Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖMER KARAHAN

Mutlu evliliğimizin sırrı anam-babam usulü!

8 yılllık mutlu evlilikleriyle müzik dünyasının örnek çiftlerinden biri olarak gösterilen Fettah Can-Cansu Kurtcu, GÜNAYDIN’a konuştu. Fettah Can “Evin kararları ortak alınır ama patron Cansu’dur” dedi. Kurtcu ise huzurlu evliliğin sırrını verdi: “Sorunları birlikte sırtlamak, adabıyla tartışmak, özgür bırakmak ve özgür olmak. Birimiz çok sinirliyse diğerimiz alttan almayı bildik. Aslında biraz anam babam usulü... Ne varsa eskilerde var, inanın.”

Müzik dünyasında yazdıkları sözlerle, yaptıkları bestelerle, aldıkları sahnelerle, kısacası müziğin her dalında yıllarca başarıyı sırtlayan bir ikili Cansu Kurtcu ve Fettah Can çifti... Bayram için Alaçatı'daki evlerinde, çocukları Vera ve Oğul ile taçlandırdıkları mutlu evliliklerinden müziğe uzanan keyifli bir söyleşi geçirdik.
Bayram size ne ifade ediyor? Bayramları geleneksel bir şekilde kutluyor musunuz? Büyüklerinizi ziyaret edip telefonla arar mısınız?
Fettah Can: Her bayram benim için aynı heyecandadır. Çocukluğumdan beri kıymet veririm ve olabildiğince geleneklerime bağlıyımdır. Aile ziyaretlerine çok önem veririm. Şimdi de çocuklarımıza aynı heyecanı yaşatmak adına bayram sabahlarını olabildiğince renkli ve eski usul yaşamaya devam ediyoruz.
Cansu Kurtcu: Aile büyükleri göçtükçe ben daha buruk yaşamaya başladım bayramları... Ama çocuklarıma eski bayramları hem anlatarak hem yaşatmaya çalışarak öğretmeye çalışıyorum.
Bayramın ilk günü sizin için nasıl geçer, anlatır mısınız?
F.C.: Konserimiz yoksa evimizde aile büyükleriyle bayram sabahı kahvaltısıyla başlarız. Oğlum biraz daha büyüyünce onu bayram namazlarına götürmeyi heyecanla bekliyorum.
C.K.: Evin kalabalık ve aile büyükleriyle dolu olması benim için en önemli şeydir. Her kafadan çıkan sesler, koşturmalar, birlikte yapılan yemekler, Allah ne verdiyse paylaşılan her şey... Çok şükür biz hâlâ kalabalığız ve çok mutluyuz.



ÇOCUKLAR BAYRAM HARÇLIĞI ALIYOR
Çocuklarınıza bayram geleneklerini aşılıyor musunuz? Elinizi öptürüp harçlıklarını verir misiniz?
C.K.: El öptürmüyorum henüz, yani zorlamıyorum. Gösterdik birkaç kere, canları isterse yapıyorlar. Ama öpseler de öpmeseler de bayram harçlığı alınıyor. (Gülüyor)
F.C.: Bizimle yaşayıp görüyorlar, armut dibine düşer diye umuyorum.
Yıllardır müzik sektörü içerisinde hem keyifli hem de cefalı bir yolculuk içerisindesiniz. Neler söylemek istersiniz?
F.C.: Şu anda müziğin değişimine ayak uydurmak yerine gözlemlemeyi tercih ettiğimiz bir dönemdeyiz. Kimliksizliğin çok fazla önde olduğu bu dünyada kendimize nitelikli alanlar açmak için izle gör politikasını takip ederek az ve öz işleri dinleyicimizle buluşturmak gayretindeyiz.
C.K.: Cefasını çekmeden sefasını süremezsin. Ama ne cefaysa bitmek bilmiyor. (Gülüyor) İşin şakası bir yana, kalıcı ve güzel işlerde imzamız var. Kolay kolay silinemeyecek izlerin sahiplerindeniz. Ama hep daha iyisi var. Ben bunun için çalışıyorum.
Ev hali adeta orkestra edasında... Anne baba dışında çocuklar da müziğe eğilimli... Onların da şarkıcı olmasını ister misiniz?
F.C.: Müziğin teorisini ve sanat dehasını bilmelerini çok isteriz ama tercih tamamen kendilerinin...
C.K.: Şartlar böyle giderse istemeyebilirim.

ESERLERİ BİRLİKTE ÇAPRAZ SORGUYA ALIRIZ
Birlikte üretiyorsunuz. İşi eve taşımanın avantajı ya da dezavantajı var mı?
C.K.: Dezavantaj ağır basabilir. Ama egolardan sıyrılmayı başardığınız anda sorun kalmıyor.
F.C. : Bence avantajı var her şeyden önce üretim çok hızlı bir hale geliyor. Ortaya çıkan eseri çapraz sorguya çekebiliyoruz. Az insana nasip olur.
Bu kadar güzel şarkılar yazıp, ilişkisini uzun yıllar mutlulukla sürdüren bir besteci olarak sizden iyi ilişkinin püf noktasını dinlemek istiyorum...
F.C.: Her şeyden önce anlayışlı olmak, şüphesiz, amasız, sevgi ve saygı...
C.K.: Sorunları birlikte sırtlamak, adabıyla tartışmak, özgür bırakmak ve özgür olmak. Birbirini boğan çiftlerden hiç olmadık. Yanlışlarımızı birbirimizin kalbini kırmadan düzelttik. Birimiz çok sinirliyse diğerimiz alttan almayı bildik. Aslında biraz anam babam usulü... Ne varsa eskide var, inanın.



MEŞHURLUĞUN SANSASYONLA İLGİSİ YOKTUR
Sizin gibi iyi yorumcu ve bestecilerin genelde özel hayatı çok sansasyonel olur. Ama siz hem sevgililik dönemini hem de evliliği yıllardır güzel bir şekilde devam ettiriyorsunuz. Nedir bu işin sırrı?
F.C.: Bu ülkede meşhurluğun sansasyonla bir ilgisi olmadığının en güzel örneklerinden biri olduğumuzu düşünüyorum. Bizim coğrafyamızda düzgün ailelere de ihtiyaç var. Atalarımızın dediği gibi "Kol kırılır yen içinde kalır."
C.K.: Sansasyonel yaşamak bir tercihtir. Aklınızı, ruhunuzu, vicdanınızı kaybederseniz çamura bulaşmak için önünüzde hiçbir engel kalmaz. Biz bugüne kadar daha çok tanınmak uğruna bu yollara tevessül etmedik. Yani bu işin sırrı nasıl bir iz bırakmak istediğinde gizlidir.

TÜRKÇE RAP MÜZİKTE İŞİN SUYU ÇIKTI
Yıllardır sektördesiniz. Özellikle son yıllarda eğilim gösteren Türkçe rap'çileri ve rap müziği nasıl buluyorsunuz?
F.C.: İçinde değerli işler olmasına rağmen işin artık suyunun çıktığını düşünüyorum. Son karar tabii ki dinleyicinin.
C.K.: Her tutan işte olduğu gibi yapabilen yapamayan çullandığı için şu an bir kirlilik oluştu. İyilere sahip çıkılsın, diğerleri umarım başka iş kollarına yönelir. (Gülüyor)
Türkiye'de konser için gitmediğiniz şehirler kaldı mı?
C.K.: Ben Ankara'dan öteye gidemedim daha... (Gülüyor)
F.C.: Sanırım 2-3 şehir kalmıştır.



ANNELERİNE DÜŞKÜN OLMALARI BENİ MUTLU EDİYOR
Kızlar babalarına, erkek çocuklar annelerine düşkün olur derler. Sizde durum nasıl?
F.C.: İkisi de anneye çok düşkün. Bundan da büyük mutluluk duyuyorum.
C.K.: Yaş ilerledikçe, özel paylaşımlar çoğaldıkça bir ayrım olur mu bilmiyorum ama çok sevgi dolu çocuklar, bence ikisi de aynı derecede bize düşkün.
Evde daha otoriter olan kim? Yoksa her şeye ortak mı karar veriliyor?
F.C.: Kararlar ortak alınır ama evin patronu Cansu'dur.
C.K.: Bravo (Gülüyor)

HER YAZDIĞIM NOTADA FETTAH VAR
Mesleki anlamda birbiriniz ile kavgalarınız oluyor mu?
C.K.: Birbirimizi çok eleştiririz, doğruyu bulmak için. Zaten bizim bütün kavgalarımız mesleki. 16 yıldır başka konudan kavga ettiğimizi hatırlamıyorum.
F.C.: Sıkça. (Gülüyor)
Birbirinize yazdığınız en özel şarkı hangisi?
F.C.: Cansu'dan önce yazdığım bütün aşk şarkıları onu bana getirdi. Ne kadar şükretsem az.
C.K.: En özeli diyemem çünkü yazdığım her satırda, her notada illaki Fettah var.

EN SEVDİĞİM ŞEY ÇOCUKLARA KÖFTE PİŞİRMEK
Ev işleriyle aranız nasıl? Evde iş bölümü var mı?
C.K.: Evde mutlaka her şeye benim elim değmelidir. Kadın elini evinden çekerse o yuva soğur. Fettah ise her zaman bana çok destek olan biridir. Gocunmaz, benim ne işim var demez. O benim en büyük desteğimdir.
F.C.: Elimden gelen her konuda desteğimi gösteririm çünkü evimiz bizim en mutlu olduğumuz yer. Bu arada en sevdiğim şey ise çocuklara köfte pişirmek... (Gülüyor)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA