Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Bir reklam kuşağı macerası

Hep söylüyorum, 'Reklam yoksa televizyon sektörü de yok' diye.
Bugün ekranınızda binbir seçenek bulabiliyorsanız; bu, reklam verenin oluşturduğu finans kaynağının bir sonucudur.
Gelin görün ki bazen seyircinin sabrı da sınanmıyor değil.
Antakya'dan yazan okurumuz Yasin Sakin ise maruz kaldığı reklam eziyetini son derece esprili bir dille anlatmış:
"Bugün Survivor'ı izliyorum, çok heyecanlı bir anda (Siyah takım ile Beyaz takım arasındaki durum 8-8 berabere iken) reklama girdiler. Dedim ki, tuvalet ihtiyacımı karşılayayım bari. Ardından mutfağa geçtim, çocuklara portakal sıktım. Daha sonra hızlı bir duş alayım dedim, aldım. Sonra kızımın sorduğu matematik sorularını cevapladım.
Koltuğa uzandım, hafif de kestirmişim.
Bir ara gözümü açtım, hanım çay demleyip getirmiş sağ olsun.
Televizyona baktım, Survivor'ın başlamasına daha 2 dakika 26 saniye var... Bir ara ne izlediğimi unuttum...
Sonra aklıma geldi tabii...
Eskiden filmler, diziler ya da yarışmalar arasına reklam konuyordu. Oysa ki şimdi reklamların arasına filmler, diziler, yarışmalar konuyormuş..."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA