Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Başka ülkenin başına gelseydi...

1999'da ülke ekonomisinin can damarı kentlerimiz depremle yıkıldı. Rafinelerimiz yandı, fabrikalarımız yerle bir oldu, 30 bin insanımızı yitirdik. Yaraları sarmak, ekonomiyi ayağa kaldırmak, riskli binaların yerine yenilerini yapmak için milyar dolarlar harcadık...
40 yıl boyunca PKK terörüyle boğuştuk. 40 bin insan hayatını kaybetti.
Adı konulmamış bu savaşın aynı zamanda ülke ekonomisinde açtığı gediği yamamak için uğraştık.
Kaynaklarımızı zorunlu olarak buraya akıttık.
Terör, şehirlere de indi. Meydanlarda patlattıkları bombalarla bir yandan masum insanların canını alırken, diğer taraftan korkuyu, güvensizliği egemen kılmaya çalıştılar.
Sonra FETÖ belasını sardılar başımıza... Bu ülkenin MİT müsteşarını, bakanlarını tutuklamaya çalıştılar. Aynı zamanda bir ekonomik saldırı da başlattılar. Dövizle, altınla, borsayla oynayıp ekonomimizi dengesiz hale getirmeye çalıştılar. Ambargo üstüne ambargo koydular.
Baktılar ki olmuyor, bu kez darbe girişimi yapma cüretini gösterdiler. İstila ettikleri Atatürk Havalimanı'nı 24 saat geçmeden ulaşıma açtık. Gece tankların önüne yatanlar, sabah kravatlarını takıp işlerine gittiler. Akşam olunca yeniden meydanlarda demokrasi nöbetine durdular.
Hürriyetimize kastedenler, olmadıkça sinirlendiler. Başaramadıkça yeni planlarını devreye soktular. Esad'ı maşa olarak kullanıp Güneydoğu sınırlarımızda göçmen baskısı kurdular. Yine beklemedikleri oldu. 4 milyon Suriyeliyi insanlık adına bağrımıza bastık. Çünkü onlarda bulunmayan bir erdeme sahiptik. Vicdanlıydık.
Durmadılar. Rus'u, ABD'lisi, İranlısı, rejim yanlısı, PKK'sı, YPG'lisi, PEJAK'lısı topyekun saldırıya geçtiler. 5 günde gök kubbeyi başlarına yıktık, şaşırdılar...
Doğu Akdeniz'de anamızın ak sütü gibi helal doğalgaz ve petrol yataklarının üzerine çökmeye çalıştılar.
Bizi denize olta atamayacak hale getirmeye kalktılar. Müthiş bir diplomatik manevra ile Libya'yı kıyı komşumuz yapıp heveslerini kursaklarında bıraktık. Onlar Libya'daki meşru hükümeti devirip bu anlaşmayı yok saymaya çalıştılar. Bayrak gösterip direndik.
Dünyanın koronavirüse teslim olduğu, Çin ekonomisinin çökme noktasına geldiği, İran'ın felç olduğu, İtalya'nın kendini topyekun karantinaya aldığı günlerde bölgenin ayakta kalan tek ülkesi olduk. Aldığımız sıkı önlemler sayesinde...
Şu yukarıda saydıklarımızın sadece bir tanesi bile bir ülkenin iflas bayrağını çekmesine, dış güçlere teslim olmasına, karanlık girdaplarda kaybolmasına, egemenliğini yitirmesine yeterdi.
Yıkılmadık, ayaktayız. Hem de eskisinden çok daha güçlü bir şekilde. Bizi öldürmeyen her şey güçlendirdi. Yani, mikropları ehlileştirip aşı geliştirdik.
Türk olmakla hiç bu kadar övünmemiştim. Çünkü çalıştım ve güvendim...

Kuruluş Osman'dan Şehitler Tepesi mesajı
Şehitler tepesi boş kalır mı, kalmaz mı polemiği geçen hafta siyasetin en önemli gündem maddelerinden birini oluşturmuştu. Atv'nin sevilen dizisi Kuruluş Osman ise önceki gece konuyu senaryosuna taşıyıp izleyenleri duygulandıran etkileyici bir mesaj verdi.
Son bölümde Osman Bey, Moğollara karşı verdiği amansız mücadele sırasında zalim Balgay ile karşı karşıya geldi ancak tuzağa düşürülüp esir alındı.
Geceye damga vuran sahne ise Samsa ile Çetin arasında yaşandı.
Samsa, şehit olmak istediğini dile getiren Çetin'e, "Şehitler tepesi doludur Çetin'im. Boş da kalmaz evelallah" diyerek, hem tartışmalara son noktayı koydu, hem de İdlib'de şehit olan Mehmetçiklere son derece anlamlı bir saygı duruşunda bulunmuş oldu.

Gaf kürsüsü
Survivor yarışmacısı Uğur "Arkadaşlar giderken size bir tavsiye vereyim. Bol bol birbirinize sarılın. Kalp kalbe değince iyi oluyor" dedi. İyi de sarılınca kalp kalbe gelmiyor ki. Tabii birinin kalbi sağda değilse...)

Zap'tiye
Virüs bulaşmasın diye sevdiklerime sarılamıyor, tuttuğum takımın maçına gidemiyor, merakla beklediğim filmi izleyemiyor, çocuğumu parka bile götüremiyorum. Kalıbımı boş verin, asıl kalbim karantinada...

Ne demiş?
"Çakalın hükmü, kurt yerden kalkana kadardır." (atv'nin dizisi Kuruluş Osman'da Osman Bey'in sözü)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA