Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FUNDA KARAYEL

Öfkesini kontrol edemeyen kadar susanlar da sorumlu

Kadını küçük görerek, kişiliğini ve fikirlerini hiçe sayıp bağırarak, sürekli olarak eleştiri yağmuruna tutup emirler yağdırarak, hayatına engeller koyarak adam olunmuyor beyler. 'Konu şimdi niye bize geldi?' demeyin. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında farkındalık yaratmak için çeşitli etkinlikler düzenlendi. Yapılan konuşmalarda, araştırmalar ve istatistiksel verilerden bahsedildi. Durum içler acısı, grafik her geçen gün yükseliyor ve kimse hoşgörüsünü kaybetmiş adamlara bir 'dur' demiyor. Bir kere öfke kontrolümüz sıfır. Bu konuyu neden çözemiyoruz anlamıyorum. Sokakta, trafikte, kafede, işte sürekli birbirine bağıran insanlar görüyoruz. Bir sakin olmayı denesek, esip gürlemeyi, şovu bir kenara bıraksak hayat daha güzel olmaz mı? 'Trafikte günde kaç küfür yiyorum acaba?' diye hiç düşündünüz mü... En basit örneğinden beş arabadan üçü ya size ya telefondakine bağırıyor. Peki kafede yan masada kız arkadaşına bağıran birini gördüğünüzde 'Bırak karışma, sana ne' diye kaç kere kendinizi frenlediniz? Üst komşunuzun evi kırıp dökmesine tanık olup kaç kere gizlice polis aradınız? Metroda, otobüste 'Çekilsene' diye kaç kere itilip kakıldınız? Öfke kontrolü olmayan kaç yakınınıza tedavi olması gerektiğini söylediniz? Kimse bu gerginlikten şikayetçi değil mi? Üzülüyorsunuz belki ama geçiştiriyorsunuz.



Yaptığımız en iyi şey kaçmak, aman bize kimse dokunmasın. Görmeyelim, duymayalım, uzak duralım, kim ne yaparsa yapsın öyle mi? Müdahale etmediğimiz bu kişiler tedavi olmuyor, önüne geleni dövüyor ve bu işin asıl sorumlusu da siz oluyorsunuz aslında. İnsanları delirtip delirtip sokağa bırakanlar ölü taklidi yapıyor. Kimse 'Kavgayı, dövüşü, tehdidi bir kenara bırakıp hayatı yaşayalım' demiyor. Lütfen öfke kontrolü olmayan birini görürseniz, kendisinin göremediği hayatın güzelliklerinden bahsedin, belki bir yardımınız dokunur, farkındalık yaşamasına sebep olursunuz. Şu öfke kontrolü sorunumuz artık bir bitsin. Kadınların üzerinden o iğrenç şiddet yanlısı eller çekilsin. Yeter!

Teyzenin koleksiyonu sergi oldu
Haftanın en güzel sanat etkinliklerinden biri; Ressam Renan Kaleli'nin aile albümlerini karıştırırken bulduğu, 1930'lu yılların Hollywood aktrislerinin kartpostal koleksiyonunu kendine has üslubuyla yeniden yorumladığı Time Shift sergisi. Kaleli'nin her eserinde teyzesinin biriktirdiği kartpostallara farklı anlamlı bir dokunuşu var. Seyir zevki yüksek sergi, 14 Aralık'a kadar Nişantaşı DİFOART Galeri'de.

Hamamda artırılmış gerçeklik

Hamam kültürünü en derinden araştıran sanatçı Ahmet Rüstem Ekici, bu kültürü eserlerine de yansıtıyor. 7 Aralık'a kadar Galata'daki Galeri Bu Pavilion'da ziyaret edebileceğiniz, artırılmış gerçeklikle bağlantılı olan sergi; hamam, sanat ve teknolojiyi sanatseverlerle buluşturuyor. Sanatçı sergide, mekanın toplumsal hafıza ve sosyal yaşamdaki temsiliyeti üzerine odaklanıyor. Telefonlarını elinden düşürmeyen sanatseverlere, serginin sürprizi ise özel bir sanat uygulaması olan Artvive.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA