Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Duran sürücüye teşekkür etmeyin!

Alanya'da yaya geçidinden yolun karşısına geçmek isteyen Norveçli turist Alladın Zarei'ye araç çarptı ve hayatını kaybetti.
Zavallı turist, Türkiye'yi ülkesi gibi sandı herhalde.
Yaya geçidine adımını attığı anda araçların duracağını düşünmüş olmalı.
Yaya geçidinde durmayan araçlara artık daha çok ceza kesiliyor. Bu konuda sürekli duyurular yapılıyor.
Ama yaşanan kazalar yayaya yol vermeme geleneğini değiştirmek için daha çok zamana ihtiyaç olduğunu gösteriyor.
Ülkemizde araç kullanırken yayaya yol vermek de riskli. Kendim birkaç kez kaza atlattım. Az daha arkadan çarpacaklardı. Birkaç kez hakarete maruz kaldım.



Yaya geçidinde arkadan çarpma kazaları arttığı için sürücüler de yayaya yol vermekten çekiniyor.
İnsanlar bazen yaya geçidinde araçların durması için dakikalarca bekliyor. Aslında araçlar durunca elimizle teşekkür işareti yapmamız bile saçma. Bu nezaketi göstermemize bile gerek yok.
TRafikte öncelik yayanındır. Aracın durup beklemesi gerekir. Bunun için teşekkür etmek sürücülerde sanki bir lütufta bulunmuş hissi yaratıyor.
Yaya geçidinden bir araç durduğunda bile karşıya geçmek büyük risk. Çünkü duran aracın sağında arkasından gaza basıp geçen sürücüler oluyor.
Ne yazık ki, ülkemizde trafik kültürü gelişmemiş.
Kurallara uyan az.
Yaya geçitlerinde kasis sayısı artırılmalı.
Polisler özellikle yaya geçidinde durup, kurallara uymayanlara ceza kesmeli.
Yaya geçitlerine EDS kurmakta fayda var.
Yaya geçidinde durma kültürünü oluşturmak için çok ama çok ceza kesilmeli!
Çünkü bazıları sadece cezadan anlıyor!

***


TEHLİKENİN FARKINDA MIYIZ?
Filenin Sultanları'nın yıldızlarından Hande Baladın'ı "Seni diri diri yakacağım", Yüzüne asit atacağım" diye tehdit eden M. N. tutuklanmıştı.
Ancak hakim karşısında M.N., "Ben bipolar hastasıyım, yazdıklarımdan dolayı pişmanım. Müştekiden özür diliyorum" deyince tahliye edildi.
Mahkeme M.N.'nin akıl sağlığı raporu almasına karar verdi.
SABAH gazetesinden Deniz Yusufoğlu'nun haberine göre Baladın'ın kulübü Eczacıbaşı, tekrardan suç duyurusunda bulundu. Savcılıkta soruşturma başlattı. Eczacıbaşı sporcusuna yalnız olmadığını hissettirmek için güzel bir adım atmış.



Aynı adım başta Spor Bakanlığı olmak üzere devlet kurumları ve siyasetçilerden de gelmeli. Avrupa Şampiyonu olduktan sonra Filenin Sultanları'ndan bazı sporcular, cinsel yönelimleri, imajları ve sosyal medya paylaşımları yüzünden linç edildiler, tehditlere maruz kaldılar.
Sporcuların yaşam tarzlarının tartışılması ve bunun üzerinden siyasi argümanlar yaratılması saçma.
Ama bazıları hâlâ bu konuyu kaşıyan, tartışmayı büyüten açıklamalar yapıyor.
Öte yandan Filenin Sultanları'nın başarısını sanki muhalif kesimin başarısıymış gibi sunan, voleybolcu kızlarımızın üzerinden siyasi mesajlar veren muhalif gazeteciler, sosyal medya fenomenleri de var.
Hâlbuki sporun en güzel yanı, farklı görüşten insanları birleştirmesidir.
Vatandaş sporcuların başarısıyla sevinir, ülkesiyle gurur duyar.
Ne yazık ki, bizde tam tersi oldu. Voleybolcu kızlarımız laik-anti laik kutuplaşmanın arasında kaldı. Hâlâ bu konuları tartışıyor olmanın kimseye faydası yok!
Baladın'ı öldürmekle tehdit eden kişinin acilen akıl sağlığı durumu netleştirilmeli ve yargı kararını vermeli. Eğer bu şahıs bipolar hastasıysa da Baladın'a zarar vermemesi için gereken ne varsa yapılmalı. Aynı şekilde toplumda çok tartışılan Ebrar Karakurt'a da sahip çıkılmalı.
Tehlikenin farkında değiliz galiba! En kötü senaryoyu bile düşünmeliyiz! Allah korusun delinin biri, sosyal medyadaki paylaşımların etkisinde kalıp voleybolcu kızlarımızdan birine saldırırsa ne olacağın düşünmeliyiz!
Toplumsal bir kırılma yaşanır! Böyle bir saldırıyı Türkiye'yi karıştırmak isteyen yabancı istihbarat örgütleri de organize edebilir. Meseleyi abarttığımı düşünenler olabilir ama her ihtimali düşünmemiz gerekiyor. Voleybolcu kızlarımıza her platformda sahip çıkmalıyız!

***


YERLİ HAALAND'I GÖREMEDİLER!
Volkan Demirel'in "Türk futbolunun yetiştirdiği en büyük santrfor olacak. Haaland, İbrahimoviç… Bu seviyelerin oyuncusu olabilecek bir oyuncudan bahsediyorum." dediği Bertuğ Yıldırım ilk iki milli maçında da gol attı.



Sarıyer'de futbola başlayan, Hatay'da yükselişe geçen Bertuğ, şimdi ise Fransa'nın Rennes takımında oynuyor. Rennes, Bertuğ'da gelecek görüp, onu Hatayspor'dan 5 milyon 400 bin euro'ya satın alırken, bizim dört büyüklerin scout ekipleri ne yapıyordu acaba? Üç yerli kuralı yüzünden kaliteli bir yerli oyuncuyu ilk 11'de oynatmak büyük avantaj sağlarken bizim büyük takımların Bertuğ'u transfer etmemeleri trajikomik.
Kendi ligimizdeki 'Yerli Halland' olma adayı bir genci almayan yöneticilerimiz var!
Belki de Bertuğ'un Rennes'e gitmesi hem kendisi hem de milli takım için iyi oldu. Dört büyüklerde harcanabilirdi!

***


OBEZ SAYISI 4 MİLYAR OLACAK
Dünya Obezite Federasyonu'nun raporuna göre 2035'te aşırı şişman kişi sayısının 4 milyarı bulması bekleniyor.
Neredeyse dünya nüfusunun yarısı obez olacak. Uzmanlar Türkiye'de de yüzde 35'i bulan obezitenin çocuklarda hızla yayıldığını söylüyor.



Çocuklarımızın obez olmaması için önce yetişkinlerin beslenme konusunda bilinçli tüketici olmalı. Çocukları fast-food yeme alışkanlığından uzak tutmalıyız. İşlenmiş gıdaların tüketimini ne kadar azaltırsak o kadar iyi.
Hareketsiz yaşam da obeziteye neden oluyor. Çocukların tablet bilgisayar başında eve kapanmasının da önüne geçmeliyiz.
Ekran karşısında saatlerce vakit geçiren çocukların sayısı hızla artıyor. Alınacak önlemleri çoğumuz biliyoruz ama uygulamada sınıfta kalıyoruz.
Asıl önemli olan yaşam tarzı, yeme alışkanlıklarını değiştirmek.

***


Altyazı
''Bazen, vaktimizin çoğunu karanlıkta tökezleyerek geçirdiğimizi unutmak kolaydır. Bir anda ışık yanar ve suç, herkese eşit paylaştırılır." (Spotlight)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA