Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

Sizdeki terazi nasıl bi’ şey Seren Hanım?

Haber videolarına bakarken;
Seren Serengil'in, sunduğu sabah magazin programında Deniz Seki- Tayfun Topal aşkı hakkındaki konuşmasını dinledim.
Kendi kendine yaptığı analizde diyor ki; Deniz yaralıymış, bir başka erkek kalbini kırmış da intikam için Tayfun'un elini tutmuş.
Yani burada Deniz'in aklını, fikrini, kalbini, hissini, ismini bir kalemde kenara koyuveriyor.
Buyuruyor ki;
Tayfun, Deniz'in kalemi değilmiş, ne alakaymış...
Burada da Tayfun gibi çalışkan, azimli, kendini yetiştiren, sevdi mi tam seven bir adamı harcayıveriyor.
Yani şimdi bu nasıl ayıp, nasıl çirkin, nasıl kalpsiz, nasıl aşktan bihaber bir konuşmadır!
İki insan birbirini sevmişse size ne? Bir gün de sevse, bir yıl da, bir ömür de; size ne?
Aşkın süresi, sınırı, yeri yoktur; önemli olan, o müthiş duyguyu yaşayabilmektir.
Ki yaşayamayanlar nefret kusarlar, kusur bulurlar aşklara.
Piyanolar çalan, altın çatal-kaşıklarla yemek yiyen, dadılarla büyüyen Seren Serengil, sürekli "Adamlar beni taşıyamıyor" çeken Seren Serengil; Cengiz İmren ile cezaevinde evlenen de aynı Seren Serengil değil miydi?
Annesinin yargılarına kıza kıza sonunda kaderine teslim olup annesine mi döndü Seren Serengil?
Sizin elinizde nasıl bir terazi vardır ki, kimin kime layık olduğunu, kimin kimin kalemi olduğunu tespit edebiliyorsunuz?
Televizyonda milyonların önünde mi konuşuyorsunuz, yoksa kısır ve yaprak sarma eşliğinde beş çayında dedikodu mu yapıyorsunuz?

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA