Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Sosyal medya mahkemesi

Afyonkarahisar'da Gurur Şenel adlı kişinin, sipariş ettiği çiğ köfte 'acılı' çıktı diye işyeri çalışanını darp ettiği anın görüntüsü sosyal medyada gündem oldu.
Şenel, Twitter'da 'TT' oldu, çalıştığı firmadan çıkarılması için kampanya başlatıldı ve firma Şenel'in işten çıkarıldığını duyurdu. Sosyal medya ahalisi "Oh iyi oldu" diye keyiflendi.
Şenel de sosyal medyadan şu paylaşımlarda bulundu:
■ "İstediğimi döverim, istediğime söverim size ne. Sizin yüzünüzden işimden oldum."
■ "O hikâyeyi bir de kurttan dinleyin. Köfteci kaşarlık yaptı.
'Basurum var' dedim yine de acı koymuş."
■ "Bu çocuk haksız diyorum inanmıyorsunuz ya. Video kesilmiş bana ne küfürler etti... Evde çocuklarım ağlıyor, baba seni öldürecekler mi diye..."
■ "Siz kimsiniz benim hesabımı kapatıyorsunuz..."
■ "Nolur iş bulmama yardım edin, 3 çocuğum var açlıktan ölürüz biz nolur." Şenel'in paylaşımlarından da ruhsal sorunları olduğu belli. Tabii basurdan çektiği acıyı da hesaba katalım! Yine de normal bir insan çiğ köfteyi acılı yaptı diye birini dövmez.
Tüm yaptıklarında hatalı olsa bile bir insanı sosyal medyada linç etmek, sokağa çıkamayacak duruma getirmek, çalıştığı firmaya "Boykot ederiz, kov bu adamı" diye kampanya başlatmak ne kadar doğru?

YA CİNNET GETİRSEYDİ?

Peki, Şenel linç edilirken cinnet getirip kendi kafasına sıksaydı ya da evinde katliam yapsaydı ne olacaktı?
Şenel'in yaptıklarını hiçbir şekilde savunmuyorum, "İstediğimi döverim" diyecek kadar maganda ama bu adamın bile hatalarının yargılanma yeri sosyal medya olmamalı.
Linç edilip intihar eden ya da başkalarını öldüren insanlar var! Sosyal medyada bir olay kınanır, soruna dikkat çekilir, yetkililer göreve çağrılır ama güne bugün kimi linç etsek diye başlayanlar var artık.
Twitter'da her gün '12 Öfkeli Adam' filmindeki bir an önce idam kararı alıp da evimize gidelim diye uğraşan jüri üyeleri gibi yargı dağıtanlar var!
Sosyal medyanın hayatımıza kattığı bazı güzelliklerin dışında götürdükleri de var. Örneğin Twitter daha fazla özgürlük için yola çıktı ama daha fazla faşizm, ırkçılık, nefret söylemi yarattı. İnsanları linç edilirim diye yazmaya, konuşmaya korkar hale getirdi.
Linçten uzak duralım, sosyal medya mahkeme değildir, adaleti yargıda arayalım.

***


LABİRENTTEKİ FARE GİBİ

Sosyal medya ile devam edelim... New York, Amsterdam, Boston ve Zürih üniversitelerinden bilim insanları, geçtiğimiz yıl tam 4 bin sosyal medya kullanıcısının davranışlarını inceledi.
Bir milyondan fazla ileti mercek altına alındı. Çok beğeni alanların daha çok paylaşım yaptığı, daha az beğeni alanların ise paylaşım sayısını düşürdüğü ortaya çıktı.
Sosyal medya kullanıcılarının bu davranışlarının, eylemlerin ödüllerle güdülenebileceği tezini doğruladı.
Araştırma ciddi. Sonuç ise hakaret gibi; beğeni aldıkça daha çok paylaşım yapan insanlar ile çıkışında yiyecek bulunan bir labirentten daha çabuk kurtulmayı başaran farelerin eylemi arasında paralellik var.
Peki, farenin peynirin peşinde koştuğu gibi takipçi kasan insanların aslında sosyal medya şirketlerinin gönüllü çalışanları olduğunu biliyorlar mı?

***


SAMATTA, FAZIL SAY'I DA ÇILDIRTTI

Fenerbahçeli Samatta dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say'ı bile çileden çıkarmayı başardı.
Trabzonspor-Fenerbahçe maçında Samatta'nın gol kaçırdığı pozisyonda TV'ye doğru bağıran, eline bir yastık alıp koltuğa vuran Say'ın o anlarını eşi Ece Dağıstan sosyal medyada paylaştı.
Say'ı konser salonlarından takip edenler elbette bu görüntüye şaşıracaklar. Futbol, hayatı piyano çalarak huzur dolu geçiren, kibar, sakin bir entelektüeli bile işte böyle kendinden geçirebiliyor.
Futbol günümüzün arenaları aslında. Bir arada yaşamanın gerektirdiği kurallarla bastırılan vahşi içgüdüler, futbol maçlarında ortaya çıkıyor.

***


EVDEN KIRMIZI HALI

78. Altın Küre Ödülleri sosyal mesafe kurallarına uygun olarak yapıldı. Ödülleri sunan ünlüler kırmızı halıda poz verirken, adaylar ve kazananlar da evlerinden en şık giysileriyle ekran karşısına geçti.
Evden bağlanan ünlüler, şıklıklarını yansıtan özel çekilmiş fotoğraflarını paylaştı.
Vay be bugünleri de görecekmişiz.
Evde kırmızı halı geçidi!
Töreni sınırlı sayıda sağlık çalışanının davetli olarak takip edebilmesi bize de örnek olmalı. Sağlık çalışanlarına sadece "İyi ki varsınız" diye teşekkür etmekle olmuyor. Bazı özel aktivite ve törenlere sağlık çalışanlarını davet ederek kendilerini özel hissetmelerini sağlamalıyız.

***


54 YAŞINDA!

Oscar'lı oyuncu Halle Berry'yi en son 'John Wick 3' filminde izleyip aksiyon sahnelerindeki başarısına hayran kalmıştım.
54 yaşındaki Berry'nin yaptığı dövüş koreografilerini bizim birçok genç jön yapamaz. Yıllarca mafya dizisinde oynayıp döner tekme atamayanları, tarihi dizilerde ilk atlı sahnede düşüp kolunu bacağını kıran jönleri gördü bu gözler.
Berry'nin sırrı geçtiğimiz günlerde spor salonundan paylaştığı görüntülerle ortaya çıktı.
Ünlü oyuncu özel bir antrenör eşliğinde düzenli egzersiz yapıyor.
Örneğin Berry'nin yaptığı bu asılı mekik pozisyonu gerçekten zor. Oyuncu müthiş form tutmuş.
Oyunculuk aynı zamanda kendine bakma, görüntüne özen gösterme işidir. Özellikle kadın oyuncular çok yetenekli olmasına rağmen belli bir yaştan sonra rol teklifi alamıyorlar.
Bunda cinsiyetçi tavrın da etkisi var elbette.
Elbette genellemeyi bozacak birçok örnek var ama gişe hasılatları ve reytingler seyircinin genç, fit, güzel insanlara daha çok ilgi gösterdiğini gösteriyor.
Bu erkek oyuncular için de geçerli.
Berry gibi kendine bakanlar ise 54 yaşında bile en zor aksiyon filmlerinde rahatlıkla oynuyorlar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA