Türkiye'nin en iyi haber sitesi
İLKER GEZİCİ

‘Zahide Yetiş ile Mutfak Bahane’ ile ekrana dönen Zahide Yetiş: Beni babaannem büyüttü onun dualarıyla buradayım

Zahide Yetiş ile Mutfak Bahane’ ile ekrana dönen Zahide Yetiş, “Beni babaannem büyüttü, ‘Süsleyin püsleyin benim kızımı, herkes onu seyretsin’ derdi. Onun dualarıyla buralardayım” diye konuştu. Yetiş, program için de “O kadar çok derdimiz var ki... Bu program nefes olacak izleyiciye. Gerçekten mutfak bahane. Evlilikleri, ilişkileri yani hayatı konuşacağız” dedi

atv'de bugünden itibaren 'Mutfak Bahane' adlı programla seyirci karşısına çıkacak olan Zahide Yetiş'le bir araya geldik. Yetiş; ekran macerasını, seyirciyi nasıl bir program beklediğini anlattı, mutlu evliliğinin üç sırrını paylaştı.
Sosyal medya yorumlarında dikkatimi çekti; izleyici sizi çok özlemiş...
Ben de onları çok özledim, çok. Hayatımızın önemli bir kısmı ekranda onlarla geçiyor. Benim için çok farklı bir yeri var seyircinin. Rahmetli babaannem büyüttü beni. Karşımda sanki hep o varmış gibi gelir bana. Her ekrana çıktığımda ona göre oturur ona göre konuşurum. "Neden hep gülümsüyorsun?" derler, "Karşımda babaannem varmış gibi hissederim, o yüzden gülümserim" derim. Annemi de kaybettim, şimdi ikisine bakar gibi hissediyorum.

ANNEM-BABAM AYRILDI


Ekranların güler yüzlü, sevilen sunucusu olarak hatırlanmak farklı bir sorumluluk yüklüyor mu?
Hayır, bu keyif aslında. İnsanın hayatında, yüzde 100 güvendiği, her şeyiyle kendini bıraktığı, arkasını kollayan, düştüğünde tutacak, kol kanat gerecek, sonsuz sevgisini gösterecek, çok sevebileceği insanlar olması çok güzel bir şey. Annem-babam ayrıldığı için babaannem büyüttü beni. Onun kaybı hayatımın değişimi oldu.
Ne kadar oldu?
14 yaşındaydım babaannemi kaybettiğimde. O 14 sene bütün hayatımı değiştirecek şeyler yaşatmış ki bana, her konuşmamda, her söylemimde hep vardır. Onun dualarıyla buradayım. "Hayırlı bir yere gelin gitsin, elini sıcak sudan soğuk suya değdirmesinler" diye söylerdi ama esas bölüm şu; "Süsleyip püsleyip seyretsinler benim kızımı" derdi. O yüzden çoluğunuza çocuğunuza bir şey söylerken doğru ve güzel şeyler söyleyin, sonra o onun gerçeği oluyor.
Rahmetli babaannenizden aldığınız bu öğretileri kendi çocuğunuza uygulayabiliyor musunuz?
Aras daha 3 yaşında. Çok iyi niyetli bir oğlum var. Yengeç burcu, biraz duygusal bir çocuk. O yüzden Allah'ım, hiç kimse oğlumun kalbini kırmasın diye dua ediyorum.
Televizyonda bir şeyler yapma idealiniz var mıydı?
Önce radyoyla başladım. Daha 17'ye girmemiştim. Lisedeyken güzel konuşma yarışmalarına katılırdım, o yarışmalarda aldığım derecelerle kendime özgüvenim gelmişti. Tiyatro kolundaydım. Okuldaki pek çok sunumu ben yapardım. Bir de babamın elektronik merakı çoktur. Daha ilkokuldayken elinde kamerayla beni çeker, okuldan geldikten sonra günümün nasıl geçtiğini ona anlatırdım. Bayağı röportaj yapmış benimle...
Var mı o kayıtlar?
Babam "Var" diyor ama bulamıyoruz...
Radyodan televizyona geçiş nasıl oldu?
1990'ların sonu, sabah haberlerini sunuyordum İzmir'de yerel bir radyoda. Sonra bir gün TRT'den arandığımı söylediler. Meğer, Genç Gözüyle diye bir program varmış ve onu sunmam için beni bir gazeteci büyüğümüz tavsiye etmiş. Cemalettin Özdoğan, "Sabahları cıvıl cıvıl program yapan bir kız var" diye benden bahsetmiş. Hayatımı değiştiren kişidir. O vesileyle program sunmaya başladım. Türkiye'nin ilk internet programını sundum, yarışma sundum. Sonrası geldi. 20 sene oldu.

BEYLERİMİZ İDDİALI


Aile büyükleriniz sizi ekranda görmüşler miydi?
Annem gördü, babaannem göremedi. Babaannemin de annesi vardı hayatımda. O yüzden 60 yaş üstü tam benim yaş grubumdur. Oturur sohbet ederim, onlara sorarım, anlatırlar.
'Mutfak Bahane' nasıl bir program olacak?
Hayatımızda o kadar çok dert, tasa, üzülecek konu var ki, bu program nefes olacak izleyiciye. Gerçekten mutfak bahane. Hayat, evlilikler, ilişkiler hepsi programın içinde var. Mutfağı bahane edip hayatı yaşıyoruz programda.
İçeriği nasıl, biraz anlatır mısınız?
Beş çiftin yarıştığı bir yemek programı bu. Bir taraftan yemek yapıyoruz, bir taraftan eşler yarışıyorlar. Beş tam altın hediyemiz var. Sadece yemek yapmak, onu sunmak, alışverişini yapmak değil, aslında eşlerin birbirleriyle olan ilişkilerini, diğer yarışmacı çiftlerle olan diyaloglarını, atışmalarını da göreceğiz.
Erkekler de yemek yapıyorlar mı?
Çok iddialı beylerimiz var. Bu arada programda yapılan bütün yemekler hayvan barınağına gidiyor, hiçbir şey ziyan olmuyor.
Mutfakla aranız nasıl?
Çok fırsat bulamasam da çok güzel yemek yaparım. Mesela patlıcan yemeklerini güzel yaparım. Mantı da açabilirim, et yemekleri de yaparım. Osmanlı mutfağını severim.

'KEŞKE SENİN GİB GELİNİM OLSA' DİYORLAR

Samimiyetiniz ve güler yüzünüz seyirciye geçiyor. Bu ne hissettiriyor size, nasıl yorumlar alıyorsunuz?
"Çok güzelsiniz, çok seviyoruz, ailecek izliyoruz, size bayılıyoruz" gibi iltifatları çok duyuyorum ama şu cümle çok kıymetlidir benim için: "Keşke senin gibi bir gelinim olsaydı..." Çünkü hiçbir anne kolay kolay oğluna gelin tahayyül edemez. Sizi eğer oraya koyduysa gerçekten sevmiştir. Hayatımda duyduğum en güzel iltifat budur.
Sizin kayınvalidenizle aranız nasıl peki?
Aslında benim sağlam bir kayınvalidem var fakat kaynanalık yapamıyor bana. Ben o kadar tatlı alttan alıyorum ki söyleyecek bir şey kalmıyor. Gerçekten kayınvalidemin kıymetini ben anne olunca anladım. Ailemizde benim babam, eşimin annesi hayatta. O yüzden onların kıymeti, değeri çok önemli. Ben burada çekimdeydim, oğlum babaannesinde. Hiç gözüm arkamda değil, beni de babaannem büyüttüğü için, onun oğluma nasıl baktığını, üstüne titrediğini çok iyi biliyorum. Hatta Aras da ona iyi geldi, hastalıkları geçti.

İÇİNE KAPANIK ASOSYAL BİR ÇOCUKTUM

■ Benim çocukluğum biraz fiziken zordu. İlkokulda sınıfın en tembeli, en şişmanı bendim ve en arka sırada otururdum. Asosyal, içine kapanık bir çocuktum. Benimle dalga geçerlerdi. Çok üzülürdüm. Ciddi bir duygusal şiddete maruz kalmışım. Gelip babaanneme ağlayarak anlatıyordum. Bir faydasının olmadığını gördüm. Zamanla, görmezden gelinmeye alıştım. Dalga geçilmeleri duymadım. Üstesinden gelmeyi başardım bir şekilde.

ERKEKLERI BABAMLA TANIDIM

■ Erkeklerin mutfakta olmasını nasıl buluyorsunuz?
Hayat müşterektir, yapsınlar tabii ki. Babam "Kızım yıllarca birini sevdiğini sanıp aşk yaşayabilirsin ama gerçek hayat ve sevgi, aynı yastık, aynı cüzdan, aynı anahtarla başlar. Biri eksikse idare edilebilir, ikisi eksikse olmaz" der. Babamın örnekleri çoktur hayatımda, erkekleri de babamla tanıdım. O yüzden pek yanılmadım, kalbim kırılmadı.

İKİ GÜÇLÜ KADIN ARASINDA YAYIN YAPMAK ÇOK HEYECANLI

atv ekranlarında seyirciyi önce Müge Anlı, sonra siz, sonra da Esra Erol'dan oluşan güçlü bir gündüz kuşağı bekliyor. Ne söylemek istersiniz?
Müthiş bir üçlü. Türkiye'nin çok güçlü iki kadını arasında program yapabilmek çok keyifli ve çok heyecanlı. Her ikisiyle de çok güzel diyaloğumuz var. Çok keyifli, güzel bir sezon olacağına inanıyorum. Onlara da yeni sezonda başarılar diliyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA