Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Pavyon kültürünün yüceltilmesi

Son dönem 'İnci Taneleri' dizisindeki Dilber karakterinin pavyon dansının özelinde 'pavyon kültürünün' yüceltilmesini şaşkınlıkla takip ediyorum.
Dizinin tanıtımı için özellikle pavyon kültürünü öne çıkaran bir 'PR' çalışması yapılıyor mu bilmiyorum.
Ancak pavyon dans kurslarının açılması, pavyonlarda çalışanların sanki büyük bir iş yapıyorlarmış gibi lanse edilmeleri ve "Erkek adam pavyona gider" söylemini garip buluyorum.
Pavyonlarda neler yaşandığından haberi olmayanlar sosyal medyada pavyon kültürünü yüceltiyorlar.
Dilber'in dansının pavyonlara itibar kazandırması belki de toplumdaki cinsel açlığın göstergesi!



Pavyonları tozpembe sunanlar hiç mi dolandırılan, üstüne dayak yiyenlerin haberlerini okumadı?
Pavyon kültürü diye bahsedilen çok affedersiniz b.k çukurudur!
Erkek olmak için pavyon çalışanlarına para vermek mi gerekiyor?




Pavyonlar karşı cinsle iletişim becerisi düşük olan erkeklerin dolandırıldığı yerlerdir.
Pavyonlar 'Beyoğlu'nun Arka Yakası'ndaki filminde maaşını kaptıran Haydar karakteri gibi erkeklerin dramıdır, kadın sömürüsüdür ve fuhuşun legalize edilmesidir.
Tarlasını satıp pavyonda yiyen dayıların dramını dinlemek komik gelebilir ama pavyonlar böyle yüceltilmeye devam ederse hesaba itiraz ettiği için dayak yiyen beyaz yakalı erkeklerin haberlerine çok rastlarız!

***


KÖPEK KAZALARI DA ARTIYOR
Tokat'ta, Zile-Çekerek kara yolunda sahipsiz köpeğe çarpmamak için ani fren yapılan araç, refüje vurarak devrildi. Ve beş kişi yaralandı.
Bu tarz olaylar çok yaşanıyor, ölümle sonuçlanan kazalar da var.
Bu konuda birçok kez yazdım. Sahipsiz köpek sorununun bir de trafik kazaları boyutu var.



Sahipsiz köpek sayısı 5 milyon diyen de var 10 milyon da.
Ortada resmi bir rakam yok ama kısırlaştırılmadıkları için sayıları artıyor.
Şimdi birçok belediye başkan adayı köpek sorununu çözeceğine dair söz veriyor. Önemli olan sözün tutulması!
Çözüm basit; her ilçe belediyesi modern hayvan barınakları yapmalı. Kısırlaştırma çalışmaları hızlanmalı.
Hatta evcil köpek satışı bir süreliğine yasaklanabilir. Başıboş köpekler sahiplendirilmeli.

***


SAF KÖTÜLÜK!
İzmir'de bir taksi şoförü, soğuktan üşümesin diye aldığı müşterinin silahlı saldırısına uğradı.
Araç içi kamera görüntülerinde "Borcumuz ne kadar?" diyen saldırgan, "221 lira kardeş" diyen sürücüye, cebinden para çıkarır gibi yaparak yanındaki tabancayla 3 el art arda ateş ediyor.



Saldırgan daha sonra şoförün üstünde ve araçta bir şeyler arıyor ve "Yaa bazı insanlara güvenmeyeceksin" diyor. Bu saf bir kötülük!
Saldırgan ibreti alem olsun diye asılsa çok az insan buna itiraz eder. Çünkü karşınızdaki insan kılığına girmiş kibirli bir şeytan!
Bazı uzmanlar artan şiddet olayları için toplumsal çürümeden bahsediyor.
Öte yandan manyaklar, psikopatlar her dönemde vardı ve var olacaklar ama suça karşı cezaların yetersiz kaldığı da bir gerçek.
Caydırıcı cezalara ve belki de yeni cezaevlerine ihtiyaç var.

***


EYT'Yİ Mİ BEKLİYORDU?
Keban Baraj Gölünde ağa takılan 1 metre 92 santim uzunluğunda ve 93 kilo ağırlığındaki Fırat Turnası'nın 28 yaşında olduğu ortaya çıktı.
Balığın hiç ağa oltaya takılmadan 28 yıl yaşaması mucize.



Maşallah rahmetli iyi yaşamış, belki de EYT'nin çıkmasını bekliyordu.
Yaşam süresinde rekor kırmış bu balık keşke fotoğrafı çekildikten sonra suya bırakılsaydı.
28 sene yaşamayı başarıp yağda kızartılmak hiç adil değil!

***


ATA DEMİRER NASIL ZAYIFLADI?
Ata Demirer 30 kiloyu nasıl verdiğini sonunda açıkladı: "Sağda solda okuyorum: 'Yok bağırsaklarını yıkattı, yok mide ameliyatı oldu...' Hayır, öyle bir şey olmadı. İnsülin direncini ortadan kaldırmak için düzgün beslendim, spor yaptım. 2 buçuk sene sürdü, öyle bir anda da vermedim.
Öğlen ve akşam yemeklerinde karbonhidrat yemedim. Direkt et, balık, protein yedim. Sabahları da 45 dakika yürüdüm."



Ata iyi ki bu açıklamayı yaptı. Kendi üzerinden prim yapan, halkı yanıltan diyet reçeteleri açıklayanları boşa çıkardı.
Öyle kısa sürede kilo verdiren diyetlerden sonra kilo alan çok gördük.
Bu işin formülü basit.
Ata gibi doktora gidip kilo almanın asıl nedenini öğrendikten sonra, kendimize en uygun diyet yöntemini seçmeliyiz.

***


GIDADA TAVAN FİYAT MI UYGULANSIN?
Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Ankara'da temel tüketim maddeleri arasından seçilen altı ürünün aynı marka ve miktarlarının altı farklı marketteki fiyatlarını inceledi.
Ve fiyatlarda sütün yüzde 32, beyaz peynirin yüzde 27, zeytinyağının yüzde 24,7, kuru fasulyenin yüzde 18,4, şekerin yüzde 17,9, kırmızı mercimeğin yüzde 17,2 oranlarda değişimleri olduğu ortaya çıktı.
Marka, ürün ve gramaj aynı ama altı markette fiyat farkları yüzde 32'ye kadar nasıl çıkabilir? Bunlar hep konuştuğumuz konular: Evet, enflasyon var. İşletme giderleri ve kira ödemeleri farklı olabilir lakin yüzde 32'ye varan fiyat farkının olması fırsatçılığa, aldatmaya girer.
Daha önce temel gıdalarda tavan fiyat uygulanmasını önermiştim ama şu anki ortamda bunun sağlıklı denetlenemeyeceğine inanıyorum.
Bu sefer kalite düşebilir.
Enflasyon düşürülmeli demekle de olmuyor! Enflasyon ha dediğinde düşmüyor. Bu bir süreç ama bu süreç fırsatçılara yarıyor.
Gıdadaki fahiş fiyat oyunları yine serbest piyasa kuralları içinde çözülmeli ama nasıl?

***


Altyazı
"Uyku hüzünlü bir şey, insan mecburen ayrılıyor. Birlikte uyumak deniyor ama doğru değil." (A Bout de Souffle)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA