Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FUNDA KARAYEL

Eski sevgilinin adının dövmesi boşanma sebebi mi?

Geçen pazar kaleme aldığım 'Eski sevgilinin sosyal medyadan silmediği fotoğraflar suç teşkil ediyor' yazım birçok yere 'Eski sevgiliye bunu yapmayın, sonu hapisle bitebilir' şeklinde haber olmuş. Bu haberlerin ardından yeni bir soru daha gündeme geldi: Eski sevgilinin adının dövme olarak kalması boşanma sebebi mi? Avukatlar "Boşanma sebebi sayılıp sayılmayacağı tartışma konusu" diyor.



Bir önceki olayı hatırlayacaksınız; yerel mahkemenin kararı Yargıtay tarafından bozulmuştu. Dövme meselesi de oldukça karmaşık çünkü her biten ilişkide ya da evlilikte bir dövme sildirmeme krizi ortaya çıkıyor. Dövme sildirme genellikle birden fazla seansta gerçekleşir ve süreç uzun sürebilir. Bu sebeple birçok kişi zorluklarından ötürü sildirme işleminden vazgeçiyor.



Dövmesini sildirmeyen kişinin eşi de bu duruma haliyle tepki gösteriyor. Avukatlar boşanma davasında dövmeler delil sayılabilir ancak tabii ki birinin vücudundaki dövmeyi sildirmeye yönelik bir yaptırım elbette yok. O isim kişinin kendi kararıyla kalabilir. Bu konu mahkemeye taşındığında daha detaylı ele alınır, biz şimdilik sosyal medyada silinmeyen ve kriz çıkaran fotoğrafları değerlendirmeye devam edelim...



Sosyal medya mecralarında silinmeyen içeriklere karşı sürekli şikayet alınıyor. Mahkemeye gitmek istemeyen kişilerin yeni çözüm yolu da hackleme yöntemiymiş, valla bravo.

Bodrum'da 'Notre Dame'ın Kamburu' ağlatttı!
Nur içinde uyusun, Hıncal Uluç'un, 2011 yılında opera ve baleyle ilgili yazdığı bir yazısı hala aklımda... 'Gelecek yılın festivalleri için kollar şimdiden sıvanmalı, anlaşmalar yapılmalı, sponsorlar bulunmalı ve Aspendos da, Bodrum da adlarına layık düzeye getirilmeli. Yurt dışından sadece getirmeye değer grupları konuk edip, ağırlığı Türk opera ve balelerine vermeliyiz. Bodrum programına da, ünlü bale sahnelerinden oluşan karma programlar alınabilir' diyordu. Tam da Hıncal Abi'nin hayatta olsaydı bayılacağı türden bir festival bugünlerde Bodrum'da hayata geçiriliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü'nce düzenlenen 20. Uluslararası Bodrum Bale Festivali öyle etkileyici ki.



Geçtiğimiz günlerde izlediğim 'Notre Dame'ın Kamburu'nda bir tek boş koltuk bile yoktu, öyle büyük bir ilgi vardı ki gurur verici. Performans deseniz, hiç durmadan akan bir 100 dakika. Duygusal bir bale izledik, birçok kişiyi ağlattı güzel çingene kızı Esmeralda ile kambur Quasimodo'nun ölümsüz aşkları. 'Notre Dame'ın Kamburu' İzmir Devlet Opera ve Balesi tarafından sahnelendi, koreografi librettosu Göksel Armağan Davran ve Ahmet Volkan Ersoy imzası taşıyor. Eserde olaylar Esmeralda'ya büyük hayranlık besleyen ancak tüm çabalarına rağmen onu katedralin papazının entrikalarından koruyamayan Quasimodo'nun gözünden sahneye aktarılıyor. Saatlerce ayakta alkışladık, 'İyi ki böyle festivallerimiz var' dedik. Festivaller kesinlikle turizmin anahtarı, özellikle Opera ve Bodrum Bale Festivalleri ülke tanıtımı açısından önemli etkinlikler... Bodrum'da organize edilmesi, dünya insanlarına ülkemizi tanıtma fırsatı sağlıyor.

İklim aktivistleri mi acaba?
Milano'nun ünlü alışveriş merkezi, bir grup genç tarafından saldırıya uğradı ve Duomo Meydanı'ndan görülebilen büyük bir yazıyla boyandı. Olay, siyasetçiler tarafından büyük bir tepkiyle karşılanırken, kaçan saldırganlar aranıyor. Bu işin altında iklim aktivistleri olabilir, müzelerden çıkıp alışveriş merkezlerine mi geçiş yapmışlar, kim bilir...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA