Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Senin yatacak yerin yok!

Yüzümü utançtan kıpkırmızı eden haber, Adana'dan bültenlere yansıdı. Şu anda yazarken bile sinirden elim ayağım titriyor.
Şehit eşi Hatice Batırır, devletin kendisine tahsis ettiği Şehit Eşi-Ücretsiz Ulaşım Kartı'yla halk otobüsüne binmek istemiş. Otobüsün şoförü, "Bu kart burada geçmez abla, ya ücretini öde, ya da in" diye terslemiş. Kadıncağız itiraz etmeye kalkmış, bu sefer şoförden el kol hareketleriyle birlikte onca yolcunun arasında bir ton azar işitmiş ve inmek zorunda kalmış.



Be hey vicdansız, hadsiz adam... Haydi diyelim ki, o kart geçersiz. Parası da senin cebinden çıkacak. Bu vatan için hayatını veren bir şehidin emanetinden alacağın 8 lira ile zengin mi olacaksın? Hazır önüne şehitlere vefa borcunu ödemek için fırsat çıkmış, kullansana... Gideceği yere kadar sırtımızda taşımamız gereken o şehit eşine, "Ne demek ablacığım, bu otobüs senindir" desen, ne kaybedeceksin?
O şehidimiz, Hazreti Peygamber'e (S.A.V.) komşu oldu. Ama senin yatacak yerin yok!..

Tıvorlu İsmail fenomeni
Herkes "Güneydoğu'nun Tarkan'ı" olarak niteliyor onu. Beytüşşebap'ın Tıvor köyünden çıkmış. Asıl mesleği pazarcılık. Mersin'de yaşıyor ama son günlerde özellikle Şırnak'taki tüm düğünlerin en çok aranılan şarkıcısı.
Aslında söylediği (!) şarkılarda söz olarak tek bir kelime bile geçmiyor. "A-a-aaa, E-e-eee" diye bir makam tutturuyor, millet arkasında çıldırıyor. Tarzını nasıl anlatsam bilemiyorum: Tekno-Halay mı desem, Zılgıt-Rap mi?



Giyim, kuşam ve tavırları da nev-i şahsına münhasır. Kafasında fötr şapka, altında kefiye ya da eşarp, gece gündüz güneş gözlüğü ve bir kamyon dolusu kömür karası pala bıyıklarıyla eşi benzeri yok.
Konserlerinde bir izdiham, bir coşku var ki, benim diyen popçuyu hasedinden çatır çatır çatlatır. En büyük aksiyonu ise konserlerinde sahneden hayranlarının üzerine atlamak. Geçenlerde bu yüzden ayağını bile kırdı. Çünkü üzerine atladığı çocuklar, ezilmemek için sağa sola kaçışmıştı.
Artık söyleyecek söz bulamıyorum. Anormale olan tutkumuz, hastalık derecesinde arttı. Normal olduğum için kendimden utanmalı mıyım acaba?

Yılın taraftarı
Görüntüye BeIN Sports'un yayınladığı Giresunspor - İstanbulspor maçında rastladım. Stadın konuk taraftara ayrılan bölümünde İstanbulspor adına tek bir taraftar bulunuyordu. Sarı-siyah formasını kuşanmış, takımını "yalnız bırakmamak" için ta Giresun'a kadar gelmiş ama ne yazık ki orada "yalnız" kalmıştı.



Bence "yılın taraftarı" adıyla bir ödül tahsis edilse en büyük adaydı. O sırada skor 3-1 İstanbulspor aleyhineydi. Fotoğraf ise o bilindik "Yenilsen de yensen de taraftarın senle" tezahüratının afişi gibiydi...
Bekledim ki maç sonrası o taraftar bulunup, röportaj yapılsın. Boşuna bekledim tabii. Çünkü o kanalda "habercilik" sevgili ağabeyim Şansal Büyüka'nın ayrılmasıyla bitmişti...

Gaf kürsüsü
Çorlu'daki çevirmede alkollü yakalanan sürücü, kendisini görüntüleyen kameramana bir de sipariş vermesin mi? "Bak yarın akşam haberlerde bekliyorum, ona göre..."

Ne demiş?
BBCS'den bir diyalog: Sabit: "Sen neyine güveniyorsun?" Cezayir: "Bir yukarıya baktığımda görmediğime, bir de aynaya baktığımda gördüğüme..."

Zap'tiye
Sabahların Sultanı, Arabeskin Kralı, Sahaların İmparatoru... Arkadaşlar yarın Cumhuriyet'i yeniden ilan etmemiz gerekiyor galiba!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA