Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

8 evi yıkıldı, çaydanlık bulunca sevindi!

Depremde Hatay'da 23 marketinden 20'si ve 8 evi yıkılan iş insanı Mehmet Bulanık, CNN Türk'ten Fulya Öztürk'e konuşurken şu çarpıcı tespitlerde bulundu:
"Depremden önce eşim kahvaltı hazır diye seslendi. Gittim şöyle baktım masaya inanın çatal koyacak yer yok. Aileme şöyle dedim; 'Yemin ederim Allah bize ceza verir. 20 çeşit kahvaltı koymuşsun.'
Bir de benim ortanca oğlum masada durmuş 'Yiyecek bir şey bulamıyorum' dedi.
Şimdi bir sandviçle doyuyoruz. İnşallah 'Şu yoksa yemem' diyen çocuklarımız bundan ders alır."
Bulanık sözlerine şöyle devam etti:



"Sağ olsun devletimiz bize çadırı gönderdi. İçini doldurduk. Depoda çaydanlık aradım. Depoda kapağı olmayan çaydanlık bulunca hazine buldum zannettim. O kadar çok sevindim ki. Oğluma dönüp '20 çeşit kahvaltı sofrasından o çaydanlığa seviniyoruz' dedim. İnsanoğlu ne oldum demeyecek ne olacağım diyecek. Ama önemli olan bütün bunları anlaması bütün bunlardan ders çıkarması."
Enteresan bir insan hikâyesi.
O kadar malı mülkü varken Bulanık'ın bankada hiç mi parası yokmuş? Taşınmaz mallarına hiç mi sigorta yaptırmamış? Belki de memleketini terk etmemek için çadırda kalıyor, enkazlardan çıkacak mallarının peşinde bilemiyorum.
Öte yandan sekiz evi varken şimdi çadırda kalması ve çaydanlık bulduğuna sevinecek duruma düşmesi gerçekten çarpıcı bir öykü.
Kendisinin de dediği gibi; insanoğlu ne oldum değil, ne olacağım demeli. Yarının, hatta bir saat sonrasının ne getireceği belli değil! Bugün varız, yarın yokuz!

***


SEÇİMİ VE LİGİ KİM KAZANACAK?
Astrolog Rezzan Kiraz, seçimler için ilginç bir tahminde bulundu:
"Fenerbahçe ve Kılıçdaroğlu'nun aynı anda kazandığı bir senaryo imkansız. Ya seçimi Kılıçdaroğlu, ligi Galatasaray alacak ya da seçimi Erdoğan, ligi Fenerbahçe alacak.''



Bu yorumdan sonra Fenerbahçe taraftarı ikiye bölündü. Bazıları "Fenerbahçeliyim bir yıl daha beklerim", "Beklemeye alıştık"... Bazıları da "Erdoğan seçimi kazanır, yaşasın şampiyonuz", "O sene bu sene Fenerbahçe şampiyon" yorumları yaptılar...
Ali Koç'un Başkan Erdoğan ve Kılıçdaroğlu ile fotoğraflarını paylaşanlar oldu.
Bence bu tartışmadan en karlı Rezzan Hanım çıktı. Uzun zamandır sesi soluğu çıkmıyordu, siyaset ile futbolu birleştirerek dikkat çekti.
Taraflara yüzde 50 şans tanıyarak da tahmininin tutma ihtimalini de yükselti. Tipik astrolog taktiği!

***


'DANS EDİYORDU HOŞUMA GİTTİ'
Sokak röportajları yayımlayan bir YouTube kanalının muhabiri, vatandaşa "Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce, Erdoğan; kimi destekliyorsun?" diye soruyordu.
Ve gençlerden biri "Muharrem İnce" cevabını verdi.
Muhabirin 'Neden?' diye sorusuna ise, "Bilmiyorum geçen gün Instagram'da bir videosunu gördüm dans ediyordu hoşuma gitti' dedi.
İşte gümbür gümbür gelen gençlik bu desem olmaz. O gençlerin arasında siyaseti az çok bilen vizyonu olanlar da var.



Ama dansı hoşuna gitti diye oy verecekler de var!
İnce'nin ekibi de sosyal medyadan gençlerin rüzgârını arkalarına almak için İnce'nin seçim otobüsünde yaptığı dansı viral yapmaya çalışıyor.
Hatta İnce bizzat gençlerden dans videosu yükleyin istediğinde bulundu.
İnce ve gençlerin dans vidoları gerçekten eğlenceli ama bu eğlence sandığa yansır mı bekleyip göreceğiz.
Ama şurası kesin; iki aylık yoğun seçim propaganda döneminde insanlar bir süreden sonra mitinglere, çarşı-pazar dolaşmalarına, siyasi nutuklara, vaatlere doyacak! İşte böyle bir anda eğlenceli işler seçmende sempati kazanabilir!

***


'ÇADIRLAR KENEVİRDEN OLMALIYDI'
Ünlü köşe yazarı Abdurrahman Dilipak, "Kızılay çadırları kenevirden olmalıydı" dedi.
Ve şöyle devam etti: "Sentetik iplerden yapılan çadırların stok ömrü var, mikrop barındırır, çabuk alev alır, havalandırma sorunu var... Kenevirden olanlar ise bu risklerden herhangi birini taşımıyor. Mikrop barındırmaz, haşerat yaklaşmaz, sıcağa, kara, rüzgâra karşı çok dayanıklı. En önemlisi 700 dereceye kadar alev almaz. Onun için sigara kâğıdı kenevirden yapılır."
Yıllardır kenevirin faydalarından sık sık bahseden Dilipak böylece çadır tartışmasında da kafayı çok taktığı kenevir mevzusunu sokmayı başardı.




Laik ve anti-laik çatışmanın sert geçtiği 90'lı yıllarda rahmetli Toktamış Ateş ile yarattığı hoşgörülü tartışma ortamıyla karşı mahallenin bile sempatisini kazanan Dilipak, uzun yazarlık kariyeri boyunca birçok konuda gündem yarattı.
Ancak Dilipak artık kenevire olan yoğun ilgisiyle hatırlanacak gibi gözüküyor!
Öyle ki, izinli kenevir üreten kişilerin kurduğu Kenevir Kooperatifi'nin sözcüsü oldu.
Evet, birçok ilacın da ham maddesi olan kenevirin tıbbi faydaları da var. Dilipak da bunu gündeme getirmeye çalışıyor ama sonunda sözü hep kenevirin uyuşturucu türleri arasında en masumu olduğuna getirmeye çalışıyor. "Bu bitki Allah'ın bir lütfu" gibi abartılı söylemlerde bulunuyor.
Koskoca bir yazarlık ve yorumculuk kariyeri ne yazık ki, Google'a tıklandığında kenevirle anılacak gibi gözüküyor.

***


10 MİLYON EDER Mİ?
Malatya Yeşilyurt'ta, lüks villaların olduğu yerde tek bir sağlam yapı kalmadı.
Satış fiyatı 7 ile 10 milyon lira arasında değişen villalar, kısmen yıkıldı, bölgede yarıklar oluştu.
Burada oturan villa sahipleri ise bölgeyi terk etti.



Malatya'da 10 milyona villa satılmasına mı... Bu vilların çürük kalitesiz olmasına mı... 10 milyon veren insanların bitişik nizamda sıkış tıkış yaşamasına mı şaşırayım bilemedim.
Normal villa dediğin etrafında biraz bahçesi olur değil mi? Türkiye'de ne yazık ki, villalar bile bazen çok dar alanda bitişik nizam ya da üç-dört metre arayla yapılıyor.
Müteahhitler köşeyi dönsün diye mi yaşıyoruz?
10 milyon TL'ye ABD ve Avrupa'nın birçok şehrinde daha yaşanılası evler alınabiliyor!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA