Belki notalar, sözlerle işiniz... Belki senaryolar, diziler, filmlerle... Ya da heykeltıraşsınız, ressam... Belki şairsiniz, tam yüreğin orta yerine dokunuyorsunuz... Siz öyle ya da böyle üretiyorsunuz. Hayalleriniz var, düşünceleriniz var, kaleminiz var, dalga dalga duygularınız var ve fakat bir yandan da hayat akıyor şakır şakır.

VAH EMİNA VAH VAH!
Aşık oldunuz, evlendiniz. Eee? Şimdi ne olacak? Yazılan her yeni şarkının, her şiirin, her sözün, her resmin hesabını mı vereceksiniz? Evlendiniz! 'Evet' dediniz ve alkışlarla ayvayı yediniz mi yani? Sanatınız E.Ö. (evlilikten önce) ve E.S. (evlilikten sonra) olarak ikiye mi ayrılacak? Ayrılmazsa elalem sizin her ürettiğinizden başka aşklar, eski aşklar, potansiyel aşklar mı çıkaracak? Hadi canım! Hele bakın en son Mustafa Sandal'ın başına gelene. Bir şarkı yazmış 'Adı İntikamdı'. Mustafa Emina'yla evli ya, aldı yürüdü dedikodular 'Yoksa eski sevgilisine mi yazdı bu şarkıyı. Vah Emina vah!' Mustafa Sandal da belli ki muhtemel patırtılardan korktu ve açıklama getirdi: "Hayır eski sevgilime yazmadım, arkadaşlarımın hikâyesinden esinlendim." Hayır Musti! Savunma Musti! Hiç gerek yok! Çok saçma!

HESAP VERİLMEZ
İki-üç sene önce aynı bulaşık, Ercan Saatçi'nin de başına köpürmüştü. 'Yastayım' şarkısıyla... Efendim şarkılar, şiirler, yazılar eski sevgiliye de yazılır, hayalindekine de, ansızın tanıştığın birine de, izlediğin bir filmin kahramanlarına da... Şarkının, şiirin hesabı verilmez. Verilmemeli! Ne zaman devreye hesap kitap girer, ne zaman 40 derece endişe basar ateş misali bünyeyi, işte fişinin çekildiği an o andır! İşte tam da o vakit, ıslıklarla sahneden insen iyi edersin yani!