Yok yoook! Ben bu sözleri sevmedim. Yok yoook, çok ekşi geldi bana. Limon kıvamında. Dünya Güzeli Azra Akın'ın kendinden 23 yaş büyük sevgilisi Mehmet Esen, Ayşe Arman'a pazar röportajı varmış. Banklara yata yata çektirdiği pozları bir yanda, ettiği laflar diğer yanda... Azra'nın sadece güzel bir kadın olmadığını açıklamak için öyle bir çabaya girmiş ki, hani ipin ucu kaçmış, tutabilene aşk olsun. "Azra opera dinler, Azra tiyatroya gider, Azra klasik müzik sever, Azra ile Leyla Gencer'i anma konserine gittik..." E anladık! Çok sosyalsiniz, pek bi entelsiniz. Çok güzel! Güzel de Mehmet Esen'in sevgilisi için, "Dört dil bilmese, opera sevmese Azra ile işim ne" demesi, sonra da bütün röportaj ne kadar 'dolu dolu' bir ikili olduklarını anlatmaya doymaması pek güzel değil. Ben bunun içinde aşk göremedim sevgili okur. Bana aşık olduğum adamı sorsalar, "O, o olduğu için" demekten başka bir laf bulamam. Ne dinlediği müzik, ne operası, ne tiyatrosu umurumda olmaz. Aşığımdır işte; ötesi, berisi yoktur. Olamaz! Alkoliğe de aşık olursun, dünyanın en çirkinine, en cahiline, en parasızına da ve aşka sahip çıkarsan, onu olduğu gibi kabul edip dekorlara boğmazsan, ele güne kabul ettirmeye çalışmazsan kral olursun! Değil mi ama...