Türkiye'nin en iyi haber sitesi

MEVLÜT TEZEL

Almanya’yı bitiren gurbetçi

45 yıldır Almanya'nın Köln şehrinde yaşayan ve aylık 870 Euro emekli maaşı alan bir Türk gurbetçinin sosyal yardım alırken mal varlığını gizlediği iddiası gündem oldu.
Alman resmi makamlarının araştırma neticesinde, gurbetçinin Türkiye'de üzerine kayıtlı sekiz adet daire, altı arsa, beş tarla, üç dükkân ve üç adet lüks otomobil çıkmış, iyi mi?

Hakkında yasal işlem başlatılan gurbetçiden bu zamana kadar aldığı yardımlar faiziyle geri istenmiş!
Bazen sokak röportajlarında "Almanya bitmiş" diyorlar ya, bitmişse bu tarz uyanık gurbetçiler yüzünden bitmiş olabilir!
Kapsamlı araştırma yapılsa daha çok böyle uyanık çıkabilir!
Asıl buzdağının görünmeyen kısmı akrabalar üzerinden yapılan yatırımlarda!
Yoksa "Almanya'da kurulu düzenimiz var, dönemiyoruz" derken bu düzenden mi bahsediyorlardı?
Şaka bir yana her toplumda böyle çürük elmalar çıkabiliyor!

***


6 BİN TON ALTIN!
Altın fiyatları tüm dünyada rekor kırıyorken Türkiye'deki altın madenleri gündeme gelmesi gerekmiyor mu?
Ülkemizde altını genelde yabancı ortaklı özel şirketleri çıkarıyor.
Bu yabancı şirketlerle yıllar önce yapılan sözleşmelerde acaba altının piyasa değerinin anormal artmasına karşı özel maddeler konmuş muydu?
Zaman zaman yol açtıkları facialar ve çevre kirlilikleriyle gündeme gelen yabancı maden şirketleri, eminim şu an Türkiye'de maden çıkarmaktan dolayı çok mutludurlar!

Altındaki yükseliş altın madenciliğini de en karlı işlerden biri yaptı!
Umarım bu durumun hazineye de bir faydası vardır!
Aslına bakarsanız Türkiye'deki -bilinen- mevcut 6 bin 500 tonluk altın rezervinin yalnızca 520,5 tonu ekonomiye kazandırıldı.
6 bin ton altın toprak altında! Bir de bilinmeyen, keşfedilmeyi bekleyen altın rezervleri var!
Yani toprağın altında Türk ekonomisine büyük değer kazandıracak altın yatıyor!
Bu altını devlet ya da sadece Türk şirketleri çıkarsa ülkece daha kazançlı çıkarız!
Elbette altın çevreye en zarar verecek şekilde çıkarılmalı!

***


ŞAİBELİ FAUL!
Fenerbahçe-Konyaspor maçının 55. dakikasında Konyasporlu Uğurcan Yazğılı, Archie Brown'a arkadan acımasızca çift ayakla dalıp, faul yapmıştı.
Normalde bu hareket kırmızı kartı hak ediyordu.
Maç 3-0 devam ettiği için pek önemsenmedi ama Brown sakatlanarak sahadan ayrılmak zorunda kaldı.
Ve ŞİMDİ Brown'un sakatlığının ciddi olma ihtimali gündeme geldi.
Zorlama varsa iki hafta, yırtık varsa iki ay sahalardan uzan kalabilir.

Futbolda bu tarz sakatlıklar normal ama Uğurcan'ın yaptığı hareket anormal.
Konya'nın maçı kaybettiği ortadayken, gol tehdidi olmayacak bir pozisyonda Uğurcan, Brown'a tek ayağıyla müdahale etse topu daha rahat alır ve rakibini de sakatlamazdı.
Ama Uğurcan bilerek, isteyerek arkadan çift ayak dalmış ve Brown'u ayağını bükerek yere indirmiş gibi gözüküyor.
Aynı maçta Fenerbahçeli Jhon Duran'a da gereksiz yere faul yapıldı ve o da sakatlanarak oyundan çıkmak zorunda kaldı! Bu iki olay ister istemez insanın kafasında şüphe oluşturuyor!
Maç kopmuş, Konya'nın hiçbir iddiası kalmamış ama futbolcuları rakiplerini sakatlamaya yönelik fauller yapıyorlar ve Brown'u sakatlamayı başarıyorlar!
Bu normal mi?
Daha önce de yazdım hakemi aldatmaya yönelik hareketlerin yanı sıra bu tarz bilinçli sakatlamaya yönelik hareketler için de sonradan ceza uygulanmalı!

***


Altyazı
''Mutlu olmak her şeyin yolunda olması demek değildir. Mutlu olmak, görmezden gelme konusunda ustalaşmak demektir.'' (A Beatiful Mind)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.