ve hizmet reklamlarında rol alırlarsa bu, 'çocuk istismarı' olarak niteleniyor.
İnsanlara
laboratuvarda test yapıp onlara çeşitli fotoğraflar göstermişler.
Deneklerin istisnasız tümü, bir bebek fotoğrafı gördüğünde refleks olarak gülümsemiş, mutluluk hormonu salgılamışlar.
Yani bebekler, insanoğlunun yumuşak karnı.
E, tabii ki uyanık reklamcılar da bu durumun farkındalar. İlgisi olsun olmasın, reklamlarını 'bebek masumiyeti' üzerine inşa ettiklerinde; izlendiklerini, dikkat çektiklerini ve hedef kitleyi etkilediklerini gayet iyi biliyorlar. Ayrıca ailelerde tüketimi yönlendiren en büyük etkenin 'tutturan çocuklar' olduğunun da farkındalar. Dikkat edin, artık otomobil reklamları bile 'çocukların aklını çelmek' üzerine inşa ediliyor.
(Bkz: Okula giderken babasına otomobilin kapısını açtıran kız)
Gelin görün ki, ortada ciddi bir 'ihlal' var. Son dönemde bakıyorum da; bir boya firması ile bir bankanın reklamlarında sevimli küçükler başrolde.
Yıllardır reklamlarda görmeyi kanıksadığımız sarı antenli GSM operatörü bebelerini saymıyorum bile...
Demem o ki; reklamlar, çocukları, oltaya takılmış yem gibi kullanıyor.
Ama onlar solucan değil, bizim çocuklarımız...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA