Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SONAT BAHAR

Haftanın magazin tortusu

Hızlı bir haftaydı... Gülşen'in transparanı, Seda Sayan'ın klonları, Alişan'ın 'Eşim öpüşemez' söylemi, Çukur dizisindeki Timsah'ın transseksüel olması...
Bir diziyi sattıran her şey, cinsellik, namus, aşk hepsi bir haftalık magazin gündemine geldi oturdu.
Türkiye mozaiği gibi bir haftaydı adeta. Nerede duracağımızı şaşırdığımız, kimden yana olacağımız konusunda pusulamızın error verdiği günlerden geçtik... Tüm bu magazin dertleri arasında heder olmuşken, kimin tarafında olup story atmamız gerektiğine karar verirken, sürüden ayrılmayayım kurt kapmasın diye karalar bağlarken yorulduk...



SAVRULDUK DURDUK
Bazı konularda hassas olmak lazımdı, seks her daim sattırırdı... Estetik konusu cazipti ama Seda Abla'ya yamuk olmasındı. Çukur'daki Timsah, cümle alemi şaşırttı ama LGBT mevzu bahisti, yavaş gelmek icap ederdi...
Yani oradan oraya savrulduk, düşünce deryalarında, fikirler diyarında hırpalandık bu hafta...
Zaten kafam karışık, iyice çorba oldu...
Ama hafta bitti, benim herkesi ve her şeyi okuduktan sonra kafam netleşti, akıl süzgecimden naçizane şu tortular kaldı:



■ Gülşen, "Özgürlük kelimesini işine geldiği gibi çekiştirip duruyorsun, istediğini giy ama eleştirilme hakkını da teslim et, konuyu ajite edip, kadın cinayetlerine bağlama, sahnedeki 'ilginç' dansının cinayete kurban giden, şiddete uğrayan kadınlara bir katkısı yok.
Onların peşinde olduğu özgürlüğün senin çıplaklıkla ifade ettiğin, özdeşleştirdiğin özgürlükle alakası yok" diyorum.



■ Seda Sayan klonlarına, "Kardeşim önce bir psikoloğa gidin, görünümünüzle ilgili sorunları aşın, Türkiye'ye bir Seda Sayan yeter, fazlası topluma zarar" diyorum.



KADINLIK ZOR!
■ Alişan'a "Kendi eşin, kendi seçimin, ne demek istediğini eminim eşin anlamıştır, bu kendi aranızda bir mevzu belli ki, keşke beyanat vermeseydin" diyorum.
■ Çukur'daki Timsah'a "Yolun açık olsun kardeşim, kadınlık çok zor" diyorum.



AKIL SAĞLIĞIM İÇİN STİLİSTİMİ BIRAKTIM
Bella Hadid, ruh sağlığını korumak için 2 yıldır stilist kullanmadığını açıkladı. Verdiği röportajda kurduğu cümle tam olarak bu:
"Ruh sağlığımı korumak için stilist kullanmıyorum." Şöyle de devam ediyor hatta: "İnsanlar benim tarzım hakkında konuşsunlar, beğensinler, ya da beğenmesinler, hiç önemli değil. Çünkü bu benim tarzım, bunu öğrenmek benim için gerçekten önemliydi. Sabah evden çıktığımda aklıma şu geliyor; bu beni mutlu ediyor mu? Bu konuda iyi ve rahat hissediyor muyum?"
Vay vay vay... Bu ne demek oluyor? Beni kendi kalıbına sokmaya çalışan, giydiklerim üzerinden mesajlar vermeye çalışan, beni kendi kuklaları olarak görenlere dur dedim. Yani ben olmayı seçtim. Bir ünlünün, ona nerede ne giydirmesi gerektiğini bilen stilist bulması kadar zor bir şey yok. Çünkü herkesin bir yaşam tarzı, temellendiği bir anlayış var. Ve stil kim olduğunuzu konuşmadan söylemenin bir yolu...
Yani stilistiniz sizi vezir de eder, rezil de... Bugüne kadar giydikleriyle gündemden düşmeyen Bella Hadid'in bu açıklamalarından sonra stilistini bırakma modası çıkar eminim...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA