Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

‘Sol muhafazakar’ Selda haklı mı?

Selda Bağcan, Gülşen ve Hande Yener'in çok konuşulan sahne kıyafetlerini isim vermeden şöyle eleştirdi:
"Korkunç buluyorum, biz nasıl bugünlere geldik bilemiyorum. Ben geçenlerde 'sol muhafazakarım' dedim gerçekten öyle. Sahneye 50 yıldır çıkıyorum. Ben 20 yaşında sahneye çıktım ama öyle giyinmedim. Hayatım boyunca sahnelerde hep kapalı giyindim.
Çok da fazla yüklenmek istemiyorum onların tercihi o ama ben bu tarz giyinmeyi tasvip etmiyorum. Mayoyla beni ancak plajda görebilirisiniz."
Protest şarkılar söyleyen solcu bir sanatçıdan hiç beklemeyeceğiniz bir tepki olmuş değil mi? Ama Bağcan 'Ben sol muhafazakarım' diyor!
Zaten muhafazakarlık, 'çağın gereklerini göz ardı etmeksizin, geçmişten gelen tarihsel, kültürel birikimlerini kaybetmeden, öz dinamiklerinin değişmesine karşı direnç gösteren, politik bir görüştür.' Bu tanıma uyan ama farkında olmayan çok solcu var ülkemizde. Bağcan'ın farkı ise bu durumun farkında olması.
Bağcan'ın meslektaşlarının kıyafetlerini 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde verdiği konserde eleştirmesi de manidar olmuş!
Birçoğunuz Bağcan gibi, Gülşen'in transparan kıyafet giymesini, seyircinin kucağına oturmasını doğru bulmadınız! Ama evinizde cep telefonuna bakarken, kafede gazete okurken Gülşen'e kızdınız!
Gülşen'i sahnede izleseydiniz belki de ona eller havada eşlik edecektiniz.
Gülşen ve Hande o seksi kıyafetleri, kendilerine para verip, eğlenmeye gelenler için giyiyorlar. Yani müşteri, onları bu kıyafetleriyle izlemekten memnun.



SAYGIYLA İLGİSİ YOK
Sahne kıyafetinin saygıyla ne alakası var? Her sanatçının tarzı farklı. Hayranları, Bağcan'ı sahnede mayo şortla izlemek istemez. Gülşen'in hayranları da onu elinde sazı, kapalı kıyafetiyle protest türküler söylemesini istemez.
28 Şubat'ın üzerinde çok zaman geçti lakin insanlar hâlâ kılıkkıyafetleriyle yargılanıyorlar.
Bir kadın başörtülü olduğu için İstanbul-Beşiktaş'ta kafeye alınmıyor. Seyircinin coşup, dans etmek için konserine gittiği Gülşen ise giydiği kıyafet yüzünden linç yiyor. Bence iki olay arasında fark yok!
Bağcan, İstanbul'da Gülşen'den daha seksi kıyafetler giyip konser veren Madonna ve Jennifer Lopez'e de kızdı mı?
Ya da Gülşen'e kızanlar, seksi kıyafetler giyen Dua Lipa, Taylor Swift, Beyonce'nin kliplerini de korkunç mu buluyor?
"Ama onlar yabancı" demeyin! Dua Lipa'nın şarkısı çıkınca radyonun sesini açıp, dans etmiyor musunuz? Gülşen de aynı 'show business' işini yapıyor. Dua Lipa'nın yerli versiyonu olmaya çalışıyor!
Bırakın herkes istediğini giysin, istediğini dinlesin! Dönüp, dönüp aynı konuları tartışmayalım.

***


MURAT ÖZER'İ KAYBETTİK
Her ölüm erken ölüm ama Murat'ınki çok erken oldu. SİYAD'ın yakışıklı, çalışkan, esprili başkanı Murat Özer'i kaybettik.
Murat sinemanın ayaklı Google'ydı. Her filmi ayrıntısına kadar bilirdi.
Bir ara vizyona giren vasat filmlerin eleştirisini yazıyordu. O filmler bile Murat'ın esprili kaleminde değer kazanıyordu. Onun gibi yazmak için belki de üniversitede felsefe, gazetecilik, sanat tarihi bölümlerinde okumak ve canı sıkılıp hiçbirini bitirmemek gerekiyordu.



Sinemayı delicesine sevseniz de yetmezdi. Murat gibi çok çalışıp, işinize çok önem vermeniz gerekiyordu.
Ben Murat'ın yakın arkadaşı değildim ama onun yakın arkadaşlarının nasıl üzüldüğünü tahmin edebiliyorum.
Murat müthiş pozitif biriydi, neşesini çevresine hemen yayardı. Hem işinde hem de kişiliğinde özel bir insandı.
Twitter hesabına baktım, 'sabitlenmiş tweet'inde şöyle yazıyordu:
"Mümkünatı varsa, "çocuklu" olmaya karar verdim... Ben 150 yaşıma geldiğimde o henüz 100 yaşına gelmemiş olacak, ama dert değil, o yaşlarda iyi arkadaş oluruz!!!"
Bu tweet'i yazdığında hastalığını biliyordu galiba.
Murat'ın 2 yaşındaki kızının adı ise 'Hayat'!
Hayat böyle işte, güzel insanlar aramızdan çabuk ayrılıyor.

***


O BELGESELİ DE KALDIRDILAR!
Geçtiğimiz cuma, efsane yönetmen Oliver Stone'un 'Ukraine on Fire' adlı belgeselini internette serbest izlemeye açtığını yazmıştım. Ve "Elinizi çabuk tutun, bu belgesel de yasaklanabilir!" diye uyarmıştım.



Belgesel, Ukrayna'daki CIA'in desteklediği iddia edilen 'Turuncu Devrim'i, Neo-Nazilerin Donbass'taki katliamlarını, ABD ve NATO'nun bölgedeki planlarını anlattığı için bugünlerde değeri daha da arttı.
Beklenen oldu. YouTube bu belgeseli yayından kaldırdı. Demek ki, belgeseli izleyen çok oldu.
Batı uygarlığı sansürde sınırları zorlamaya devam ediyor!

***


ENGELLİ YOLCU İSTEMEYEN ŞOFÖR!
İstanbul-Avcılar'da engelli çocuğuyla birlikte minibüse binen Suna Şengül'e şoför tepki gösterdi. Engelli arabasının çok yer kapladığını, onun yerine daha fazla yolcu alabileceğini söyledi şoför.
Bunu üzerine Şengül, arabanın da parasını uzattı. Üç kişilik para alan şoför şaşırdı ve "O kadar paran varsa taksiye binersin" dedi.
Şoför, taksilerin de genelde engelli arabalı yolcu almadıklarını bilmiyordu herhalde!



Bu olayı bir yolcu videoya alınca biz de öğrenmiş olduk.
Engelli çocuğunu kucağında taşıyan cefakar anneye kızacak kadar vicdansız şoförler de var!
İşte Türkiye'de engelli olup yaşamak bazen bu kadar zor.
2022 yılında hâlâ çağdışı minibüslerin yolcu taşıyor olması da ayrı bir tartışma konusu!

***


ANNE OLUNCA...
Cameron Diaz, 90'lı yılların en seksi, en popüler oyuncularından biriydi.
Son olarak 2014 tarihli 'Annie' filminde oynadı. 2015'te müzisyen Benji Madden ile evlenip çocuk da doğurunca kayıplara karıştı!



Hiç medyada gözükmüyordu. Ta ki, geçtiğimiz günlerde 'Rule Breakers' adlı podcast'e konuk olana kadar.
49 yaşındaki Diaz, "Oyunculuktan uzaklaştıktan sonra üzerinde düşündüğüm en son şey dış görünüşüm. Yüzümü bile yıkamıyorum" dedi.



Diaz gerçekten kendini fazla salmış, eski halinden eser yok şimdi ama mutluysa bunun ne önemi var ki?
Zaten evliliğin ve anneliğin hayatının en tatmin edici kısmı olduğunu söylüyor.
Hollywood'un gizli bir 40 yaş kuralı var. 40 yaşından sonra ne kadar ünlü olsa da kadın oyunculara gelen rol teklifi azalıyor.
Diaz da bu duruma hiç takılmamış, gönlünce yaşıyor, anneliğin tadını çıkarıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA